Sefalet zammına emekçi itirazı

Asgari ücret eylem

Asgari ücret eylem

  • Kamu emekçileri, Türk iktidarının kendilerine layık gördüğü sefalet ücretine, vergi sistemine, toplu iş sözleşmesinin yapılmamasına iş bırakıp meydanlara çıkarak tepki gösterdi. 
  • Kamu emekçileri, insanca yaşanabilir ücret ve çalışma koşulları, eşit işe eşit ücret, adil gelir dağılımı, vergi dilimlerinin düşürülerek adaletin sağlanması gibi taleplerini yineledi. 

"Sefalet zammı değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz" diyerek Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın birçok kentinde iş bırakma eylemine giden emekçiler, 11 temel talepte bulundu. 

KESK, ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN, Birleşik Kamu-İş konfederasyonları ve sendikaları dün iş bıraktı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) öncülüğündeki birçok kentte kitlesel eylemler gerçekleştirdi. Ortak açıklamada, emekçilerin talepleri dile getirildi. "Kamu emekçileri olarak, toplumun diğer kesimleri gibi, yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkûm ediliyoruz" denildi. Her geçen gün etkisini artıran ekonomik krizin, milyonların yaşamını daha da zorlaştırdığı, alım gücü düşerken, en temel ihtiyaçları bile karşılamakta zorlanıldığı belirtilen açıklamada, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının gerçeğin birazını bile yansıtmazken, maaşların mum gibi eridiği ve emekçilerin hızla sefalete sürüklendiği kaydedildi. 

Bu oran, utanç vericidir

Açıklamada şunlar ifade edildi: "2025'i, yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75’lik sefalet zamları ile karşıladık. 1 Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması, utanç verici bir durumdur.

Savaşa değil, halka bütçe

Savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için bütçe talep ediyoruz. Türkiye’deki vergi sistemi, emeği ile geçinenler aleyhine işlemektedir. Ücretli çalışanlar, gelir vergisi dilimleri nedeniyle yıl içinde daha fazla vergi ödemek zorunda kalırken, sermaye kesimi vergi avantajlarından yararlanmaktadır. Kamu emekçileri olarak yılın başında aldığımız ücret, birkaç ay içinde vergi dilimlerinin artmasıyla erimektedir. Adil bir vergi sistemi, çok kazanandan çok; az kazanandan az vergi alınmasını ve servet vergisinin hayata geçirilmesini, düşük gelirli kesimlerin vergi yükünün azaltılmasını gerektirir. Talebimiz nettir: Ücretli çalışanların vergi dilimi yüzde 10 olarak sabitlenmeli, temel ihtiyaç maddeleri üzerindeki dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.

Açlık sınırının altına mahkum

Yıllarca kamu hizmetinde çalışan emekçiler, emeklilik dönemlerinde 'açlık sınırının altında' yaşamaya mahkûm edilmemelidir. Bugün, kamu emekçilerinin aldığı maaşın neredeyse yarısı ek ödemelerden oluşmaktadır. Bu ödemeler, emekli maaşına dahil edilmediği için büyük bir gelir kaybına uğramaktadır. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. 

Tarihin en hızlı yoksullaşması

Enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız, kamu emekçilerinin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadır. Resmi enflasyon rakamları ile halkın hissettiği enflasyon arasında büyük bir fark vardır. Özellikle gıda, konut, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalara yapılan zamlar karşısında kamu emekçileri tarihin en hızlı yoksullaşma süreci yaşamıştır. İnsanca yaşayacak bir ücret, sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda insani bir haktır. 

Açıklamada, ayrıca kamu emekçilerinin ortak taleplerine yer verildi: 

* Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı istiyoruz. 

* Eşit işe, eşit ücret talep ediyoruz.

* Bu sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine yani 79 bin TL’ye çıkartılmasını talep ediyoruz.

* Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkansız hale getiren kira fiyatlarına karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz.

* Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz.

* İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz.

* Kamuda mülakat değil, liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz.

* Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz.

* Kamu kaynaklarının 'müşteri garantili' projeler için değil, halk için kullanılmasını talep ediyoruz.

* Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1. Vergi diliminin yüzde 10’a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz.

* Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi istiyoruz. İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.