Özgür Basın’dan elinizi çekin!
Yurt Dışı Haberleri —
- Belçika polisinin Kürt basın kuruluşlarına dönük baskını Almanya, Fransa ve İsveç’te düzenlenen eylemlerle protesto edildi. Kürtler ve dostlarının birlikte düzenledikleri eylemlerde “Özgür Basın, Kürt halkının ve ezilenlerin sesidir; sesimizin kısılmasına göz yummayacağız” mesajı verildi.
M. ZAHİT EKİNCİ/HAKAN TÜRKMEN
Belçika federal polisinin Stêrk TV ve Medya Haber stüdyolarına ‘Avrupa Soruşturma Emri’ adı altında gerçekleştirdiği, 4 saat süren ve ciddi maddi hasarın oluştuğu, basıncılık faaliyeti ekipmanlarına el konulan operasyonuna karşı Avrupa’daki Kürtler ve dostları alanlardaydı. Baskının gerçekleştiği 23 Nisan’da başlayan ve birçok yerde düzenlenen eylemler hafta sonu da devam ediyor.
Hände Weg Von Medya Haber und Stêrk
Almanya’nın başkenti Berlin başta olmak üzere Hamburg ve Kiel gibi yoğun Kürt nüfusun olduğu birçok kentte Özgür basınla dayanışma ve kınama eylemleri vardı. Fransa’ın talep eden taraf olarak Kürt kriminalizasyonunda öne çıkmaya başladığına dikkat çekildi. Başûre Kurdistan’a dönük Türk saldırılarının yoğunlaştığına da dikkat çekilen eylemlerde “Bimre Xiyanet” pankartı taşındı.
Hamburg Gansemarkt’ta bir araya gelen Kürtler ve dostları, Fransa devletinin talebi ile Belçika polisi tarafından gerçekleşen Stêrk ve Medya Haber Tv’e dönük baskınlar protesto edildi. Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a işgal saldırısının da protesto edildiği eylemde “Hände Weg Von Medya Haber und Stêrk” pankartı açıldı. Mitingin açılış konuşmanısı yapan kadın hakları savunucusu Anja Flach, Kürt televizyonlarına yönelik baskının haber alma özgürlüğüne bir saldırı olduğunu söyledi. Anja Flach, bunun basın özgürlüğü ve demokrasi açısından kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.
Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na kapsamlı bir saldırı düzenlediğini de ifade eden Anja Flach, tüm bu soykırımcı ve işgalci politikalara rağmen Kürt halkının sessiz kalmadığını bundan sonra da yasal ve demokratik haklarını savunmak için sürekli meydanlarda olacaklarını söyledi
Hamburg Die Linke Milletvekili Norbert Hakbusch ise, baskın ve işgal girişimlerinin sadece Erdoğan rejimine yaradığını dile getirdi. “Erdoğan'ın fantezilerine ve tehditlerine daha ne kadar boyun eğeceksiniz” diye soran Hakbusch, Die Linke olarak Kürt sorununun siyasal çözümünden yana olduklarını, her zaman Kürt halkının haklı taleplerinin yanında duracaklarını kaydetti.
Kiel kentinde yapılan yürüyüşün gündemi de Türk devletinin KDP ile işbirliği halinde Başûrê Kurdistan’da Metîna Medya Savunma Alanını işgal saldırıları ve Belçika polisinin Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına yaptığı hukuksuz baskındı. Kiel DKTM tarafından organize edilen eylemde Defend Kurdistan üyeleri de yer aldı. Defend Kurdistan adına konuşan Jonas H, “Kürt halkına ve kurumlarına yapılan baskı ve saldırılar kabul edilemez. Buna karşı herkes daha duyarlı davranıp Türk devletinin kirli ilişkilerine karşı durma sorumluluğunu üstlenmeli. Avrupa’nın merkezinde Kürt medyasına yönelik baskılar insan haklarına ve Avrupa demokrasisine sığmayan bir hak ihlalidir” dedi.
Berlin’de yaşayan Kürtler ve dostları yapılanının bir inkar ve imha siyaseti olduğuna dikkat çekerek Dest Dan Kadın Meclisi ve Özgür Kurdistanlılar Meclisi’nin (Nav Berlin) çağrısı ile bir araya gelerek protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Yapılan açıklamalarda Türk devletinin 21 Nisan tarihinden beri yeni bir saldırı konsepti düzenlediği ve Başûrê Kurdistan’ın Metîna Medya Savunma Alanı’nın hedef olduğu dile geldi. Saldırı ile bölgedeki sivil yerleşim alanlarının açıka hedef alınarak Kürtsüzleştirme politikası uygulandığı buna sessiz kalınamayacağı söylendi.
Liberté pour le Kurdistan
Avrupa devletlerinin Kürt halkına ve onun kurumlarına yönelik Fransa’nın Kürt kriminalizasyonu politikaları Fransa'nın başkenti Paris, Marsilya ve Strasbourg kentlerinde Kurdistanlılar ve dostları tarafından kınandı. Paris’teki yürüyüşe Fransa Komünist Parti Milletvekili Jean Paul Lecoq, Paris Belediyesi Encümeni Geneviève Gerrigos ve France Kurdistan Derneği Eşbaşkanı Pascal Tore de katıldı.
Paris Republique meydanında CDK-F ve TJK-F’nin çağrısı ile bir araya gelen halk, yoğun yağmura rağmen Chatlet meydanına yürüdü. Yürüyüş boyunca sık sık "Liberté pour le Kurdistan", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Bijî Serok Apo" sloganları atıldı. Chatlet meydanında CDK-F Eşbaşkanı Şahin Polat, Kürt halkının gündeminin “Abdullah Öcalan'a Özgürlük Kürt Halkına Statü” olduğunu vurguladı. Polat devamla, “Uluslararası alana yayılan bu hamlenin yarattığı korku ve panikle TC, bütün ortaklarını harekete geçiriyor ve bizi gündemimizden koparmaya çalışıyor. Ne Fransa'da, ne Avrupa'da ne de Ortadoğu'da geliştirdiğiniz hiçbir yöntem bizlere geri adım attıramayacaktır. Bundan sonra daha gür bir sesle, daha büyük bir direniş ve azimle mücadeleyi en yükseklere taşıyacağız dedi.
Marsilya kentinin Canabiere meydanında bir araya gelen binlerce Kürt ve dostları Fransa devletinin Kürt basınına ve halkına dönük baskıları protesto etti. Kurdistanlı ve dostlarının eyleminde Marsilya Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına Erhan Tarhan bir konuşma yaptı. Fransa’nın Kürt basınına ilişkin baskılarını faşizan olarak değerlendiren Tarhan; “Kürt basınına ve Kürt halkına yapılan bu barbarca ve faşizan yaklaşımı kınıyorum. Kürtlerin evlerini, özgür basınımızın stüdyoları dağıttılar. Televizyonlarımızın elektriklerini kestiler, yayın yapmalarına izin vermediler. Hukuksuzca televizyonlarımıza müdahale ettiler. Onlar da biliyor ki bu ne hukuksaldır, ne de insan haklarına uygundur. Biliyorlar ki Özgür Kürt Basını ve Hareketimiz, hiçbir zaman hukuk dışı ve insan haklarına aykırı bir şey yapmamıştır. Tersine Hareketimiz, insanlık için mücadele etmiş, bunun en büyük örneğini DAİŞ barbarlarına karşı vermiştir. Basınımız insanlığı aydınlatıyor, egemen sisteme, insanlık karşıtı sisteme karşı yayın yapıyor” dedi.
Strasbourg Gar’ı önünde Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen eylemle Özgür Basın’a dönük polis baskını protesto edildi. Eyleme Kürtlerin yanı sıra Fransız dostlar da katıldı. “Diktatörler basını susturuyor” , “Faşist Türk devletinin Kurdistan’daki saldırılarını durdurun” pankartlarının açıldığı eylemde Stêrk TV ve Medya Haber TV logolarının yer aldığı ve üzerinde “Özgür Basın’dan elinizi çekin” yazılı dövizler taşındı.
Strasbourg Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına konuşan Veli Tekiner, “Bu baskınlar Türk devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü soykırım saldırısının bir uzantısıdır” dedi.
“Fransa, tarihsel olarak başarısız ve saldırgan bir ortağın taleplerine boyun eğerek yıkıcı bir dış strateji izlemeye devam ediyor. Böylece kendi jeopolitik, güvenlik ve siyasi çıkarlarını ihmal ediyor” diyen Tekiner, şunları ekledi: “Fransız diplomasisi onlarca yıldır Kürtlere, Türk devletiyle çıkar ilişkilerinde pazarlık kozu olarak davranıyor. İnsan hakları, demokrasi ve ifade özgürlüğünü barındırdığını iddia eden Fransa, bu değerleri savunma konusunda acizliğini ortaya koymuştur. Fransa'yı, uluslararası itibarına ve kuruluş ilkelerine ciddi şekilde zarar veren bu ciddiyetsiz politikaya derhal son vermeye çağırıyoruz. Siyasi ve derneksel örgütlerin de dayanışmasını istiyoruz.”
Kurdisk press kan inte tystas
23 Nisan’da Belçika'da gece saatlerinde Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına yapılan polis baskını, İsveç’in başkenti Stockholm'ün Sergels Torg merkezinde bugün de protesto edildi. Ellerinde “Kürt Basını Susturulamaz” ve “Ellerinizi Kürt Medyasından Çekin” yazılı afişler taşıyan eylemciler, ağızlarını ise siyah bant ile kapattı.
Eylem esnasında okunan bildiride şu ifadeler geçti: "Baskının gerçekleştirilme şekli, TV kanallarına maddi zarar verme ve onları haksız yere kriminalize ederek uluslararası çalışmalarını daha da engellemeye dönüktür. Belçika'daki tüm Kürt örgütleri Belçika yasalarına göre faaliyet göstermektedir ve bu nedenle böyle bir saldırının yasal dayanağı yoktur. Kürt televizyon kanallarına yönelik baskının Kürt Gazetecilik Günü'ne denk gelmesi de ayrı bir önem taşımaktadır. Bu saldırılar, Kürtlerin çıkarlarına yönelik saldırgan tutumuyla bilinen Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ziyareti ile yakından bağlantılıdır. İsveç'teki Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NCDK) olarak, Belçika polisinin basın özgürlüğüne karşı saldırılarını kınıyor, Belçika hükümetini hem ulusal hem de uluslararası yasalara uymaya ve Türkiye'nin politikaları doğrultusunda hukuksuz davranmaktan kaçınmaya çağırıyoruz. Özellikle Kürtlerin haksız yere kriminalize edilmemesi ve Türk hükümetini yatıştırmak için basın özgürlüğünden ödün verilmemesinin sağlanması önemlidir" ifadeleri kullanıldı.