Rojava’dan Lozan’a: Kürt halkı için tarihi birlik süreci
Dosya Haberleri —
![Ahmed Karamus](https://www.ozgurpolitika.com/info/images/albums/photo-700X350-52433.jpg)
Ahmed Karamus
- Birlik temelinde Şam yönetimiyle ve uluslararası diplomasiyle ortak bir strateji geliştirilmesi bu sürecin başarısında kilit rol oynayacaktır. KNK olarak, bu girişimleri tam destekliyor ve çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda sürdürüyoruz. Ortak bir strateji ve ulusal birlik sayesinde Kürt halkının kazanımları savunulabilir ve geleceği güvence altına alınabilir.
- Bu hafta, Rojhilat İstişare Konferansı için geniş katılımlı bir toplantı yapılacak. Toplantıya tüm taraflar, şahsiyetler, kurumlar ve siyasi partiler davet edildi. Bu toplantının ardından bir hazırlık komitesi oluşturulacak ve konferans çalışmaları hızlandırılacak. Coğrafi zorluklar nedeniyle konferansın büyük ihtimalle yurt dışında yapılması planlanıyor.
- Eğer Güney Kürdistan’da Sayın Mazlum Kobanê ile Sayın Mesud Barzani arasındaki görüşmeler olumlu sonuçlanırsa, bu müjdeye daha da yakınlaşacağız. Bu süreç büyük bir umut taşıyor. Eğer görüşmeler başarılı olursa, Kürt birliği konusunda beklenen müjdeyi halkımıza kısa sürede verebiliriz. Kürtler ve Kürdistan, var olma-yok olma mücadelesi verdiği bir süreçten geçiyor.
ERKAN GÜLBAHÇE
Kürt halkı, tarih boyunca çeşitli zorluklar, mücadeleler ve kazanımlarla dolu bir süreçten geçti. Kürdistan’ın dört parçasında ve diasporada özellikle Rojava’da yaşanan gelişmeler, Kürt halkının ulusal birliğini sağlaması gerektiğini bir kez daha gündeme taşıyor. Kürtlerin varlığına yönelik tehditlerin arttığı, kazanımların tehlike altında olduğu bu dönemde, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK), ulusal birlik için yoğun bir çaba gösteriyor. KNK temsilcileri tarafından gerçekleştirilen görüşmeler, düzenlenen ve düzenlenecek konferanslar ve farklı siyasi, sosyal aktörlerle yapılan diyaloglar, Kürt halkının geleceği için umut verici adımlar olarak dikkat çekiyor. Söyleşimizde, KNK’nin son dönemdeki çalışmaları, ulusal birlik hedefi için atılan adımlar, karşılaşılan zorluklar ve geleceğe dair stratejileri, bu kritik süreçteki perspektiflerini ve çağrılarını KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus ile konuştuk.
KNK heyeti, yakın zamanda Başûrê Kurdistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret kapsamında hangi parti, kurum ve şahsiyetler ile görüşmeler yapıldı, görüşmelerin içeriği ve sonuçları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Heyetimiz, Zeynep Murat başkanlığında, Ortadoğu’da, Kürdistan’da ve dünyada yaşanan gelişmeler, yeni dengeler ve oluşumlar çerçevesinde Güney Kürdistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu süreçte konsey üyeleri, Güney’deki yönetici arkadaşlarımız ve Güney Kürdistan’daki komite sorumluları da heyete katıldı. Ziyaretin temel amacı, Kürdistan’daki siyasi partiler, örgütler, kurumlar, şahsiyetler, aydınlar, medya mensupları ve akademisyenlerle geniş kapsamlı görüşmeler yapmaktı. KDP dışında, neredeyse tüm siyasi parti yöneticileri ve heyetleriyle görüşmeler gerçekleştirildi. Ayrıca, siyasi örgütler, kurumlar ve şahsiyetlerle kapsamlı bir diyalog süreci yürütüldü. Planladığımız görüşmelerin büyük bir kısmı başarıyla tamamlandı.
Şu anda bu görüşmelerin içeriğini, tarafların tutumlarını ve sundukları görüşleri analiz ediyoruz. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, gelecekteki çalışmalarımızı yeniden planlamayı hedefliyoruz. Ortadoğu ve Kürdistan’da yaşanan gelişmeler ve değişen dengeler, özellikle Kuzey ve Doğu Suriye bağlamında dikkatle inceleniyor. Tüm bu süreçler ışığında, önümüzdeki günlerde çalışmalarımızı daha somut bir şekilde şekillendireceğiz.
KNK heyeti KDP ile görüşme girişiminde bulundu mu?
Son yıllarda heyetlerimiz, politik görüş veya ideolojik farklılık gözetmeksizin tüm taraflarla görüşme çabası içinde oldu. Bu heyet de KDP ile görüşmek istedi, ancak KDP her zamanki gibi görüşmeme tercihini öne sürdü ya da görüşmek istemedi. Belki de gündemdeki farklı durumlar veya koşullar nedeniyle bu görüşme gerçekleşmedi. KNK heyeti olarak görüşme talebimizi ilettik, ancak KDP ile bir görüşme yapılmadı. Bu durum, tamamen KDP’nin tutumundan kaynaklandı.
Kürt toplumunun tabandan gelen birlik isteğini karşılamak adına bundan sonraki stratejiniz nasıl olacak?
Stratejimiz, KNK olarak hazırladığımız ve uzun vadeli hedeflere dayanan stratejik belgemize dayanmaktadır. Bu belge, güncelliğini koruyarak çalışmalarımıza rehberlik etmektedir. Mevcut tehlikeler karşısında, kazanımlarımızı korumak için hızlı ve yoğun bir çalışma temposuyla hareket ediyoruz. Kürdistan’ın dört parçasında ve diasporada, siyasi partiler, örgütler, kurumlar, şahsiyetler ve gazetecilerle yoğun bir diyalog içindeyiz. Özellikle Rojava Kürdistan’a yönelik tehditlerin başında, Türkiye’nin sömürgeci politikaları gelmektedir. AKP-MHP koalisyonu, Kürtlerin siyasi örgütlenmesini ve kazanımlarını yok etmek için sistematik bir saldırı stratejisi yürütmektedir. Bu durum, Kürt halkının birliği ve ortak bir platform oluşturmasını zorunlu kılmaktadır. Kazanımlarımızı ve statümüzü korumak için ulusal çıkarlarımız doğrultusunda birlik şarttır.
Güney Kürdistan’da yürüttüğümüz görüşmeler sonucunda bir ulusal istişare konferansı düzenlemek için bir komite oluşturduk. Tüm taraflar, böyle bir konferansın gerekliliği konusunda hemfikirdir. Rojava’da da kapsamlı çalışmalar sürmekte ve ENKS dışındaki tüm siyasi parti ve kurumlarla geçici bir komite kurulmuştur. ENKS’nin katılımına dair yanıt beklenmekte ve konferans hazırlıkları hızla ilerlemektedir. Bu ay içinde önemli adımlar atılacak ve çalışmalar daha somut hale gelecektir. Bu hedef doğrultusunda kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz.
KDP Genel Başkanı Mesud Barzani’nin geçen hafta ENKS ile yaptığı görüşmede “Rojava’daki Kürt partilerin birliği şarttır” mesajı vermesi ve temsilcisini Rojava’ya göndermesi, PYNK ile ENKS arasındaki birlik görüşmelerine nasıl bir etki yapar? Ayrıca, Barzani ile Mazlum Ebdî arasındaki görüşme bu süreci nasıl şekillendirir?
Sayın Mesud Barzani’nin özel temsilcisi, Rojava Kürdistan’a giderek Sayın Mazlum Kobanê ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin ardından Sayın Barzani ile Sayın Kobanê arasında da bir görüşme yapıldı. Görüşmelerin temel amacı, Ortadoğu’daki değişen dengeler, Rojava üzerindeki tehditler ve özellikle Türkiye’nin bölgeye yönelik saldırılarıdır. Türkiye, Rojava’daki kazanımları yok etmek ve bölgeyi işgal etmek amacıyla ordusunu ve cihatçı grupları harekete geçirmiştir. Son dönemde Kobanê, Qereqozax Köprüsü ve Tişrîn Barajı gibi stratejik noktalara yoğun saldırılar düzenleniyor. Türkiye’nin nihai hedefi, Rojava’dan başlayarak Kürtleri bölgeden tasfiye etmek ve Kürt varlığını ortadan kaldırmaktır. Bu politikalar sadece Rojava’yı değil, Güney ve Kuzey Kürdistan’ı da etkileyebilir.
Bu durum, mevcut siyasi konjonktürün yeniden değerlendirilmesini ve Kürtler arasında ulusal birliğin sağlanmasını her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. Görüşme ve diyalogların somut sonuçlar vermesini destekliyoruz. Bu süreçte Rojava halkının birlik ve dayanışma içinde hareket etmesinin en güçlü savunma olacağını düşünüyoruz. ENKS içinde de birliğe olumlu yaklaşan sağduyulu kişiler olduğu bilinmektedir. Ancak bazı ENKS üyelerinin Türkiye’nin etkisi altında hareket ederek birliği engellemeye çalıştığı, Türk istihbaratının ve hükümetinin söylemlerini tekrar ederek Kürt kazanımlarını tehlikeye attığı görülmektedir. Buna rağmen, Sayın Mesud Barzani’nin bu durumu dikkate alarak Rojava Kürdistan’da ulusal birliği sağlamak için adımlar atacağına inanıyoruz. Böyle bir birlik, Rojava’daki kazanımların ve statünün korunması için hayati öneme sahiptir. Birlik temelinde Şam yönetimiyle ve uluslararası diplomasiyle ortak bir strateji geliştirilmesi bu sürecin başarısında kilit rol oynayacaktır. KNK olarak, bu girişimleri tam destekliyor ve çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda sürdürüyoruz. Ortak bir strateji ve ulusal birlik sayesinde Kürt halkının kazanımları savunulabilir ve geleceği güvence altına alınabilir.
Lozan Antlaşması’nın yıldönümünde Lozan’da gerçekleştirilen konferansta dört parça Kürdistan ve diasporada konferanslar düzenlenerek ulusal bir konferansın düzenlenmesi için karar alınmıştır. Yakın zamanda bu konferanslar serisi gerçekleşecek. Bu konferansların hazırlıkları ne aşamada?
Kürdistan’ın dört parçasında ve diasporada Ulusal İstişare Konferansları'nın hazırlıkları yoğun bir şekilde devam ediyor. Başûr, Rojava, Rojhilat ve Bakûr için ayrı ayrı konferanslar düzenleniyor. Bu konferanslarda alınacak kararlar ve yayımlanacak bildiriler doğrultusunda, tüm Kürt halkını kapsayan büyük bir Ulusal Birlik Konferansı gerçekleştirilecek. Hedef, bu konferansı Newroz’dan önce gerçekleştirerek sonuçlarını tüm dünyaya duyurmaktır. Bu hafta, Rojhilat İstişare Konferansı için geniş katılımlı bir toplantı yapılacak. Toplantıya tüm taraflar, şahsiyetler, kurumlar ve siyasi partiler davet edildi. Bu toplantının ardından bir hazırlık komitesi oluşturulacak ve konferans çalışmaları hızlandırılacak. Coğrafi zorluklar nedeniyle konferansın büyük ihtimalle yurt dışında yapılması planlanıyor. Ancak Rojhilat Kürdistan’ındaki siyasi partiler, kurumlar ve şahsiyetlerin tamamı bu çalışmalarda yer alacaklarını belirttiler. Başûr ve Bakur’da da konferans hazırlıkları sürüyor. Bakur’daki hassas durum nedeniyle bu sürece özel bir özen gösteriliyor. KNK, Lozan Antlaşması’nın 100. yılı konferansında alınan kararlar doğrultusunda tüm bu çalışmaları yürütüyor.
Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtlerin ulusal birliği elzem hale geldi. Tam da bu süreçte gerçekleşecek ulusal konferansın takvimi planlandı mı; katılımcılar kimlerdir, tarih, yer ve format ile ilgili netleşmiş ayrıntılar var mı?
Konferansın tarihine ilişkin hedefimiz, ocak ayı içinde veya en geç 15 Şubat’a kadar gerçekleşmesidir. Katılımcılar arasında siyasi partilerin temsilcileri, kurum ve kuruluşlar, şahsiyetler, akademisyenler, gazeteciler ve yazarlar yer alacak. Kürdistan toplumunun tüm kesimlerini temsil eden katılımcıların konferansta yer almasını hedefliyoruz. Hiçbir yurtsever kesimin bu konferansın dışında bırakılmasını istemiyoruz; aksine, herkesin katılımını bekliyoruz.
ENKS’in katılımı konusunda bir gelişme var mı?
ENKS’nin Rojava’da bir birlik içinde hareket etmesi, büyük ölçüde Güney Kürdistan’daki gelişmelere ve Sayın Mesud Barzani ile Sayın Mazlum Kobanê arasındaki görüşmelere bağlıdır. Bu görüşmelerin sonucu, ENKS’nin konferansa katılımını netleştirecektir. Arkadaşlarımız, ENKS ile resmi görüşmeler yaparak davetlerini iletmiştir. Ancak katılımla ilgili karar şu anda belirsizliğini korumaktadır. Bu durum, bahsettiğimiz görüşmelerde sağlanacak ilerlemeye bağlıdır. Eğer olumlu bir sonuç alınırsa, ENKS’nin konferansa katılmasını umut ediyoruz. Bu konferansların temel amacı, Kürt halkının ulusal birliğini sağlamak ve bunu dünyaya ilan etmektir. Hedefimiz, Newroz’dan önce büyük Ulusal Birlik Konferansı’nı düzenlemektir. KNK olarak, bu süreci destekliyor ve organize ediyoruz. Her bölge, kendi koşullarına uygun kararlar alırken, ortak bir strateji ve anlayış temelinde hareket edecektir. Bu süreçte dar ideolojik yaklaşımların ötesine geçerek, ulusal birliğin kazanımlarını ve Kürt halkının varlığını koruma hedefiyle hareket ediyoruz. Geçmişte, özellikle 2012-2013 yıllarında edindiğimiz deneyimler, bugünkü girişimlerimiz için yol gösterici niteliktedir. Parça düzeyindeki konferanslar, her bölgenin kendi sorunlarına odaklanacak şekilde tasarlanmıştır. Ancak “Kürdistan Final Konferansı” daha geniş çaplı bir zorluk ve emek gerektirebilir. Bu tür zorlukların üstesinden gelmek için herkesin fedakârlık yapması ve ulusal çıkarlar doğrultusunda sağduyulu davranması şarttır. İdeolojik farklılıkların bir kenara bırakılması, Kürdistan’daki kazanımların ve statünün korunması için hayati önem taşımaktadır. Birlikte hareket etmek, tehditlere karşı dayanışma göstermek ve gerektiğinde taviz vermek, ulusal birliğin sağlanması için elzemdir. Bu konferans, Kürt halkının geleceğini güvence altına almak için önemli bir adım olacaktır.
* * *
Müjde yakın umutluyuz
Îlham Ehmed’in Rojava’daki Kürtler arasındaki ittifak ve Kürdistan’ın diğer parçalarıyla diyalog konusunda “kader tayin edici gelişmeler” kaydedildiğini belirterek müjdeye işaret ettiği açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu müjdeye ne kadar yakınız?
Müjdeye çok yaklaştığımızı düşünüyorum. Kürdistan’daki kazanımlara yönelik tehditler ve saldırılar her zamankinden daha yakından hissediliyor. Ayrıca Türkiye’de, özellikle Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve olası bir diyalog sürecinin başlayıp başlamayacağı gibi önemli gelişmeler yaşanıyor. Ancak bunları bir kenara bırakırsak, Sayın Îlham Ehmed’in açıklamaları Kürt birliği için yürütülen çalışmalara işaret ediyor ve bu konuda umutluyuz. Eğer Güney Kürdistan’da Sayın Mazlum Ebdî ile Sayın Mesud Barzani arasındaki görüşmeler olumlu sonuçlanırsa, bu müjdeye daha da yakınlaşacağız. Rojava’da halkın yüzde 95’i şu anda bir birlik içinde hareket ediyor ve Güney Kürdistan’daki heyetimizin çalışmaları da bu birliği güçlendirmeyi amaçlıyor.
Bu süreç büyük bir umut taşıyor. Eğer görüşmeler başarılı olursa, Kürt birliği konusunda beklenen müjdeyi halkımıza kısa sürede verebiliriz. Bu başarıya ulaşmak için herkesin fedakârlık yapması ve birlik ruhuyla hareket etmesi gerekiyor. Kürtler ve Kürdistan, var olma-yok olma mücadelesi verdiği bir süreçten geçiyor. Bu birliği sağlamak hem halkımıza hem de uluslararası müttefiklerimize büyük bir moral ve sağlam bir zemin oluşturacaktır.
Birlik sağlanamazsa, yalnızca kazanımlarımız değil, tüm halkımızın geleceği de tehlikeye girecektir. Bu sorumluluğu kim taşıyabilir? İdeolojik farklılıkları bir kenara bırakıp Ulusal Birlik, ortak strateji ve ortak çıkar üzerinde birleşmeliyiz. Bu süreç fedakârlık gerektirir ve herkes elini taşın altına koymak zorundadır. Aksi bir tutum, yurtseverlik ve Kürt kimliğiyle bağdaşmaz. Dört parça Kürdistan’daki halkımız ve dünyanın dört bir yanındaki Kürtler için birlik artık bir zorunluluktur. Herkesin bu çağrıya cevap vermesi ve bu yönde çalışması, ulusal bir görevdir. KNK olarak biz de bu temelde çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.