Tutsak Esen de katledildi
- Türk cezaevlerindeki cinayetlere bir yenisi daha eklendi. Afyon Bolvadin T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan 36 yaşındaki Şefik Esen, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Türk cezaevlerinde tedavileri engellenen veya geciktirilen, tahliye edilmeyen hasta tutsak cinayetleri devam ediyor. 18 Haziran'da Yıldırım Han'ın ardından bugün Şefik Esen katledildi.
Afyon Bolvadin T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Şefik Esen (36), 40 gündür tedavi gördüğü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde dün yaşamanı yitirdi. Esen’in cenazesinin Amed’e bağlı Xana Axpar (Çınar) ilçesine bağlı Beşpınar kırsal mahallesinde toprağa verileceği öğrenildi. Esen, Aralık 2023'te birçok kronik hastalığı bulunmasına rağmen "Örgüt propagandasını yapmak" iddiasıyla tutuklanmıştı.
Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) ağır hasta tutuklular listesinde yer alan Yıldırım Han da durumunun ağırlaşması üzerine kaldırıldığı hastanede iki hafta sonra yaşamını yitirmişti. Han'ın cenazesi, 20 Haziran'da Colemêrg'e gönderildi.
Cezaevleri taşıyor
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün verilerine göre Türkiye’de 1 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla 272 kapalı ceza infaz kurumu, 99 müstakil açık ceza infaz kurumu, 4 çocuk eğitimevi, 11 kadın kapalı, 8 kadın açık, 9 çocuk kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 403 ceza infaz kurumu bulunuyor. Bu kurumların toplam kapasitesi 295 bin 328 kişi. İHD’nin son raporuna göre, bu sayı, “artırılmış kapasite”, normal koşullar altında bu hapishanelerde verilen sayının 2/3’ü kadar mahpusun kalması gerekiyor. 1 Eylül 2023'teki 251 bin 101 olan tutuklu ve hükümlü sayısı, 2 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla 329 bin 151’e yükseldi. Yani, hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlü sayısı sadece 8 ay içinde yaklaşık 78 bin 50 kişi arttı.
Yeni cezaevlerine devam
2022 yılı içerisinde 22, 2023 yılı içinde 19 yeni cezaevi açıldı, Adalet Bakanlığı 2024 bütçe teklifine göre gelecek yılın hedefi, 12 yeni cezaevi daha açmak. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre şu anda Türkiye genelinde 14 adet F tipi, 22 adet Yüksek Güvenlikli (487 Birim kapasite), 14 Adet Y Tipi (1135 Birim Kapasite) ve 7 adet de S tipi (552 Birim kapasite) hapishane bulunuyor.
522 tutsak yaşamını yitirdi
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporuna göre; Nisan 2022 itibarıyla tespit edilebildiği kadarıyla Türk cezaevlerinde 651’i ağır hasta olmak üzere toplam bin 517 hasta tutsak bulunuyor. Adalet Bakanlığının soru önergesine verdiği yanıta göre; 2018-2023 yılları arasında 24 Temmuz 2023 itibarıyla 2 bin 258 hükümlü ve tutuklu hayatını kaybetti. İnsan Hakları Derneği, 2018 başından 2023 sonuna kadar 522 mahpusun yaşamını yitirdiğini tespit etti. Rapora göre, Türk cezaevlerinde tespit edebildiği kadarıyla 2023'te en az 42 tutsak yaşamını yitirdi.
İlk 6 ayda 26'yı buldu
DEM Parti Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan'ın verdiği bilgiye göre; Yıldırım Han ve Şefik Esen ile birlikte 2024’te 26 tutsak yaşamını yitirdi. Uysal, "Bunlar devletin politikası sonucu yaşamını yitirdiği için birer siyasi cinayettir" diyor. Hastaların tahliyesi için Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) zorunlu bir merci olarak karşılarına çıkarıldığını söyleyen Uysal, ATK'nin alınan raporların ATK tarafından onaylanmaması durumunda hasta tutsakların cezaevlerinden çıkmasının mümkün olmadığını kaydetti. Diğer bir sorunun, Cumhuriyet savcılarının hasta tutsakların tahliye için görüş bildirmesi olduğunu dile getiren Uysal, ATK "cezaevinde kalamaz" raporu verse bile savcıların "toplum için tehlikelidir" yönünde görüş bilmesi durumunda da tahliyelerin mümkün olamayacağını söyledi. Bu iki mekanizmanın ortadan kaldırılmasını öneren Uysal, şöyle devam etti: "Hasta tutsaklar amasız, fakatsız sağlık durumları gözetilerek tahliye edilmelidir. Fakat devlet, geçmişte bilhassa çözüm süreçlerinde hasta tutsakları bir pazarlık konusu etme, bir şantaj aracı olarak kullanma veya bu eziyet üzerinden teslimiyet dayatmak için özel savaş algısı olarak kullanıyor. Devletin en çok yapmak istediği şey toplum içindeki mücadele azmini, ruhunu ve umut olarak ifade ettiğimiz şeyi ortan kaldırmaktır. Bunu da toplumun en hassas ve vicdani kesimi olan hasta tutsaklar üzerinden yapıyor. Örneğin Şakir Turan'a ATK, 'cezaevinde kalabilir' dedi ve 15 gün sonra yaşamını yitirdi."
* * *
'Pişman değilim' dedi, tahliyesi yine ertelendi
Tutsak Adem Er'in tahliyesi, ceza infaz süresini tamamlamasına rağmen pişmanlık dayatmasını reddettiği gerekçesiyle 3. kez ertelendi.
Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Adem Er'in ceza infaz süresini tamamlayarak koşullu salıverilme şartları oluşmasına rağmen tahliyesi ertelendi. Tahliyesi, daha önce iki kez "Pişman mısın?" sorusuna "Pişman değilim" yanıtını verdiği için "pişman olmamakla", koşullu salıverilme için gerekli olan "iyi halli olma" şartını yerine getirmediği iddiasıyla ertelenen Er'in tahliyesi, yine aynı gerekçeyel üç ay ertelendi.
Oğlunun tahliyesinin Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından ertelenmesine tepki gösteren baba Şirin Er, "Bu yapılan bir zulümdür. Cezasını bitiren bir tutsak tahliye edilmesi gerekirken cezaevi kendisini mahkeme yerine koyup, yeni ceza veriyor. Bu kabul edilmez. Cezasının bitiren tutsaklar bırakılmıyor" dedi.
Adem Er, Şubat 2011'de Îdîr merkezde yapılan ev baskınında gözaltına alındı; Erzurum 1. Ağır Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt porpagandası yapmak" suçlamasından 17 yıl hapis cezası verildi. Ceza infaz süresini 10 Kasım 2023'te tamamlayarak koşullu salıverilme şartları oluşan Er'in tahliyesi, Cezaevi İdari Gözlem Kurulu tarafından sorulan "Pişman mısın?" sorusuna verdiği, "Pişman değilim?" yanıtı nedeniyle üç ay ertelendi. Erteleme süresinin dolmasının ardından bir kez daha Kurul karşısına çıkarılan Er, aynı soruya aynı yanıtı verince tahliyesi üç ay daha ertelendi. Aynı soruya yine aynı yanıtı veren Er'in cezası bir kez daha üç ay ertelenmiş oldu.