Statümüze kast başarısız olacaktır
- QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, Türk tarafıyla Uluslararası Koalisyon üzerinden temasları olduğunu, saldırgan politikanın değişmediğini belirterek, şunu çok net ifade etti: "Kuzey ve Doğu Suriye'deki statümüzün ortadan kaldırılması amacı taşıyan herhangi bir barış görüşmesi, başarısız olacaktır."
Al-Monitor’den Amberin Zaman’ın sorularını yanıtlayan QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, Türk hükümeti, TUSAŞ yerleşkesinin basan fedailerle ilgili iddialarını gerçeği yansıtmadığını söyledi. Ne iki fedainin Rojava’dan Türkiye’ye girdiğini ne de QSD ile bağlantılarının olduğunu kaydeden Ebdî, "Türk devleti, 5 gündür bize saldırıyor. Şu ana kadar en az 17 kişi şehit düştü. Bunların sadece ikisi savaşçı. 50’den fazla kişi yaralandı, sadece 9'u savaşçı. Türkiye, hiçbir bağlantımızın olmadığı, HPG tarafından üstlenilen bir eyleme misilleme yaptığını iddia ediyor. Türkiye’nin bugün bizi hedef almasının asıl nedeni, geçmişte olduğu gibi apaçıktır. Bizi yok etmek, statümüzü ortadan kaldırmak, burada inşa ettiğimiz Özerk Yönetim ve sistemini yok etmek istiyor. Bu yüzden bir kez daha halkımızın günlük ihtiyaçları ve ekonomik açıdan ayakta kalmamız için hayati olan kritik altyapılara saldırıyor. Kliniklere, fırınlare, elektrik santrallerine, hidrolik tesisleri, petrol üretim tesislerimize, F-16 savaş uçakları, SİHA'la ve topçu birlikleriyle saldırıyor. Halkımız katlediliyor, yaralanıyor, zorla yerinden ediliyor. Terörize ediliyorar. Halbuki biz bu çatışmanın tarafı değiliz, ancak Türk devleti bir kez daha topraklarımızdaki masum insanlara bedel ödetiyor. Bu kabul edilemez. Derhal durdurulmalıdır" dedi.
Türk tarafı ile temas
Son tartışmalar hatırlatılarak, Türk yetkililer ile herhangi bir görüşmenin olup olmadığı sorulan Ebdî, şöyle yanıt verdi: "Bu konuda Türk yetkililer tarafından bize ulaşan olmadı. Türk hükümetiyle temaslarımız üçüncü taraflar, yani Uluslararası Koalisyon aracılığıyladır. Bu temasların içeriği bölgedeki güvenlik durumuyla sınırlı. Koalisyon aracılığıyla Türkiye’ye saldırıların derhal durdurulması yönündeki talebimizi ilettik. Aynı zamanda Türkiye’nin kendi güvenlik kaygılarıyla ilgili meseleleri de ele alarak bölgemizden komşularımıza yönelik yapılacak saldırılara izin vermeyeceğimizi ve onlar için tehdit oluşturmadığımızı açıkça belirttik. Türkiye’nin Rojava’ya yönelik tutumu ve bu yönetimin tamamen çökertilmesine yönelik amacı, kamuoyunun malumudur. Geçmişte olduğu gibi, bugün de pozisyonları değişmedi. Bunu hem üçüncü taraflar aracılığıyla hem de kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda ilettiler."
Çok net ifade etti
"Sizden talep ettikleri herhangi somut bir adım var mı, örneğin güçlerinizin 'Suriye Arap Ordusu'na katılması gibi?" sorusunu "Hayır" diyerek yanıtlayan ve geçmişi hatırlatan Ebdî, şöyle devam etti: "Çok net ifade edeyim; Kuzey ve Doğu Suriye’deki statümüzün ortadan kaldırılması, herhangi bir barış görüşmesinin amacı olursa, bu görüşmeler başarısız olacaktır. Ancak Türkiye’nin Kürt politikasında bir değişiklik olursa ve Türkiye içinde bir çözüm gelişirse Suriye Kürtleri de bu çözüm sürecini destekleyecektir. Bu, Suriye’deki siyasi çözümü olumlu yönde etkileyecektir. Türkiye’nin Kürt sorunu, öncelikle Türkiye sınırları içinde çözülmelidir. Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl bir şekilde çözülmesini yürekten destekliyoruz. Başarılı bir sonucun, Suriye Kürtleri ve diğer Kürtler için de olumlu yansımaları olacaktır. Ankara ile ilişkilerimiz kesinlikle iyileşir ve bu da Şam ile adil bir anlaşmaya ulaşma çabalarımızı etkiler. Her zaman komşularımızla barışçıl ilişkiler istediğimizi ve onlara karşı herhangi bir düşmanca niyet taşımadığımızı söyledik. Ancak tekrar ediyorum; Kuzey-Doğu Suriye’deki yönetimimizin feshedilmesi ne gerçekçidir ne de kabul edilebilir ve böyle bir hamleye karşı direneceğiz. Biz Suriye Kürtleriyiz ve Suriye’deki Kürt sorununun çözüm adresi Şam’dır, Ankara değil.
"Abdullah Öcalan sizden Ankara’nın taleplerini yerine getirmenizi ve yönetiminizi dağıtmanızı istese ne yapardınız?" sorusu üzerine Ebdî, "Öcalan bizden böyle bir talebi asla olmaz."