Statü de yok hükümet de

Cemil Bayık

Cemil Bayık

  • “Türk devleti Barzani ailesinin desteği ile Başûr’a girdi; şehirlere, dağlara yerleştiler.”
  • “Ben statüyü koruyorum diyor ama Başûr’u teslim ediyor. Bu nasıl hükümet, bu nasıl statüyü savunmak?”

Stêrk TV’de yayınlanan özel programda konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit ve özgürlük hamlesi, Başûrê Kurdistan’a dönük işgal saldırıları, Kürt kültürünü hedef alan operasyonları değerlendirdi.

“Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” hamlesinin önemli bir düzey kazandığının altını çizen Bayık, Nobel ödüllü 69 ismin kaleme aldığı mektuba atıfta bulundu. “İnsanlığa, demokrasiye, özgürlüğe sahip çıkanlar bu hamlede yerini alıyor, Rêber Apo’nun insanlık değerlerini temsil ettiğini ve zindandan çıkması gerektiğini belirtiyorlar. Rêber Apo’ya, özgürlük ve demokrasi mücadelesine bu kadar güçlü sahip çıkmalarının nedeni, hakikati Rêber Apo’nun paradigmasında görmeleridir” diye konuştu.

CPT soykırım siyasetine alet oluyor

Bayık, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecrit ve CPT’nin tutumuna dair de şu tespitleri yaptı:

“Rêber Apo üzerindeki tecrit çok üst bir aşamaya ulaşmış durumda. Rêber Apo’dan intikam alıyorlar. Neden Kürtleri uyandırdın, bilinçlendirdin, örgütledin, ayaklandırdın, Kürtler neden kendi yaşamları için mücadele ediyor, biz Kürtleri ortadan kaldıracaktık diyorlar.  Türk devleti Kürt halkına ve Rêber Apo’ya karşı soykırım politikası yürütüyor. CPT ise, Türk devletinin yanında duruyor. Yani soykırım siyasetine alet, ortak oluyor. İnsanlığın vicdanını temsil eden, insanlığa hizmet eden, bunun için ödül alanlar çağrı yapıyor ama CPT’nin sesi çıkmıyor.

Ortada iktidarları kalmadı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a yönelik işgal saldırılarını da değerlendirdi. Başûr’u Türk devletinin hizmetine sokan Barzanilerin iktidarının da söz ettiği statünün de ortadan kalktığına dikkat çeken Bayık, Irak Hükümeti’ne de “soykırım siyasetine alet olmayın” çağrısı yaptı. Bayık’ın işgale ilişkin değerlendirmeleri özetle şöyle:

“Barzani ailesinin desteği ile Türk devleti Başûr’a girdi. Şu an Batufa’dan tutun Şeladizê’ye kadar yollara asfalt yapıyorlar. Tüm o şehirlere, dağlara yerleşiyorlar. Barzani ailesinin iktidarı ortadan kalkmış durumda. Ben hükümetim, ben statüyü koruyorum diyor ama birçok Başûr şehrini onlara teslim ediyor. Bu nasıl bir hükümet, bu nasıl statüyü savunmak? Ortada zaten hükümet yok, statü de kalmadı. Bu statüyü Barzani ailesi ortadan kaldırdı. Her şeyi Türk devletinin hizmetine soktular.

Agirî'de, Mersin’de birkaç genç Kürtçe şarkılar söyleyip halay çektikleri için tutuklandı. Bu devletle işbirliği yapanların Kürtlere hizmet etmediği ortada. Eğer işbirliği yapmasalardı Türk devleti Başûr’da böyle bir adım atabilir miydi? Tanklarıyla, toplarıyla, helikopterleriyle Başûr’a girebilirler miydi?

PKK ve KDP arasında bir savaş yok, PKK ile işgalciler ve ihanetçiler arasında bir savaş var. Gerçek budur.

Özel savaş Başûr’a taşındı

Barzani ailesi de, basını da tamamen Türkiye’yi taklit ediyor. Türk devleti şimdiye kadar nasıl ki yalan haberler yapmışlarsa onlar da şu an aynısını yapıyor. Türk devleti psikolojik, özel savaşı şu an Başûr’a da taşımış durumda. En son "Kerkûk, Hewlêr çarşılarını PKK yaktı" dediler. Sadece yalan söylemiyorlar; bazılarını çok büyük paralarla satın alıyorlar. Bu konuya ilişkin de duyumlarımız var. Musul, Kerkûk, Şengal’deki istihbaratlar tamamen Parastin-MİT istihbaratının kontrolü altında.

Irak Hükümeti’ne çağrı

Irak ve Türkiye bir ittifak kurdular. Ben hükümetim, diyorlar ama böyle bir hükümet Irak’ı temsil edemez. Bir devlet geliyor, topraklarını işgal ediyor ve bunu kabul ediyorlar. KDP Türk devletini getirerek bunu ortadan kaldırdı. Irak da bunu kabul etti.  Irak devleti demiyorum ama Irak hükümeti, Türk devletinin siyasetine hizmet ediyor. Türk devletinin işgalini ve Barzanilerin ihanetini yasalaştırıyor. Türk devleti açık bir şekilde yeni Osmanlı’yı yaratmak istiyor. En yakın hedefleri de Irak ve Suriye’dir. Türk devleti Barzanilerle Irak’ı parça parça ediyor, buna karşı gerilla da Irak ve Başûr’u savunuyor. Böyle bir durumda Irak hükümeti nasıl PKK’yi yasaklar?

Bu vesileyle Irak hükümetini uyarmak istiyorum; Türk devletinin siyasetine alet olmayın, soykırım siyasetine hizmet etmeyin.

İşgale karşı tepkiler zayıf

Bazıları (işgale karşı) açıklama yapıyor ve görevini yerine getirdiğini düşünüyor. Sadece açıklamalarla hareket etmemeleri lazım, Türk devletinin işgaline karşı kurumlar oluşturmalılar. Bu işgale karşı örgütlü bir şekilde mücadele edilmeli.

Her Kürt'e, demokrat, sosyalist, yurtsever, şeref sahibi, amacı demokrasi ve özgürlük olan, Kürt değerlerine bağlı insanlara çağrıda bulunuyorum. Hakikati görmeleri lazım. Gerillaya ve gerillanın mücadelesine sahip çıkmalılar. Sadece destek vermemeli, gerillanın yanında durmalılar. Çok zor şartlar altında amansız bir mücadele yürütülüyor. Büyük kahramanlıklar ve fedakarlıklar yaşanıyor. Ellerinde iradeleri, inançları ve silahları var. Aç susuz günlerce mücadele ediyorlar. Büyük fedakarlık yapılıyor. Bu yüzden herkes bu hakikati görmeli, sahip çıkmalı. Her türlü imkanlarını kullanarak gerilla ile birlikte mücadele etmelidirler.”   

Mülteciler üzerinden yeni işgal planı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Türk devletinin bir şantaj aracı olarak kullandığı Suriyeli mülteciler üzerinden yeni bir Rojava saldırısının zeminini hazırladığına dikkat çekti. Bayık şunları söyledi:

“Suriye’yi yıktılar, Suriye halkını mülteci yaptılar, Suriye’den giden insanları Türkiye’ye hizmet etsinler diye kullandılar, ucuz iş gücü yaptılar, ajan yaptılar. Şu an Suriye’den gidenler onlara büyük bir yük olmaya başladı. Bundan kurtulmak istiyorlar ve bunun zeminini hazırlamaya çalışıyorlar. Nasıl ki 6-7 Ekim olaylarında Rumları katlettiler, mallarını gasp ettiler, evlerini talan ettiler, geçtiğimiz aylarda da aynı şekilde Suriyelilere yaptılar. Gitmelerinin ve Rojava’da yeni bir işgali başlatmanın zeminin oluşturuyorlar. Buna karşı da kimse tepki vermesin, "iyi yapıyorlar", "Suriyelileri gönderiyorlar, biz de bu yükten kurtuluruz" diye düşünsün istiyorlar. Bu şekilde Avrupa’ya da bir mesaj veriyorlar. "Bakın bu yükü sizden daha da uzaklaştırmak istiyorum, Rojava’ya yollamak istiyorum; bu yüzden Rojava’yı işgal etmeliyim ki bunları göndereyim, bunu kabul edin" mesajı veriyor.” HABER MERKEZİ

 

* * *

Her yerde Kürtçe konuşulmalı

KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, Bakur’da govend ve Kürtçe stranlar üzerinden yürütülen soykırım operasyonlarını da ele aldı. Tayyip Erdoğan’ın “Birçok adım attık ama kültürel alanda henüz adım atmadık. Bu adımı atmalıyız ki iktidarımızı kalıcılaştıralım" sözünü hatırlatan Bayık, bu nedenle Kürt kültürüne dair her şeyin yasaklandığının altını çizdi. Bayık Kurdistanlılara da, “Türk devletinin Kurdistan şehirlerinde düzenlediği festivallere kimse gitmemeli, nerede, ne çalışma yapıyorlarsa hepsinde Kürtçe konuşmalılar. Zindandaki arkadaşlar mahkemelerde Kürtçe ifade vermeli. Tüm aileler Kürtçe temelli bir hayat yaşamalı. Asimilasyona karşı böyle çalışmalılar” çağrısında bulundu.

 

 

* * * 

Şirnex ve Colemêrg’te özel plan

Bakur’da Türk devletinin ekolojik kıyım, toplumu yozlaştırma, insansızlaştırma uygulamalarına da dikkat çeken KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Türk devletinin özellikle Şirnex ve Colemêrg’te özel politikalar yürüttüğüne de dikkat çekti:

“Buralarda askeri karargahlarını kurmak ve buraları enerji alanı yapmak istiyor. Bu yüzden Kürtleri buralardan silmeyi hedefliyor. Bu şekilde hem Kurdistan parçalarındaki ilişkiyi kesmek, hem de buradaki Kürtlüğü tasfiye etmek istiyor ki, diğer yerleri daha rahat tasfiye edebilsin. Şu an Başûr’u da işgal etmek, bunun için de Şirnex ve Colemêrg'i arkasına almak istiyor. Kürt toplumunu ortadan kaldırmak için eroini, fuhuşu, ajanlığı geliştiriyor, doğayı tahrip ediyor, ağaçları kesiyor, petrol çıkarıyor, suyu kirletiyor, hem toplumda hem de doğada büyük tahribatlar yaratıyor. Her geçen gün Colemêrg'de gençler arasında intiharın arttığını söylüyorlar. Sadece Colemêrg değil diğer birçok yerde de intiharlar yaşanıyor. Hatta eroin 5, 6 yaşındaki çocuklara kadar düşmüş. Bu, devletin yürüttüğü siyasettir. Özellikle de Şirnex ve Colemêrg'i temel almışlar. Orada yürüttükleri siyaseti Kurdistan’ın tamamında yürütecekler.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.