3 bin 128 DEM Parti'liye gözaltı
- DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, yıl içinde 3 bin 128 DEM Parti'linin gözaltına alındığını, 409’unun ise tutuklandığını söyledi.
DEM Parti, parti binalarına ve üyelerine yönelik fiziki saldırıların yanı sıra üyelerine dönük haksız yargı tacizi ile Kürdistan kentlerinde kesintisiz bir biçimde uygulanan yasakların 2024'te en az yüzde 50 oranda arttığına dikkat çekti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ve Öztürk Türkdoğan, 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası dolayısıyla hazırladıkları raporu, DEM Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen basın açıklamasıyla paylaştı.
En az 632 tutuklama
Sevda Çelik Özbingöl, en az 948 kişinin gözaltına alındığını ve en az 632 kişinin de tutuklanmasına karar verildiğini; Aralık 2023 ve 10 Aralık 2024 tarihleri arasında her kademe yöneticisinin içinde bulunduğu 256 ve 50 tutuklamaya karar verildiğini seyledi. Bingöl, "Aralık 2023 ve 10 Aralık 2024 tarihleri arasında partimizin organize ettiği eylem ve etkinliklerde katılan parti üyelerimiz, seçilmişlerimiz ve çalışanlarımıza yönelik 3 bin 128 gözaltı gerçekleşmiş 409 kişinin toplam bir şekilde tutuklanmasına karar verilmiştir. Aralık 2023 ve 10 Aralık 2024 tarihleri arasında toplumsal muhalefet örgütlemeye yönelik partimizle birlikte katıldıkları belirli günlerdeki kutlama ve anma gibi etkinlikler ile protesto gösterilerine yönelik 564 gözaltı ve 173 tutuklama kararı verilmiştir” dedi.
Binalara 9 saldırı
Bingöl, "Biz bu saldırıların sadece bir yönüyle gelişmediğini ve mücadelenin bütün alanında yaşamsal olarak bir hak ihlali bütünlüğü içerisinde yürütüldüğünü görmekteyiz. 2024'te genel merkezimiz de dahil olmak üzere 9 fiziki saldırı gerçekleştirilmiştir. Bunun dışında 4 tane fiziki saldırı da kolluk aramaları ve haksız müdahaleleriyle yapılmıştır. Meclis kürsüsünde milletvekillerimiz bu süreç içerisinde iki kez fiziki ve fiili saldırıyla karşı karşıya bırakılmıştır. Defalarca Kürtçe konuştukları için mikrofonları kapatılarak birçok haksız müdahale de bütün kamuoyunun gözü önünde gerçekleşmiştir” diye konuştu.
Wan'da 94 yasak
Wan'da 2016'dan beri kesintisiz bir şekilde valiliğin idari kararıyla devam eden yasağı hatırlatan Bingöl, şöyle devam etti: "2024 yılı içerisinde 94 kez eylem ve etkinlik yasakları kararı verilmiştir. Bu yasaklama dışında İHD verilerine göre bu kararlar içerisinde 358 tane barışçıl eylem ve etkinliğe müdahale edilmiş ve yasaklama kararları verilmiştir.
13 Ekim’de Amed'de erçekleştirdiğimiz mitingimize, 1 Şubat'ta büyük Özgürlük Yürüyüşü’ne de farklı illerde kolluk müdahalesi oldu. 8 eylem ve etkinliğe farklı tarihlerde müdahale edildi; en az 81 kişi gözaltına alındı.
Hala gerekçeli karar yok
Siyasi soykırımın en büyük örneklerinden biri olan Kobanî yargılama sürecini de 2024'te yaşadık; ne yazık ki 16 Mayıs'ta yüzlerce yılı bulan hapis cezalarıyla karşı karşıya kaldık. Hala bu yargılamanın gerekçeli kararında yazılmadığını bilmekteyiz.
Kayyum atamaları
Seçim sonrası ve akabinde demokratik siyasete ve halkın seçilmiş iradesine karşı gerçekleştirilen müdahale 3 Haziran’da farklı bir boyut kazandı. 3 Haziran 2024'te Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanımız Sıddık Akış haksız yere tutuklandı ve kayyum atamasıyla karşılaştık. 31 Ekim’de Esenyurt’ta, 4 Kasım’da Mêrdîn'de, 22 Kasım’da ise Pulur ve Dêrsim’de kayyum atamalarıyla karşı karşıya kaldık. Halfeti, Êlih ve Mêrdîn’de ve en Wan’da devam eden kayyum atamaları, haksızlıkların boyutunu gösteriyor.
Türk cezaevleri
Hak ihlallerinin en önemli boyutlarından bir tanesi de cezaevleridir. Sağlık hakkı ihlali, şartlı tahliye hakkının engellenmesi, sevk taleplerinin reddi, özellikle cezaevi idareleri ve cezaevi gözlem kurullarının keyfi tutum ve davranışları nedeniyle gerçekleşen birçok ihlale de tanıklık ettik. 794 kere soru ve araştırma önergesi verdik. Meclis İnsan Hakları İnceleme Kurumuna da başvuru yapılmıştır. Cezaevleri hasta tutsaklardan, keyfi disiplin cezalarından, infaz yakmalara çıplak aramalardan, sağlık hakkının engellenmesine kadar yakinen takibi gereken bir ihlal alanı da olmaya devam etmektedir.
Biz bu süreçle de özellikle de hak ihlalleri, cezaevleri ve önemli sorunlarımızdan bir tanesi olan tecridin de giderilmesi konusunda insan hakları komisyonu olarak da bu sürecin takipçisiyiz.”
Resmi ideolojide ısrar
Öztürk Türkdoğan ise Türkiye'nin resmi ideolojide ısrar eettiğini belirterek, "Bütün bu ihlallerin sebeplerinden bir tanesi resmi ideolojide ısrar eden iktidarın değişmez tutumunun yansıması. Türkiye giderek otoriterleşiyor. Bu otoriterleşmeden vazgeçmesi gerekiyor” dedi.
İkili hukuk uygulanıyor
Türkiye’de ikili hukuk ve ayrımcılık uygulandığını kaydeden Türkdoğan, şunları söyledi: "Kim ne derse desin 'Terörle Mücadele Kanunu' ve ilgili mevzuat Kürtler başta olmak üzere rejim muhaliflerine bir ikili hukuk dayatması ile kendini gösteriyor ve bu çok net bir ayrımcılıktır. Bunun sona ermesinin yolu da demokratikleşmekten geçmektedir.
Öcalan ile görüşme
Türkiye, Kürt sorununu çözmek zorunda. Şu anda Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, Suriye’deki son durum Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yoldan çözümünü dayatıyor. Türkiye’de 1 Ekim’den bu yana devam eden tartışmalar yeni bir barış sürecine evrilmek zorundadır. Bu tartışmaları uzatmamak gerekir. Partimizin İmralı Ada Hapishanesi'nde tutulan Sayın Öcalan’la görüşme talebi bir an önce kabul edilmelidir. Bir an önce Türkiye gerçek anlamda bir çözüm sürecine girmeli. Kürt sorununu gerçekten demokratik ve barışçıl yollarla çözecek adım atmalıdır.
AİHM ve AYM kararları
Gerçekten demokrasiye dönülecekse AİHM kararlarını ve AYM kararlarını uygulamakla başlanabilir. Hakkında kesinleşmiş AİHM Büyük Daire kararları bulunan arkadaşlarımız serbest bırakılmalı. Türkiye’yi kendi hukukuna uymaya davet ediyoruz. Türkiye demokratikleştirmesi gerekirken daha kötü uygulamalara sapmamalı." ANKARA
* * *
Dört kentte gözaltılar
SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş’ün de aralarında olduğu 15 SEP’li gözaltına alındı.
Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Genel Başkanı Güneş Gümüş, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Gökçe Şentürk’ün de aralarında olduğu 15 kişi, Ankara, İstanbul ve İzmir’de sabah saatlerinde yapılan ev basınlarında gözaltına alındı. Ankara’da bulunan SEP Genel Başkanı ve ismi öğrenilmeyen SEP üyeleri Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürülürken, diğer kentlerde gözaltına alınanların ise Ankara’ya getirileceği öğrenildi. Dosyada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle avukatlara bilgi verilmedi.
Wan’da dün sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında Demokratik Bölgeler Partisi(DBP) Wan eski Eşbaşkanı Harun Okay ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HDP) eski İl Eşbaşkanı, Wan Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Fikret Doğan, Bedlîs’in Tetwan ilçesinde de Mustafa Döner adındaki yurttaş gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Van İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Gözaltı gerekçelerinin ise tutuklanan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in dosyası ile olduğu bilgisine ulaşıldı.