Rojava’ya sahip çıkacağız

•  Nisêbîn’de Kobanî için nöbet tutan kadınlar, saldırılar durmadığı takdirde direnişi tüm sokaklara taşıyacaklarını söyledi ve ekledi: “2014 yılında DAİŞ’in yaşattıklarını bugün de yaşatmak istiyorlar. Ama asla yol vermeyeceğiz. Kazanan biz olacağız.”
• Kobanîli kadınlar ise, “Her gün topraklarımızı korumak için canlarını veren şehitlerimizi uğurluyoruz. Özellikle kadınlar, yıllardır süren saldırılar ve ihlaller karşısında korkmadı, korkmayacak. Tehditler topraklardaki direnişi asla kıramayacak” dedi.

Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde yer alan Qamişlo sınırında 5 gündür nöbet tutan kadınlar, Türk devleti ve Suriye Milli Ordusu (SMO) çetelerinin Rojava’ya saldırılarına karşı tetikte bekliyor. Kürdistan’ı ayıran ‘sınır’ın öteki tarafında olan kadınlar için tutulan nöbet; birliğin ve ortak mücadelenin sembolü.

Nöbet eylemine katılan Emine Koç, sınırın her iki yakasındaki halkların bir olduğunu belirterek, “Saldırıları kabul etmiyoruz. Ya saldırılar son bulur ya da buradan bir yere gitmeyiz. Oradaki kadınlardan, çocuklardan, Kürt halkından ne istiyorlar? Uçaklarla, çetelerle insanları öldürüyorlar” dedi.

 

 

Eylemleri sokaklara taşırız

“Ya Rojava halkını rahat bıraksınlar ya da eylemimize devam edeceğiz. Gerekirse tüm sokaklarda, caddelerde olacağız” diyen Emine Koç, Jinnews’e yaptığı konuşmasının devamında şunları söyledi: “Rojava ruhumuzdur. Öldürülen onca insan ne yaptı? Uluslararası devletler de ayaklansın, olanları kabul etmesin. Bu ölümleri görmüyorlar mı? Kürtlerden ne istiyorlar? Kürtler de tüm halklar gibi kendi kimliklerini istiyor. İnsanız, biz de hak sahibiyiz. Herkes ayağa kalksın ve yaşanan savaşlara son verilsin. Artık kan dökülmesin.”

 

 

DAİŞ’i yendik, SMO’yu da yeneceğiz

Barış Annesi Türkan Durç, beyaz tülbentiyle eyleme katılmış. Kürdistan halkına birlik çağrısı yapan Durç, “Artık yeter! Nereye kadar böyle devam edecek? İnsan hakları örgütlerine sesleniyoruz; bu savaşı durdurun. Sadece barış istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Gurbet Tekin “’Vicdan sahibiyim’ diyen herkes Kürt halkının sesine kulak versin” dedi ve ekledi: “2014 yılında DAİŞ’in yaşattıklarını bugün de yaşatmak istiyorlar. Ama asla onlara yol vermeyeceğiz. Kazanan biz olacağız.”

 

 

Bu neyin davası?

Nebiha Abay ise “Rojava’daki neyin davası?” sorusunu sordu ve şöyle devam etti: “40 yıldır Kürtler öldürülüyor. Ne zamana kadar ölmeye devam edeceğiz? Barış, özgürlük ve Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz. Sayın Öcalan özgürleşmeden ve onunla masaya oturulmadan ne bu savaş biter ne de biz evimizde oturacağız.”

 

 

Korkmadık, korkmayacağız

Sınırın öteki yakasında işgale asla geçit vermeyeceklerini söyleyen Kobanîli kadınlar da kesintisiz direniş mesajı veriyor. Amine Mahmud, tehditlerin kendilerini korkutmayacağını vurgulayarak, “Türk devletinin tehditleri, saldırıları, savaş uçakları ve SİHA’ları bu topraklardaki direnişi asla kıramayacak. Özellikle kadınlar, yıllardır süren saldırılar ve ihlaller karşısında korkmadı, korkmayacak" dedi.

"Her gün topraklarımızı korumak için canlarını veren şehitlerimizi uğurluyoruz” diyen Amine Mahmud, Jinha’ya şunları belirtti: “Türk devletine şunu söylüyoruz; çocuklarımızı kaybetmemiz irademizi zayıflatmaz, aksine bizi daha güçlü kılar, direncimizi artırır. Kürdistan'ın dört parçasında birliği sağlayarak Kürt davasını başarıya ulaştırabiliriz.”

Hazırız! 

Şehitlerin yolundan giderek tüm kazanımları koruyacakları sözü veren Suha Mustafa, “Tıpkı 2014'te Kobanî halkının, dünyaya büyük bir tehdit oluşturan DAİŞ’i yendiği gibi, halkımızın devrimci savaş ruhu ve irademizle, topraklarımızı koruyacağız” derken, Zeynep Mahmud ise her türlü saldırıya karşı hazır olduklarını ifade etti.   KOBANÎ