40 yıl devrimci sanat: Koma Agirî
Kültür/Sanat Haberleri —
Rojava’da 40 yıla yakındır sanat yolculuğunu sürdüren Koma Agirî üyeleri Menan Heskulik ve Seîd Bîrhat’la devrimci sanatı ve Baas rejimine karşı verdikleri mücadeleyi konuştuk:
- Menan Heskulik: 1985’te Heval Cemal evimi ziyaret etti. ‘Grubu ne zaman hazırlayacaksın?’ diye sordu. Hemen müzik eğitimi verdiğim çocuklarım Hozan, Mîdye ve Efrîn’i çağırdım. Heval Cemal bunun üzerine, ‘Grubun adını ne koyacaksınız?’ dedi. ‘Koma Agirî’ dedim.
- Seîd Bîrhat: 500’e yakın üyemiz vardı. Başkan’ın önerisiyle 1992’de bir ekibimizi Başûrê Kurdistan’a gönderdik. 3 ay devrimci müziği halkla buluşturacaklardı. Berçem Efrîn ve Ednan Simo orada kaldı, sonra katıldıkları gerilla saflarında şehit düştüler. Şîlan Kobanî, Celalê Hecîka, Hemîde, Nerîman ve Mihemed Elî de…
FELEKXAN SERHAT
15 Ağustos 1984; Komutan Egîd, Türk devletine ilk kurşunu sıkmış, Kürt halkının mücadelesi artık bambaşka bir boyuta geçmişti. İlk kurşunun sesi Kürdistan’ın dört parçasında umudu ve heyecanı beraberinde getirmişti. Efrînli Menan Heskulik, bu sesin başlattığı mücadeleye katkı sunmak ister. “Ülkem için bir şey yapmalıyım” der ve bunu sanatla yapmaya karar verir.
Oğlu Hozan ile kızları Mîdye ve Efrîn’i yanına çağırarak şarkılar ve halaylar öğretir. Bir yandan besteler yapar bir yandan üç çocuğunu devrimci sanatla yetiştirir. Özgürlük gerillalarının başlattığı silahlı mücadeleyi şarkılarıyla her yere duyurmak ister. Menan Heskulik, aslında 1948 yılında Efrîn’in Sariya köyünde doğmuş ancak çocuk yaşta ailesiyle Halep’in Şêxmeqsûd Mahallesi’ne taşınmış. Onun için hikayesi Halep’te başlar.
Dört kişiyle başladılar
1980’li yıllarda PKK kadroları da Rojava ve Suriye’de çalışma yürütür. PKK kadrolarının toplantılarına katılan Menan Heskulik, Halep’te devrimci sanat için çalışır. Halkın çalışmalara desteğini gördükçe üç arkadaşını da örgütler ve daha fazla kişiye ulaşmak ister. Dört arkadaş, dört farklı kola ayrılarak çalışma yürütür; Bavê Zara, siyasi alandan, Bavê Rodî, üniversite öğrencilerinden, Îbrahîm Kobanî, işçilerden ve Menan Heskulik veya Rojava’da bilinen adıyla Bavê Cengî de sanat alanından sorumlu olur.
“Halep ve Efrîn bölgesinde ulusal bilinç daha yoğundu. Bunu pratiğe dökmemiz gerekiyordu. Sürekli tartışma yürütüyorduk. Arkadaşlarımız Ednan Simo öneriler yapıyordu. Sanatla halka örgütlemeli, bilinçlendirmeli ve çocukları bu bilinçle yetiştirmeliydik” diyor Bavê Cengî.
O dönem Halep’te bulunan Murat Karayılan, bir grup arkadaşın sanatsal çalışmalar yürüttüğünden haberdar olur ve Îbrahîm Kobanî’yle Şêxmeqsûd Mahallesi’nde Bavê Cengî’nin evini ziyaret eder.
Heval Cemal sordu, grup hazır dedim
Bavê Cengî, 1 Eylül 1985’de evinde yapılan o görüşmeyi şöyle anlatıyor: “Heval Cemal, evimi ziyaret etmişti. Sanat üzerine yürüttüğümüz tartışmalardan sonra bir grup kurma kararı aldık. Heval Cemal, ‘Grubu ne zaman hazırlayacaksın?’ diye sordu. ‘Grup hazır. Müzik eğitimi verdiğim çocuklarım Hozan, Mîdye ve Efrîn grubun temelidir’ dedim. Çocuklarımı çağırdım; şarkılar söyleyip, halay çektiler. Arkadaşlar, performanslarını çok beğendiler. Heval Cemal bunun üzerine, ‘Peki grubun adını ne koyacaksınız?’ dedi. Kürdistan tarihini ne zaman düşünsem aklıma hep ‘Agirî Serhildanı’ geliyordu. ‘Koma Agirî olacak’ dedim.”
Ve Koma Agirî’nin serüveni 1985 yılının sonbaharında PKK’nin kalelerinden biri olan Şêxmeqsûd Mahallesi’nde başlar. Dört arkadaşın attığı adımlar günbegün büyür ve her adım daha çok ses getirir. 5 ay içerisinde çocuklar, gençler ve kadınların katılımıyla üye sayısı 150’ye çıkar. Koma Agirî’yi diğer müzik gruplarından ayıran en önemli detaylardan birisi sadece müziği kapsamaması; tiyatrodan, koro ve halay ekiplerine kadar 500’e yakın kişi, iki yıl içerisinde grup çatısı altında farklı kollara ayrılarak kültür-sanat faaliyetleri yürütür.
İşkenceden geçtiler, vazgeçmediler
Kürtçenin yaygınlaşmasına da katkıda bulunan grup, haftanın bir günü gizlice Kürtçe eğitim verir, Halep’in yanı sıra Şam, Efrîn, Lübnan, Reqa ve Kobanî’de de sahneye çıkar. Sanat çalışmaları sürerken Baas rejimi de grup üyelerine baskılarını arttırır. Şîlan Kobanî, Ednan Sîmo, Bavê Cengî ve Celal Mûskê’nin aralarında olduğu onlarca sanatçı gözaltına alınır, ağır işkencelerden geçer ve tutuklanır. Ancak yüreği özgürlük mücadelesiyle dolu sanatçılar bir adım geri adım atmaz, her Newroz’da ve etkinliklerde halkla buluşur.
Çalışmalar büyüdükçe gruba yeni isimlerin dahil olması gerekiyordu. O zaman grubun ‘Kurdistan’ adlı ilk kaseti çıkmış, ikinci kasetin hazırlıkları yapılıyordu.
Yıl 1987, Bavê Cengî, Seîd Bîrhat’ı ortak arkadaşları olan Ehmed Ukaş’ın evine çağırarak ikinci kasetleri için çalışmalara katılmasını ister. Seîd Bîrhat, “Görüşmemizde Bavê Cengî’nin kız kardeşleri Roken ve Şêrîn de vardı. Uzun bir tartışmadan sonra Koma Agirî’yi büyütme kararı aldık. Artık grubumuz Rojava’nın yanı sıra Kürdistan’ın diğer parçalarında da geniş kitlelere ulaştı. 2000’li yıllara kadar devrimci sanatın öncülüğünü yaptık” sözleriyle sanat yolculuğuna çıkışını anlatıyor.
Öcalan’la görüşme
Devrimci sanatı tüm baskılara ve yasaklara rağmen Kürdistan’ın dört parçasına ulaştıran grup üyelerinden Bavê Cengî ve Seîd Bîrhat’a, o yıllar Suriye ve Rojava’da bulunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la görüşüp görüşmediklerini soruyorum. Bavê Cengî, heyecanla anlatıyor: “Başkanı ilk kez 1987 yılında Halep’te gördüm. Bir arkadaşımın evine geleceği haberini alır almaz oraya koştum. Dik duruşu, sıcak gülümsemesiyle oradakilerle sohbet ediyordu. Kalbim hiç bu kadar hızlı çarpmamıştı. Evde bulunan herkes ülkeye, halka, geçmişe ve geleceğe dair sorular sordu. Başkan, yorulmak nedir bilmeden her soruya tek tek yanıt vererek, bilmediğimiz Kürdistan gerçekliğini anlattı. İkinci kez ise Lübnan’da Bekaa Vadisi’nde görmek istedim. Yılı net olarak hatırlamıyorum ama 89 olmalı. Bekaa’daki Newroz kutlamasına Koma Agirî üyesi gençleri ve çocukları götürdük. Kızlarım Mîdye ve Efrîn de gelmişti. Ancak yetişemedim, biz gelmeden ayrılmıştı.”
Son nefesime kadar
Seîd Bîrhat ise Mahsum Korkmaz Akademisi’nde Önderliği üç kez görme şansını yakaladığını söylüyor ve bir anısını buruk bir şekilde paylaşıyor: “Akademi’ye birçok kez gidip arkadaşları görüyordum. Başkan, 1990’lı yıllarda Koma Berxwedan’ın çalışmalarına katılmamı istedi. Söz verdim… Ancak elimde olmayan nedenlerden dolayı Halep’e dönmek zorunda kaldım. Sözümü tutamadığım için hala çok üzgünüm ve Başkan’a karşı başım eğik. Ancak son nefesime kadar, halk için üretmeye devam edeceğim.”
Rojava’da hemen hemen her kesime ulaşan Koma Agirî, artık başka bölgelerde de devrimci sanatı halkla buluşturur. Önderliğin önerisi üzerine 1992 yılında Halep’ten tiyatro, halay ve müzik ekibi Başûrê Kurdistan’a geçer. Oradaki halklara buluşulacak ve mücadele büyütülecekti. Seîd Bîrhat, Başûr günleri için, “Yaptığımız planlamaya göre, ekip 3 ay orada kalacaktı. Bu süreden sonra ise isteyen üyeler çalışmalarını Başûr’da isteyen de Rojava’da sürdürecekti. Delîl Mîrsaz arkadaşımız gibi çok sayıda kişi orada kalmaya karar verdi. Berçem ve Ednan arkadaş da orada kaldı, ancak daha sonra katıldıkları gerilla saflarında şehit düştüler. Bazı arkadaşlarımız hala gerilla saflarında” diyor.
Koma Agirî’nin 20 şehidi
Sanat alanında verdikleri mücadeleyi Kürdistan dağlarına taşımak isteyen çoğu grup üyesi, gerilla saflarına katılır. 20’ye yakın üyesi şehit düşer. İlk şehit grubun kurucularından Ednan Simo’dur. Ednan Simo, Baas rejimi zindanlarında 9 yıl tutuklu kalmıştı. İkinci şehit ise Berçem Efrîn’dir. 88 yılında gruba katılan Berçem, 1992 yılında şehit düşer. Ve Soro, Şîlan Kobanî, Celalê Çîl, Celalê Hecîka, Hemîde, Nerîman, Şukrî, Mihemed Elî de farklı tarihlerde şehitler kervanına katılır.
1985’ten başlayan serüvenini 19 Temmuz Rojava Devrimi’nde de sürdüren Koma Agirî, şu anda Halep’teki Cemilê Horo Kültür ve Sanat Merkezi çatısı altında çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan, Berçem’in anısına iki yıldır Hîlala Zêrîn Hareketi’nin desteğiyle Şehit Berçem Kültür-Sanat Festivali’ni düzenliyor.
* * *
Binbir emekle çıktılar
Koma Agirî’nin 1987 yılının başında çıkan ilk kaseti ‘Kurdistan’ ile 1988’de çıkan ‘Pêşmerge’ adlı kasetindeki şarkıların söz ve müziği, Bavê Cengî ve çocuklarına aittir. 88’de ‘Apoyê me tiving e’ adlı üçüncü kaset, 89’da ‘Gurme gurma defêye’, 90’da 12 Arapça şarkıdan oluşan bir kaset, 91’de ‘Dêrika rengîn’ ve 92’de “Zîndana Diyarbekir Em ê Bişkînin” adlı kasetler de dinleyicileriyle buluşur. Grup, müzik yolculuğunda 10’a yakın kaset çıkarır.