Yeni yıla girerken…
Forum Haberleri —
- 2025 yılında Önderlik tüm yüreklerin, akılların konuğu olsun. Yeni yıl, direnenlerin daha büyük kazandığı, zaferler yarattığı ve Kürtlerin, Ortadoğulu halkların demokratik ulus paradigmasıyla, özgürlükle, hakikatle ve aşkla yaşamını daha derinden örgütlediği bir yıl olsun.
DILZAR DÎLOK
Yeni yıla girerken ülkemizin büyük saldırılarla karşı karşıya kaldığı bir döneme daha girdik. Bakur’da bitmeyen soykırım saldırıları, lokal protestoların dahi tutuklamalarla karşılandığı bir faşizm, Rojhilat’ta kadın bedenine, ruhuna yansıyan bir tahammülsüz erkek egemenlikçi sistem hükmünü sürüyor. Rojava, Rojavamız, tüm dünyanın gözünün bebeği olan devrim alanı ise bugünlerde bir aydır süren savaşın içinde.
Ne hikmetse Ortadoğu’da ister Bağdat’ta olsun ister Şam’da nerde bir mermi patlasa, savaşın startı veriliyor ve yine ne hikmetse bu savaş dönüp dolaşıp Kürdistan’a geliyor ve orda epey sürüyor. Sözde Irak Şam İslam devleti denen çete örgütün ne Irak ne Şam, tüm derdinin Kobanê-Kürdistan olduğu günleri unutmuş değiliz. Tüm dünya insanlığı İslam bayrağı altında soykırım yürüten çetelere karşı özgürlük ve insanlık direnişine katıldı. Tüm dünya insanlığı, bir kez daha kardeşliği, barışı ve özgürlüğü birlikte tattı. Şimdi yine benzer süreçleri yaşıyoruz.
Şam’ı hedefleyen bir savaş başlarken Beşar Esad ailesiyle birlikte kaçtı, Baas rejimi devrildi, resmi devlet kurumlarının yıkım olmadan devrine yönelik görece bir hassasiyet oluştu. Hasılı savaş beklenenden çok kısa sürdü. Uzun yıllar tartışılan Şam üç gün içinde devriliverdi. 50 yıllık heykeller 50 dakikada yıkılıverdi. Savaşın, yayılmacılığın hızı önüne geleni silip süpüren bir sel gibi olmadı tabii. Dünya sisteminin dengeli yürüttüğü bir savaş oldu. Deyim yerindeyse bir devir teslim süreci yaşandı.
Başûr’da benzer durumlar yaşandı. TC’nin işgal harekâtı durduruldu, Türk ordusu gerilla karşısında kilitlenip kaldığı için daha ileri gidemedi. Gerillanın bu zaferi HPG’ye büyük onur kazandırdı. Önderlik hamlesine katılımın bir biçimi olan bu süreci YJA Star güçleri büyük ve başarılı eylemlerle karşıladılar. Yine Başûr, KDP öncülüğünde ihanetin ve işbirlikçiliğin kuluçka mekanı olarak kullanıldı. Roj peşmergeleri burada beslendi-gözleri köreltildi, akılları başlarından alınarak hazırlandılar ve Rojava’ya gönderilme fırsatını bekler konuma getirildiler.
Ülkemiz dört parça ama bir de tüm parçalardan öte Êzîdxanımız var. Şengal’de, kutsal Kürt memleketinde, gelip sığınılan bir yer de olsa, kutsallığını, direnişini koruyan, Kürt orjinini yaşatan direniş kültürünün, kök hücrenin kendini yüzyılların baskılarına, saldırılarına, katliamlarına karşı koruyan, kendi inancından, kültüründen taviz vermeyen insan özünü, kadın özünü koruyan kültürün, Êzîdîliğin mekanı… Kuşkusuz yüzyıllar boyu direnilirken etkiler de olmuştur ve yitirilenler de olmuştur. Ancak her şeye rağmen, Kürt’ün en güzel yanı Êzdailiği yaşatan-yaşayan kürtlüktür.
Êzîdxan, binlerce yıllık kültürünü yaşatmış, ancak tüm soykırım saldırılarına, merkezi hegemonya saldırılarına rağmen de adeta bir ağır yükü taşırcasına bugüne taşımıştır. 2014 soykırımının engellenmesi de PKK gerillaları tarafından gerçekleştirilirken, aslında öz olarak direnen Êzdailiğin Apocu gerillalara verdiği enerji, güç, sinerji sayesinde olmuştur. PKK gerillalarında öz kültür, ana kök hücre bilinci çok derindir. Salt bilimsel verilerle elde edilmemiştir. Sezgisel bir bilinç yükü vardır Apocu gerillalarda. Nasıl Yahudilerin ulus- devletin temelini atan bir zihniyet yapılanmasında rolleri varsa ve kendi sonlarını getiren de bu ulus- devletçi zihniyetin faşist yapılanması olmuşsa, Êzîdîler somutunda yaşanan da tersten böyledir. Bu anlamda iki zıt uçlarda seyreden kültürler olduğu belirtilebilir.
Êzîdîlik tanınmalı ve bilinmeli, ama en çok da hissedilmeli ve anlaşılmalıdır. Her kültürde güzel öğeler vardır. Ama Êzîdîlerin kültüründe, yaşamında güzel şeyler çok fazladır. Êzîdîlerin en etkileyici yanı, dua ederken herkes için dua edip duanın sonunda da kendileri için istek, talepte bulunmalarıdır. Böyle bir dua ile büyüyen çocukların kapitalist modernite merkezinde büyüyen, kapitalist modernite nimetleriyle beslenerek zerresine kadar zehirlenen çocuklara nazaran daha gerçek, sezgileriyle güçlü, sağlam kişilik yapısına sahip olmaları kaçınılmazdır.
Bu yazıya vesile olan son bir anekdot ile bitirelim.
Şengal’in güzel kadınları örgütlendiler ve bilinçlenerek, kendilerini geliştirerek, toplumun yeniden özgür inşasında önemli bir rol üstlenmeye başladılar. Bu çalışmaları kuşkusuz son fermanın engellenmesi ardından daha da gelişti. Özellikle PKK-PAJK’lı gerillaları tanıdıktan sonra bu çalışmalarıyla adeta daha büyük ve güçlü adımlar atmaya başladılar. Son yıl içinde de “Serok mêvana mala we ye” şiarıyla bir kampanya başlattılar. Bu kampanya çerçevesinde Önderlik fotolarıyla ev ziyaretleri, özgürlüğü, kadının toplumsal gücünü tartıştılar, sohbetler ettiler, birbirlerinin dertlerini dinlediler. Nihayetinde güzel paylaşımlar yaptılar.
Bu ziyaretlerden birinde ev sahibi ana ziyarete gelenleri karşıladı, evinin kapısını sonuna kadar açtı, onlara ikramda bulundu. Hoş geldin faslından sonra anaya hal hatır sorulduğunda güzel Êzîdî ananın verdiği cevap tüm Kürt kadınlarına onur verecek bir söz oldu:
“ ‘Serok mêvana mala we ye’ çiye, Serok xwediyê mala me ye.”
Türkçesi “Önderlik evinizin konuğudur ne demek, Önderlik evimizin sahibidir.”
2025 yılında Önderlik tüm yüreklerin, akılların konuğu olsun. Yeni yıl, direnenlerin daha büyük kazandığı, zaferler yarattığı ve Kürtlerin, Ortadoğulu halkların demokratik ulus paradigmasıyla, özgürlükle, hakikatle ve aşkla yaşamını daha derinden örgütlediği bir yıl olsun.