Sakine Cansız Festivali coşkulu geçti

• İsviçre’nin Zürih kentinde 28 kadın kurumunun ortaklaşa düzenlediği Sakine Cansız Kadın Festivali büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Festivalde en çok çocuklar mutlu oldu.

ERDOĞAN ZAMUR / İSVİÇRE

Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013’te katledilen PKK’nin kurucularından Sakine Cansız’ın anısına İsviçre’de yapılan festivalin bu yıl 9’cusu gerçekleştirildi. 

"Diren, Örgütlen, Özgür Yaşa” şiarıyla düzenlene festival Almanya'da şehit düşen siyasetçi Aysel Doğan ile Zap, Metîna ve Avaşîn şehitlerine adandı.

 

Zürih’in Kasernenareal alanında  düzenlenen festivale kadınlar sabah erken saatlerde geldi. Herkeste bu yıl katılım nasıl olacak diye endişe vardı. Çünkü bir gün önce Almanya’nın Düsseldorf kentinde merkezi yürüyüş vardı. Ancak Düsseldorf’un coşkusu festivalede yansıdı. 

28 kadın kurumu bir arada

Tertip komitesinde yer alan Diren Aydın, festivalin her yıl daha çok uluslararası düzeye ulaştığını söyleyerek, “Festivali ilk iki yıl Basel kentinde, bir yılda Zürih’de tek başımıza yaptık. Daha sonra dost kadın örgütleri içine dahil oldu ve 9. Sakine Cansız Kadın Festivali’ni 28 Kadın kurumu ortak olarak yapıyoruz” dedi. 

Tertip komitesi adına ilk konuşmayı bir İsviçreli’nin Almanca yapması oldukça anlamlıydı. Festival alanına oturma sıraları ve masalar yerleştirilmişti. Ama halkın güneşle kovalamacası gün boyunca sürdü. Alanın tellerine her kurumun pankartı asılıydı. Oturma yerleri arasına Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve şehit düşen kadınların fotoğrafları büyütülüp asılmıştı. Paris’te katledilen Sara, Rojbîn, Ronahi ile Aysel Doğan ve yine Medya Savunma Alanları’na dönük saldırda şehit düşen İsviçre katılımlı Berjîn Zenda’nın fotoğrafının konulduğu anı köşesi de unutulmamıştı.

 

Panel düzenlendi

Festivalin ilk programı YJK-S’den Sevgi Koyuncu’nun moderatörlüğünü yaptığı “Kadın ve Savaş" konulu panel oldu. Panele, TJK-E adına Yurdusev Özsökmenler, Mor Dayanışma adına Gamze Özkök katıldı. Panelin dinleyenlerin hepsi de kadındı. Çünkü panel erkeklerin ilgisini çekmedi. Stanların önü her zaman olduğu gibi yine hareketliydi. Heyva-Sor standında yine Güler Anne bütün neşesiyle duruyordu. Festivalde en çok karlı çıkanlar çocuklar oldu. Onlar için kurulan şişme oyun evinde gün boyu eğlendiler. Her ne kadar arada bir sıra kavgası yapsalarda herkes eğlendi. Havanın sıcak olması nedeniyle insanlar Kasernenareal’da buldukları gölgeliklere sığındı. Bu da çoğu insanı sahnenin uzağında olmasına neden oldu.

Festivalin uluslararası olması önemli

Sahne programı ilk olarak konuşmalarla başladı. Halkı selamlayan kurumların birçoğu Sakine Cansız’ın mücadeleye dair sözlerinden alıntılar yaptı. Kadın sanatçıların ezgilerine sıcak havaya rağmen insanlar halaylarla eşlik etti. 

Aarau Rojbin Kadın meclisi dönem sözcüsü Dilan Çetinkaya dokuzuncusu düzenlenen Sakine Cansız Kadın festivaline 4 defadır katıldığını belirterek “Her yıl giderek uluslararası bir boyuta taşınması biz Kürt kadınları için önemlidir. Kürt kadın mücadelesinin öncülerinden biri olan Sakine Cansız’ın bize bıraktığı mirasa sahip çıkmalıyız ve daha da ileri taşımalıyız’ dedi. 

‘Barzanî ailesi kendini paraya satıyor’

Yöresel kıyafet giyen kadınlar dikkatimi çekiyor. Şal û şepik giyen gençlerde az değil. Sanatçıları yakında takip eden bir anneye yaklaşıyorum. Adını ve nereli olduğunu soruyorum. Adı Emine Dağlı, aslen Mardinli, Diyarbakır’da büyümüş ve 26 yıldır da İsviçre’de yaşıyor. Bütün festivallere katıldığını anlatıyor Emine Anne. Sohbetimiz koyulaşıyor. Anne, ihanete karşı oldukça tepkili. “Türk devleti bizim düşmanımız ona bir şey diyemeyiz. Ya Barzani ailesine ne diyelim? Kendini paraya satmış” diyor. “Korkmuyor musun?” diye soruyorum. Elini göğsüne vurarak, “Bir canım var, onu da eninde sonunda alacaklar. Allah’dan başka kimsede korkmam” diyor. 

Festival başladığı gibi coşkuyla tamamlandı.