Tek geri adım atılmayacak
- Tarihinden de ders almayarak havuç-sopa işgüzarlığıyla Kürtlere geri adım attıracağını sanan Türk hükümetinin, üç belediyeyi işgaline yoğun tepki gösterildi.
- Kürt halkı, siyasetçileri ve kurumları, gaspı kabul etmeyip politik duruş ve taleplerinden taviz vermeyeceğini, geri adım atmadan mücadeleye devam edeceğini haykırdı.
Türk İçişleri Bakanlığınca eşbaşkanları görevden alınarak yerlerine kayyum atanan Mêrdîn, Êlih ve Wan'da belediyelere yürüyen eşbaşkanlar ve halk, Türk devlet güçlerinin saldırısı altında irade gaspını protesto etti.
Üçüncü kez kayyüm atan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi, sabah erkenden Türk devlet güçlerince abluka altına alındı. Kürtleri güçsüz bırakmaya yönelik bir siyaset anlayışının olduğunu; sindirilmiş ve susturulmuş bir halk istendiğini belirterek Büyükşehir Belediyesi önüne gelen Eşbaşkan Ahmet Türk ve Devrim Demir ile beraberindekiler, hukuksuzluğa dikkat çekti. Demir, "Dün olduğu gibi bugün de irademizi tanımayanlara karşı direnişimizi sürdüreceğiz. Geri adım atmayacağız" dedi.
Sömürgeci anlayışın gereği
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve siyasetçi Sabahat Tuncel de buradaki eyleme katıldı. Uçar, 31 Mart yerel seçimlerinde iktidarın kayyum siyasetinin kaybettiğini hatırlatarak, "AKP-MHP iktidarının ve yüzyıllık devlet aklının Kürdistan coğrafyasında yürüttüğü sömürge siyasetinin bir sonucuyla karşı karşıyayız. Meşruyeti kalmayanlar ve halk karşısında yenik düşenler darbeyi yapar. O yüzden yenilen ve kaybeden biz değil, AKP-MHP ve yüz yıllık devlet aklıdır. Dün de burdaydık, bugün de burdayız. AKP-MHP iktidarının ve yargısının önümüze koyduğu hiçbir kararı tanımıyoruz. Dolayısıyla kayyum yok hükmündedir. Gerçek olan Kürt halkı ve Kürdistan’daki direnişidir. Buradaydık, burada olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Sömürgeci rejimden kurtulacağız
Türk İçişleri Bakanlığı tarafından Êlih Belediyesi’ne kayyum atanması sonrası Eşbaşkanlar Gülistan Sönük ile Yeşil Işık belediye önüne geçti. Eşbaşkan Gülistan Sönük, “Êlih kayyumu akreplerle, zırhlılarla, kirpilerle belediyeyi gasp etmiş durumda. Kendisi de meşru olmadığını bildiği için bir ordu polisle, zırhlı araçlarla kentin iradesini gasp ettiler. Belediyemizi gasptan, talandan ve sömürgeci rejimden hep birlikte kurtaracağız” dedi.
DEM Parti Eşaşkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Keskin Bayındır, Êlih İl Örgütü binasında bir araya geldi. Partililer, buradan belediyeye doğru kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca, kayyuma karşı tepki sloganları atıldı. Kayyum protestosunda konuşan DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır, "Kürtlerin iradesine el uzattılar. Planları, Kürt halkına saldırmak. Bizim de size cevabımız sonuna kadar, başarıya kadar, sizleri gönderene kadar mücadele ve direniştir” diye seslendi.
Siyaseten bizi yenemezler
DEM Parti Eşbaşkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da Êlih Belediyesi önündeki kayyum protestosunda konuştu. Hatimoğulları, "Bizi siyaseten yenemedikleri için bir ton polisi buraya yığarak, yargı eliyle darbe gerçekleşmiştir. Bu siyasi olduğu gibi aynı zamanda yargı darbesidir. Gelip, ‘İç barışı sağlayacağız’ dediler. Biz, ‘Onurlu bir barışa hazırız’ dedik ama kayyum atadılar. Boyun eğmeyeceğiz; halkımızla birlikte belediyemize de onurlu barışa da sahip çıkacağız" dedi.
Tasfiyeyi örgütlüyorlarmış
Eşbaşkan Tuncer Bakırhan ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis'teki tokalaşmasını hatırlatarak, şunları söyledi: "Bu kumpasçılar, hırsızlar, tasfiyeyi planlayanlar bize el uzatmıştı. Biz de elimizi uzattık. Gördük ki tasfiyeyi örgütlüyorlarmış, nasıl kayyum atayacaklarını planlıyorlarmış. Êlih faili meçhul cinayetlere yenilmedi. Binlerce kaybına rağmen onurlu bir şekilde diline, kültürüne, iradesine sahip çıktı. Sizleri uyarıyoruz; bu gaspçı oyunla, tezgâhla Kürt halkının iradesine el koymaktan vazgeçin.
Tabela bile asamayacaksınız
Belediyeleri mutlaka geri alacağız. Sizler bir taraftan el uzatan, bir yandan inkâr eden ve meşruluğunu yitiren bir iktidarsınız. Sizleri bir gün bu topraklarda tabelanızı asamayacak bir duruma getireceğiz. Sizler hırsızsınız. Sizler Kürt halkının diliyle, kültürüyle oynuyorsunuz. Söz olsun yoldaşlarımıza, halkımıza; bu topraklarda insanca yaşayacağımız günleri yaratıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz."
Konuşmaların ardından sık sık “Bijî berxwedana gelê Kurd”, “Direne direne, direnişle zafere”, “Jin jiyan azadî”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” ve “Hain kayyum, Kürdistan’dan defol" sloganları atıldı. Haber hazırlanırken saldırılara rağmen halkın belediye önündeki bekleyişi sürüyordu.
Xelfetî: Kararı tanımıyoruz
Riha'nın Xelfetî ilçesinde de kayyum atanması, belediye binası önünde protesto edildi. Belediye Eşbaşkanları Saniye Bayram ile Mehmet Karayılan, DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Bekir Karakeçili, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şube temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Karayılan, "Kayyum ataması bizim için yok hükmümdedir. Bu kararı tanımıyoruz. Bizler bu halkın eşbaşkanları olarak seçildik. Halkımızdan aldığımız güçle bu görevi sürdüreceğiz. Halkımıza layık olacağız. Biz hiçbir zaman bu zulme alışmadık ve alışmayacağız. Bu zihniyet, bu zulüm içinde boğulacak. Halkın iradesine tahammülsüzlük yapanlar yenilecek. Faşizmin zorbalığını kabul etmeyeceğiz" dedi.
Öcalan Xelfetî'yi sormuştu
Xelfetî'deki kayyum protestosunda konuşan DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan, 23 Ekim'de görüştüğü Abdullah Öcalan'ın Xelfetî Belediyesi'ne değindiğini aktardı. Öcalan, şunları söyledi: "Ülke negatif bir güne uyandı. Kürt meselesinin uzun bir süre sonra tartışıldığı süreçte kayyum ile karşı karşıyayız. 23 Ekim'de Sayın Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdik. Türk ve Kürt halkları arasında tarihi gelişmelere değinilip, bin yıl önce Sultan Sencer'den tutun cumhuriyetin kuruluşuna kadar olan süreç ayrıntılı bir şekilde değerlendirildi. Halfeti ve Halfeti Belediyesi'nden bahsettik. Sayın Öcalan'a belediye eşbaşkanının birinin Türkmen ve diğerinin Kürt olduğunu söyledik. Bunun üzerine Sayın Öcalan Halfeti'yi anlattı. Halfeti'de Kürtler ve Türkmenler yaşıyor. Sayın Öcalan'ın paradigmasının hayata geçeceği bir zemine sahip. Sayın Öcalan 'Benim projem budur' dedi. Sayın Öcalan, Karayılan'ın Türkmen olduğunu duyduğunda şaşırdı. Halfeti, Türkiye gerçeğidir. Sayın Öcalan'ın mesajı açıktır; Sayın Öcalan 'koşullar sağlanırsa çözüm için varım' dedi. Demokratik siyaset zemininde ısrar ediyoruz. Bugün yaşananlar çözüme katkı sağlamıyor. Sorunları daha da derinleşiyor. Hukuki zemin tahrip oluyor. Kimler kazanıyor? Bunlar yanlış politikalar. Sorunu derinleştiren politikalardan dönülmesi gerek. İç bütünleşmeyi böyle mi sağlayacaksınız? Halfeti'de herkesin seçme hakkı elinden alınıyor. Kürtler ve dostlarının siyaset yapmasını istemiyorlar. Bunun için çatışma ve şiddet zemininde ısrar eden bir akıl var. Buna karşı demokratik siyaset, demokratîk ulus paradigmasında ısrar edeceğiz."
Açıklama, "Bijî berxwedana Xelfetî" ve "Halfeti uyuma iradene sahip çık" sloganlarıyla son buldu. Haber hazırlanırken Abluka altındaki belediye binası önünde oturma eylemi devam ediyordu. HABER MERKEZİ