Onların sesi olmalıyız

Yusuf ve annesi Galya Şahin

Yusuf ve annesi Galya Şahin

  • Antalya’daki cezaevinde tutsak oğluyla görüşen Galya Şahin, baskıların arttığına işaret ederek, “Onların sesi olmalıyız” dedi.

Şirnex’ın Silopiya (Silopi) ilçesinde oturan tutsak annesi Galya Şahin, oğlunu 45 dakika görmek için gittiği Antalya’dan geri döndü. Oğlu Yusuf Şahin’in 2015’te Silopiya’da ilan edilen sokağa çıkma sürecinde tutuklandığını ve 8 yıldır cezaevinde olduğunu hatırlatan Şahin, 6 Şubat’ta yaşanan depremden sonra Maraş'tan Antalya’da bulunan S Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldüğünü ifade etti.  

Oğluyla 1 Ocak’ta oğluyla açık görüş yaptığını, ardından orada bir hafta daha bekleyip bir de kapalı görüşe gittiğini kaydeden Şahin, “Aileler, çocuklarıyla görüşmesin, fazla gidip gelmesin diye en uzak kente götürüyorlar. Şunu bilsinler; nereye götürürlerse götürsünler her yere gideceğiz. Çocuklarımız yalnız değildir” dedi. 

Oğlunun cezaevinde yaşadıkları baskıları aktardığını dile getiren anne Şahin, şöyle devam etti: “Sürekli koğuşlarına girdiklerini, koridorlarda etraflarını sardıklarını, telefon görüşmesinde sürekli bir iki gardiyanın başlarında beklediğini söyledi. Tutsakların ailesiyle özel bir sohbet bile yapamadığını aktardı. Ben de görüşe gittiğimde yaşananları gördüm. Görüş sırasında aramızda bekliyorlardı. Yan masamızda oturan tutuklulara selam bile vermemize izin vermiyorlardı. Gardiyanlar, ‘konuşursanız sizi görüşten çıkartacağız’ diyerek tehdit ediyorlardı. Oğlum, baskıların özellikle açlık grevi eyleminin başlamasından sonra arttığını aktardı. Ne yaparlarsa yapsınlar çocuklarımız iradelerinden vazgeçmezler. Çocuklarımızın sesi olmalı ve birlikte hareket etmeliyiz.”

* * *

Üç ayda bin 46 ihlal

İHD'nin İç Anadolu'daki cezaevlerine dair hazırladığı raporda, üç ayda en az bin 46 ihlal kayda geçirildi. 

İHD Ankara Şubesi, İç Anadolu Bölgesindeki cezaevlerine ilişkin 2023 Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan hak ihlalleri raporunu açıkladı. Dernek binasında düzenlenen basın toplantısında İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı ve İHD Hapishaneler Komisyonu Üyesi Ümit Can Akbulut yer aldı. Raporu Nuray Çevirmen paylaştı. 

Rapora göre; 31 kapalı hapishaneden 166 kişi, bölge dışı 13 hapishaneden 24 kişi olmak üzere toplam 189 kişi İHD’ye başvuru yaptı. Üç ayda en az bin 46 ihlal yaşandığı kayıtlara geçirildi. Bu üç ay içerisinde farklı cezaevlerinde kalan en az 6 tutsak yaşamını yitirdi. 31 tutsağın koşullu salıverilme denetimli serbestlik hakları engellendi, birinin de infazı yakıldı. En az 27 tutsak sürgün edildi.

 

* * *

Yaşam hakkı ihlali olmasın

ÖHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Komisyonu, herhangi bir yaşam hakkı ihlali olmadan tecride son verilmesi gerektiğini söyledi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Marmara Bölgesi'ndeki 13 cezaevine yaptıkları ziyaretler sonucu hazırladıkları raporu, dernek binalarında düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladı. Raporu, ÖHD Yönetim Kurulu Üyesi Eda Önal okudu. Özellikle açlık grevinden sonra baskıların daha da arttığı belirtilen 13 cezaevindeki durumun paylaşıldığı raporun son bölümünde, tutsaklar daha fazla hak ihlaline uğramadan, herhangi bir yaşam hakkı ihlali olmadan açlık grevlerinin son bulması için Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecride son verilmesi gerektiği vurgulandı.  

 

* * *

Tutsaklar haklı

CİSST Destek Merkezi Koordinatörü Jiyan Ay, açlık grevinin bir mücadele biçimi olduğunu belirterek, tutsakların ve taleplerinin haklı olduğunu söyledi.

İktidarın her geçen gün sayısını arttırmakla övündüğü ve müjdelediği cezaevlerinde, ihlaller artarak devam ediyor. Türkiye’de 9 çocuk ve gençlik olmak üzere toplam 405 cezaevi bulunuyor. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Destek Merkezi Koordinatörü Psikolog Jiyan Ay, 19 kadın cezaevi olduğunu, bunların fiziki ve mimari yapısının kadınların yaşamlarını sürdürebilmesi için uygun olmadığını söyledi. Ay, “En son yapılan Meclis araştırmaları tutanaklarına göre kadınların sayısı şu an 12 bin, 12-18 yaş arası kalan çocuk sayısı 2 bin 600, anneleriyle kalan çocuk sayısı ise 383 olarak belirtilmiş. Annesiyle kalan çocuklara yönelik bakanlığın bir verisi söz konusu değil” dedi.

Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine dikkat çeken Ay, şunları söyledi: “Sadece hapishane alanında değil dışarıda da var tecrit söz konusu. Bu toplumun her yerine dağılmış ve yayılmış durumda. Şöyle bir gerçeklik var; hapishanedeki açlık grevleri temel bir ihtiyaç, var olan sorunlara karşı bir başkaldırı ve mücadele biçimidir. Kürt tarihi ve mücadelesinin başından itibaren sürekli bir mücadele ve direnme mekanizması olarak hem içeride hem de dışarıda kullanılıyor. Tabii ki haklı talepler, çünkü yoğunlaşan bir tecrit var ve bu tecridin bütün topluma dayatılması söz konusu. Sadece bir birey üzerinden bütün topluma dayatılıyor. Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılmasıyla birlikte bütün mahpuslar üzerindeki tecridin kaldırılacağı yönünde değerlendirmeler mevcut. Talepleri ve mücadeleleri kesinlikle haklı, sürecin ne kadar sürdürebileceğini az çok kendileri dile getirdi fakat yine de mücadelenin tekrar bir kazanımla sonuçlanabileceğini umut ediyoruz.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.