• Sputnik çalışanlarına destek
• Doruk Madencilik’te grev
• Sağlık örgütleri ortaklaştı
• Agrobay işçileri çadır kurdu
• Diplomalı işsizler ordusu

İşten çıkarıldıkları için direniş başlatan Plasmek Makine işçileri, insanca yaşamaya yetecek ücret, baskı/mobbinge son verilmesi, işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal faaliyetlere yönelik saldırıların son bulmasını istiyor.  

İstanbul/Sancaktepe’de bulunan Plasmek Makina fabrikası yönetimi, düşük zam oranını kabul etmeyen ve sendikal faaliyet yürüten Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Bilal Akın ile Kadir Can Karabacak’ı işten çıkardı. İşçiler, bunun üzerine sendika öncülüğünde fabrika önünde 15 Ağustos’ta eylem başlattı. Fabrika işçilerinin de destek verdiği eylemde, insanca yaşamaya yetecek ücret, baskı ve mobbinge son verilmesi, işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal faaliyetlere yönelik saldırıların son bulmasını talep ediliyor.

İşten çıkarılan ve eylemini sürdüren işçilerden Bilal Akın ile TOMİS Genel Sekreteri Dilbirin Acar, taleplerine dair MA’dan Ömer İbrahimoğlu’na konuştu. Çalışmalarla birlikte fabrikada sendikalı işçi sayısının arttığını ve Temmuz ayında zam için işverenle oturduklarını aktaran Bilal Akın, “Zam oranı yüzde 25 olarak verildi. Zammın açıklandığı gün Kadir isimli bir arkadaşımız işten çıkarıldı. Öbür gün aynı şekilde beni de sendikal faaliyetlerden dolayı işten çıkardılar. Ben ve Kadir, Antep’teki Şireci Tekstil işçilerinin direnişini selamlamak için bir video çektik. Bu video medyada patlayınca işten çıkarılmamıza gerekçe yapıldı. Bizim çıkarılmamız tamamen sendikal faaliyetlerden kaynaklıdır. Sendikalı olan işyerlerinde 5 ikramiye var, izne çıkarken izin parası var, işçilerin sosyal hakları mevcut. Ben de burada aynı faaliyetleri yürütmek istedim” dedi.

Sendikadan vazgeçmeyiz

İşverenin sendikal faaliyetlerin önüne geçmek için işçileri işten çıkarma eğiliminde olduğunu belirten Akın, sendikal faaliyetlerden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Plasmek Makine fabrikasında sendikaya üye sayısının çoğunlukta olduğunu söyleyen Akın, “İşveren, yıllardır burada çalışanlara, ‘Sendika gelirse kepenkleri kapatırım’ demiş. İşveren halen sendikaya karşı, sendikanın işyerine girmesini istemiyor. İşçi sendikayla daha güçleniyor, işveren bunu istemiyor. Ben fabrika önünde direniyorum, onlar içeride direnip destek veriyor. Bu süreci devam ettireceğiz ama son kararı sendikamız belirleyecek” şeklinde konuştu.

Mücadele devam edecek

TOMİS Genel Sekreteri Dilbirin Acar ise “Biz işçi arkadaşlarımızın söz, yetki, karar hakkının onlarda olduğu bir alan yaratmaya çalışıyoruz. Mücadelemizi bundan sonra da içerideki arkadaşlarımızla birlikte devam ettireceğiz. Kapı önünde de bu haksızlıkları ve hukuksuzlukları duyurmak adına direnişimizi sürdürme kararı aldık” dedi. Acar, öncelikli taleplerinin “insanca yaşanacak bir ücret” olduğunu vurguladı. Acar, işçilerin üzerindeki baskı ve mobbingin son bulması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi: “İçerideki işyeri temsilcisi arkadaşımız yoğun baskılar ve mobbing sonucunda iş kazası geçirdi ve bir parmağı kırıldı. Şu an tedavisi yapıldı ve buna dair bir istirahat raporu aldı. Aynı şekilde işten atılan arkadaşlarımızın geri dönmesini istiyoruz. Bunun için hukuki mücadelemizi başlattık. Elbette işçinin en büyük gücü anlamına gelen sendikanın bu fabrikada tanınmasını istiyoruz. Patronun bu hakkı tanımasını ve içeride sendikayla masaya oturmasını istiyoruz.” İSTANBUL

 

*****

Sputnik çalışanlarına destek

HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek ve HDP İstanbul İl Eşbaşkanları, 19 gündür grevde olan Sputnik çalışanlarına destek ziyaretinde bulundu. 

Sputnik Türkiye çalışanlarının hakları için başlattıkları grev devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Sputnik Türkiye işvereni arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması ve 24 çalışanın işten çıkarılması kararı üzerine başlayan greve destek ziyaretleri de sürüyor. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek ile Halkların Demokratik Partisi İstanbul İl Eşbaşkanları Murat Kalmaz ve İlknur Birol, Sputnik çalışanlarına destek ziyaretinde bulundu. Sputnik çalışanlarıyla sohbet eden Cengiz Çiçek ve beraberindeki heyet, hakları için direnen basın çalışanlarının yanında olmaya devam edeceklerinin mesajını verdi. İSTANBUL

 

*****

Doruk Madencilik’te grev

Eskişehir’de SSS Yıldızlar Holding’e bağlı Doruk Madencilik’te çalışan işçiler, hakları için başlattıkları açlık grevini sürdürüyor.

Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde bulunan SSS Yıldızlar Holding’e bağlı Doruk Madencilik işçileri, haklarını alamadıkları gerekçesiyle yer altında başlattıkları açlık grevinde üç günü geride bıraktı. İlçenin Koyunağılı köyünde bulunan SSS Yıldızlar Holding’e bağlı Doruk Madencilik’e ait Yunus Emre Termik Santrali olarak faaliyet gösteren kömür maden ocağında çalışan işçiler haklarını alamadıkları için önce 5 gün oturma eylem gerçekleştirdi. Taleplerine karşılık bulamayan işçiler, madene bu sefer eylem için girdi. Maaşlarını alamadıkları ve sosyal haklarının şirket tarafından el konulduğunu iddia eden işçilerin açlık grevine 165 işçi katılıyor.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Orta Anadolu Şubesi Şube Sekreteri Selim Arslan, yaşadıkları sıkıntıların giderilmediği için bu şekilde bir eyleme başladıklarını söyledi. BirGün’e konuşan Arslan, yaşanan süreci ve taleplerini şu şekilde dile getirdi: “12 Aralık 2022 tarihinde burası TMSF’den Yıldızlar Es Holding’e devredildi. Yaklaşık 9 ay oldu. 250 kişiyi süresiz izne ayırdılar. Bu izne ayrılan arkadaşlardan 240’ı başka sektörlere gittiler. Giden arkadaşların tazminatlarını bize en geç 3-4 ayda ödeme vaadinde bulundular ama yaklaşık 9 ay geçmesine rağmen hiçbirine ödeme yapılmadı. Akabinde çalışma sürerken çalışan arkadaşlarımızdan kesilen paralar hesaplarına aktarılmadı. İcra kesintileri hesaplarına aktarılmadı. Temmuz ayı itibarıyla 165 kişi habersiz bir şekilde yer altında çalışırken yer üstüne çıkartıldı. Normalde kendilerine tebliğ edilmeleri lazımdı. Bunların hiçbiri olmadı. Bu da bardağı taşıran son damla oldu. Pazartesi günü eylemi başlattık. Oturma eylemiydi. Ne devletin, ne şirketin malına zarar vermeden, şirkette işleri aksatmadan vardiyası gelen arkadaşlarımız işlerinde çalıştı. Vardiya çıkışında oturma eylemine geçtiler. Dört günde biz sonuç alamadık. Arkadaşlar daha sonra yeraltında oturma ve açlık grevi yapıyoruz, dediler. Bu karar Perşembe günü saat 16.00’da alındı ve yer altına indiler. İki kişi rahatsızlandı, onları hastaneye gönderdik. Yeraltı eylemi başladığında müdürler geldiler. Birkaç teklifte bulundular. Şu ana kadar vaatler yerine gelmediği için arkadaşlarımız onlara inanmıyor. Paramızı istiyoruz, dediler. Yeraltında şu anda 163 kişi var. Aç ve susuzlar.” ESKİŞEHİR

 

*****

Sağlık örgütleri ortaklaştı

Sağlık örgütleri yoğun emek sömürüsüne karşı Türk Tabipleri Birliği (TTB) çatısı altında ortak hareket etme kararı aldı.

Sağlık meslek örgüt temsilcileri, iş bırakma eylemlerinin ardından TTB çatısı altında bir araya geldi. TTB’nin ev sahipliğinde, Ankara’da gerçekleştirilen toplantıya, TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, merkez konseyi üyeleri Kazım Doğan Eroğulları ve Lütfi Tiyekli, Türk Dişhekimleri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Serkan Er, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası eş genel başkanları Hüsnü Yıldırım ve Gönül Adıbelli, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Başkanı Reyhan Tüfekçi, Genel Sağlık-İş Başkanı Derya Uğur, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Başkanı Derya Mengücük ve yönetim kurulu üyesi Bestami Gündüz, Hekim Sen Ankara Şube Başkanı Banu Yıldırım ve yönetim kurulu üyesi Koray Demirtaş, Hekim Birliği Genel Başkan Yardımcısı Özgür Öz, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Başkanı Ahmet Kandemir, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Taner Balbay, Türk Psikologlar Derneği Genel Koordinatörü Cebrail Polat, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Salih Sandıkçı ile Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği Başkanı Nezaket Özgür katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, sağlık meslek örgütlerinin yan yana geldikçe mücadelede başarılı olduklarını belirtti. Fincancı, “İş bırakmalara kadar giden bir mücadele hattını çizmiş olacağız. Özellikle, eylül ve ekim ayları tüm çalışma arkadaşlarımızla buluşmalarla geçecek. Kasım’da da büyük bir mitingi birlikte başarmayı umuyoruz” dedi. ANKARA

 

*****

Agrobay işçileri çadır kurdu

İşten çıkarılan Agrobay Seracılık işçileri, direniş alanına çadır kurdu.

İzmir Bergama İlçesi’nde bulunan Agrobay Seracılık’ta çalışan 39 işçi, Tarım İşçileri Sendikası'na üye oldukları gerekçesiyle 23 Ağustos'ta işten çıkarıldı. İşçilerin işten çıkarılmalarına karşı sera önünde başlattıkları eylem devam ediyor. Direniş alanına çadır kuran işçileri Yeşiller ve Sol Partisi (Yeşil Sol Parti) Milletvekili Burcu Gül Buçuk ve kentte bulunan siyasi parti ile kurumlar ziyaret etti.  

Burada konuşan Tarım Sen Yönetim Kurulu Üyesi Umut Kocagöz, şirketle defalarca muhataplık kurmaya çalıştıklarını fakat şirketin buna yanaşmadığını söyledi. İşçilerin tazminatlarının ödenmesi ve sendikal örgütlenme sürecinin tanınmasının istediklerini ifade eden Kocagöz, "Herhangi bir muhataplık kurulana kadar müzakereye açık bir şekilde direnişimizi sürdüreceğiz. Agrobay yönetimi aksine sosyal medya hesaplarından sendikamızı ve işçileri karalayacak açıklamalar yaptı. Sendikalı olmak haktır ve Agrobay işletmesi de buna dahildir. Biz buradaki sendikal faaliyetlerimizi sürdüreceğiz ve örgütlenmeye devam edeceğiz" dedi. 

Yeşil Sol Parti Milletvekili Burcu Gül Çubuk da işçilerin asit ve tarım ilaçları içerisinde hiçbir koruyucu ekipman verilmeden çalıştırıldığına dikkati çekti. İşçilerin çoğunun astım hastası olduğunu aktaran Çubuk, "Burada 18 yıllık işçinin 15 yıllık sigortası var ve bu sigortalar farklı farklı Bayburt Grup şirketlerinden. İşçinin kıdem ve diğer haklarını engellemeye yönelik sürekli gir-çık yapılmış. Son olarak ise bu kötü çalışma koşullarının bedeli kadın işçilere ödetilmeye çalışılıyor" dedi. 

Sendikal olmanın suç olarak görüldüğü bir işveren düzeni olduğunu vurgulayan Çubuk, şöyle devam etti: "Burada zehirli bir üretim yapılıyor ve üretimin durması ancak Almanya'dan gelen mühendislerin uyarısı üzerine oluyor. Bu zehirli üretim zorla bu işçilere yaptırılıyor. Biz bunu hem Meclis’te gündem yapacağız hem de işçilerin sesini ne kadar duyurabilirsek orada olacağız."

 

*****

Diplomalı işsizler ordusu

İş-Kur verilerine göre her üç işsizden birinin üniversite diploması var.

İş arayanların katıldığı İş-Kur işbaşı eğitim programına 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde 32 bin 11 kişi başvurdu. Bunlar arasında doktora ve yüksek lisans mezunları da bulunuyor. Toplam 7 bin 155 üniversite mezunu da İşbaşı Eğitim Programı ile iş arıyor.

İş-Kur İşbaşı Eğitim Programı ile nitelikli işgücü temin etmekte zorlanan işverenlere, işe alacakları kişileri işyerlerinde belli bir süre gözlemleyip eğitim vererek iş olanağı sunuluyor. İş arayan katılımcılara günlük 438 bin 55 TL cep harçlığı ödeniyor.