• AKP-MHP iktidarının katilleri, tecavüzcüleri, tacizcileri koruması, aklaması ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendirmesi sonucu, son bir haftada 10 kadın erkekler tarafından katledildi. Erkek-devlet şiddetine karşı sokaklara çıkan kadınlar, “Eşitlik, özgürlük ve adalet için her yerdeyiz” dedi.

Devletin erkekleri koruyan yasaları ve cezasızlık politikaları her gün bir kadının katledilmesine davetiye çıkarıyor. Kadınları katleden erkekler işlediği suçtan ‘pişman değil’, dahası cinayet işlemeden önce ‘şu kadar yıl yatar çıkarım’ hesabını yapıyor. Yani erkekler, yasaların kendilerini koruyacağını net şekilde biliyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ve şu an kadınları koruyan tek yasa olan 6284’ü uygulamaması suç zincirine her gün bir halka daha eklemesine neden oluyor. Sonuç ise kadınlar katlediliyor, şiddet görüyor, tecavüze uğruyor ve kaybediliyor.

Sadece son on gün içerisinde Manavgat’ta Gülfer Öte, Didim’de Sibel Aygan, Karabük’te Gülsiye Ortakçı, Afyon’da Satı Aktan, Adıyaman’da Zeliha Kılavuz, Kars’ta Sıla M.,İstanbul'da Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner ve Amed’de Bedriye Işık, erkekler tarafından katledildi.

Sibel Aygan, 34 yaşındaydı ve Aydın’ın Didim ilçesinde yaşıyordu. Boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından katledildi ve katil cinayetten sonra kayıplara karıştı. Amed’in Sûrilçesinde yaşayan 29 yaşındaki Bedriye Işık, boşanma aşamasındaki uzman çavuş Muhammed Recai Işık (29) tarafından ateşli silahla katledildi. Katil, daha sonra kendi yaşamına son verdi.

Kadınların öfkesini sokağa taşıyan katliam ise İstanbul’da gerçekleşti. 4 Ekim Cuma günü, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil adlı iki genç kadın, Semih Çelik adlı erkek tarafından vahşice katledildi. Çelik önce Eyüpsultan’da kendisinin yaşadığı evde Uzuner’i yarım saat sonra da Fatih’teki Edirnekapı Surları’nda Halil’i hedef aldı. Çelik, işlediği cinayetlerin ardından surlardan atlayarak intihar etti. Basına yansıyan haberlere göre, Çelik daha önce çok kez psikolojik tedavi gördü, bir kez intihara kalkıştı ve iki kez de hakkında kayıp ihbarı yapıldı.

7 Ekim günü İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşayan Özge P., iki yıl önce boşandığı S. Y. tarafından saldırıya uğradı. Sabah saatlerinde durakta otobüs beklediği sırada saldırıya uğrayan Özge P.’nin hayati tehlikesi sürerken, S.Y. ise hala yakalanmadı.

 

 

Manisa’da kayboldu, cenazesi Uşak’ta bulundu

21 yaşındaki Pelin Karaca, 13 gün önce Manisa'nın Alaşehir ilçesinde kayboldu. Ailesinin 26 Eylül’de kayıp ihbarında bulunması üzerine Karaca’nın bulunması için çalışma başlatıldı. Arama çalışmaları sürerken Karaca, Uşak'ın Eşme ilçesine bağlı Alahabalı Mahallesi yakınlarındaki ormanlık alanda katledilmiş halde bulundu. Polis ekipleri, Karaca’nın arkadaşı A.U. (37) adlı erkeği gözaltına aldı.

Cinsel saldırı sokakta

Erkeklerin sokaklara taşırdığı cinsel saldırı suçlarında da artış kaydediliyor. İstanbul’un Bahçelievler ilçesi Çobançeşme Mahallesi’nde sokakta yürüyen bir kadın, M.M.A. isimli erkek tarafından cinsel saldırıya uğradı. Kadının direnmesi üzerine mahalleli, olay yerine gelerek faili yakaladı. Fail erkek,  “cinsel saldırı” suçundan tutuklandı.  

Bedlîs’in Xelat (Ahlat) ilçesinde de önceki gün saat 16.00 sıralarında Emrah Kumaş adlı erkek, boşandığı Ö.G. ve annesi S.G.’yi şiddete maruz bıraktı, ardından da katletmekle tehdit ederek, altınlarını istedi. Ö.G.’nin, polise haber vermesi üzerine fail olay yerinden uzaklaştı.

Fail ardından, karakola giderek Ö.G. ve annesi S.G.’nin kendisini darp ettiğini iddia ederek, kadınlardan şikayetçi oldu.

 

* * *

Her yerde olacağız

Kadınlar, 7 Ekim akşamı Bakurê Kurdistan ve Türkiye kentlerinde alanlara çıkarak kadın katliamlarını protesto etti. Riha, Wan, Amed, Dêrsim, Meletî, Antep, İzmir, Denizli, Kocaeli, Kayseri, Manisa ve Ankara gibi çok sayıda kentte, devletin katilleri korumasına tepki gösteren binlerce kadın, İstanbul Sözleşmesi’nin derhal yürürlüğü girmesini istedi.

Hep bir ağızdan “Şiddete, karanlığa, hukuksuzluğa geçit yok, kadınlar var. Eşitlik için, özgürlük için, adalet için her yerdeyiz” sloganları atılarak, katillerin ve iktidarın derhal hesap vermesi istendi. Çok sayıda kadın, hukuk ve basın örgütü, STK’lar ve DEM Parti milletvekilleri eyleme katıldı.

Amed’deki eyleme, 13 gündür kayıp olan Wan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in halası da katıldı. Rojin’in halası basın açıklamasında, “Rojin günlerdir bulunamıyor. Kadınlar korku içinde, dışarı çıkamıyor. Kadınların üzerindeki kirli eller kalksın, erkek zihniyeti kadınları katlediyor” dedi.

 

* * *

Üniversiteliler ayakta

İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi, Yıldız Teknik ve Medipol Üniversitesi, Munzur Üniversitesi ve Dicle Üniversitesi’ndeki kadın öğrenciler, “Yasta değil, isyandayız, katledilen ve kaybettirilen kadınların hesabını soracağız” diyerek üniversite kampüsleri ve öğrenci yurtlarında güvenliğin üst düzeye çıkarması çağrısı yaptı.

Öğrenciler, Semih Çelik’in katlettiği Ayşenur Halil'in eğitim gördüğü MedipolÜniversitesi'nde Ayşenur ve İkbal Uzuner için gösteri yaptı; üniversitedeki anmaya akademisyenler ve idari personel de katıldı. Aynı zamanda Wan’da 13 gündür kayıp olan Rojin Kabaiş’im derhal bulunmasını istediler.

 

* * *

2 yaşında bebek

Tekirdağ'da şiddete ve cinsel saldırıya maruz bırakılan iki yaşındaki Sıla Yeniçeri, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Sıla bebek, 12 Eylül’de entübe edilmişti. Bir aydır yoğun bakımda tutulan bebeğin, artık ilaçlara tepki vermediği belirtilmişti.

İki yaşındaki Sıla Yeniçeri, 8 Eylül’de annesi tarafından gece saatlerinde rahatsızlandığı ve “uyanmadığı” belirtilerek Malkara Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Muayene sırasında vücudunda darp izlerine rastlanan bebek, beyin kanaması ve cinsel saldırı şüphesiyle Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Olaya dair açılan soruşturma kapsamında anne B.Y. (25), B.Y'nin birlikte yaşadığı S.Ö. (57), komşuları K.A. (32) ile 13 yaşındaki oğlu K.A. ve 14 yaşındaki G.K. tutuklamıştı.

 

* * *

'Şüpheli kadın ölümleri' yüzde 82 arttı

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) verilerine göre, Türkiye'de 2017 ile 2023 yılları arasında "şüpheli kadın ölümleri" yüzde 82 artış gösterdi. 2010 -2024 yılının Ekim ayı arasında erkekler tarafından gerçekleştirilmiş 4.255 kadın cinayeti yaşandı.

2024 yılının başından Ekim ayına kadar 296 kadın cinayeti işlenirken, bu 10 aylık süreçte ise toplamda 184 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Son 14 senede en fazla kadın cinayeti 2017 yılında yaşandı; 408 kadın katledildi.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiği 2021 yılında 280 kadın cinayeti yaşanırken, takip eden 2022 yılında ise kadın cinayetleri yaklaşık yüzde 20 artarak 334'e çıktı.

HABER MERKEZİ