Umut kadın örgütlerinde

Kadın Haberleri —

Ayla Akat Ata

Ayla Akat Ata

  • Kadınların, kimlik ve siyasi görüşe bakmaksızın şiddette ve katliamlara karşı birleşmesi gerektiğini söyleyen Ayla Akat Ata, “Sistemin adımlarını beklemeden kadınlar özgür kadın fikriyatı ile yan yana gelebilmeliyiz” dedi.

ASMİN BARAN/AMED

Kadın katliamları son dönemlerde artarak devam ederken, AKP-MHP iktidarı caydırıcı politikalar yürütmek ve kadınların güvenliğini sağlamak yerine sadece açıklama yapmkla yetiniyor. Dahası AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalefet partisi yoktur. Kadının statüsünün güçlendirilmesinde elimize su dökecek kimse de yoktur” sözleriyle, 22 yıldır kadınları koruduklarını iddia ediyor.

Rosa Kadın Derneği Kurucularından ve kadın hakları savunucusu Ayla Akat Ata ise iktidarın sadece milletvekili olduğu 2007 yılında kadına yönelik şiddetin arttığına dair verileri paylaştığına ve 17 yıldır elindeki diğer verileri sakladığına işaret etti.

Ayla Akat Ata, o süreci şöyle anlattı: “Parlamentoya yeni girdiğimiz dönemde 2007 yılında bir soru önergesi vermiştik. O dönem şiddetin yüzde bin 400 arttığı bilgisi verilmişti. Ondan sonraki yıllarda vermiş olduğumuz hiçbir soru önergesine cevap vermediler. Çünkü ortada gizlenmek istenen bir şiddet gerçekliği vardı. Bir daha bu bilgiye ulaşamadık. Çetelesi tutuluyorsa bile bize verilmedi. Kadın katliamların yıldan yıla artışına baktığımızda bile o dönemki şiddet oranı ile bugün arasında çok ciddi bir artış olduğunu söyleyebiliriz.”

 

Ortak ses çıkarmak zorundayız

“5 bin yıllık geçmişi olan bir sorundan bahsediyoruz. Mücadele ettikçe bu sorunun ne kadar derin olduğunu görüyoruz” diyen Akat Ata şunları ekledi: “Toplumsal bir kimlikten bağımsız, bir mücadeleden bahsediyoruz. O yüzden toplumun neresinden yaşama bakıyorsanız bakın, hangi kimlik altında siyasete katılıyorsanız katılın kadınların bir araya gelmesi ve ortak ses çıkarmasını zorunlu kılan bir şiddet gerçekliğinden bahsediyoruz. Şiddet derken de sınır tanımayan bir mücadelenin vurgusunu yapıyoruz. Artan bu şiddet ve katliama karşı kadınların da mücadele araçlarının sınırsız olması gerekiyor. Yoğun bir abluka içerisinde kadınlara ve kız kardeşlerimize mücadele çağrısında bulunuyoruz.”

 

Tek çözüm örgütlülük

Kadınların dayanışma ve örgütlenme isteğinin kendilerine güç verdiğini belirten Ayla Akat Ata, “İçinde yaşadığımız erkek egemen toplumun gerçekliğine hakimiz. Feodalizmin kadın üzerindeki olumsuz yansımalarını bizzat yaşayan, içinde olanlarız. Dinin yanlış yorumunun bugün kadına yönelik şiddet üzerine nasıl bir araç haline getirildiğine tanıklık ediyoruz. Bu durumda umudumuz var olan sistemin sürdürücülerine değil, kadın örgütlülüğünedir” dedi.

Ayla Akat Ata, “Bir kadının kaç çocuk doğuracağından, yaşamın her alanına kadar müdahale eden bir siyaset varsa bu kadınların da ‘Kadın cinayetleri politiktir, politik bir irade ile sonlandırılır’ deme iradesi vardır. Bunun için tek büyük adım bu iradede örgütlü ve kararlı olmaktır” diye konuştu.

 

Yan yana gelmeliyiz

Son olarak 'Jin Jiyan Azadî' ve özgür yaşam fikriyatı ile kadınların yan yana gelerek kadın düşmanı politikaların sonunu getireceğini belirten Ayla Akat Ata, “Her şey bizim elimizde, kadınlar kendinin farkına olursa bu işkence ve şiddeti sonlandırırız. İktidarlar hep değişiyor ama politikalar aynı. El ele verip birlikte yaşamı örgütlemeliyiz. Özgür kadın fikriyatı ile yan yana gelebiliriz. Kadınlar ilk gün de ayaktaydı bugün de ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganıyla hala burada. Bugün dünyanın her yerinde kadınlar bu fikriyat ve bu sloganla yan yana geliyor” diye ekledi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.