5 adım olan hücrede güneş, su ve hava yok

Halil Yakut

Halil Yakut

  • Cezaevinden başlattığı açlık grevinin 99. gününde tahliye olan Halil Yakut, işkence ve tecridin sistematikleştiğini söyledi. Yakut, "Güneş yok, su yok, hava yok. Gardiyanların yüzünü dahi görmeniz istenmiyor" dedi. 

İstanbul'da 12 Şubat'ta gözaltına alındıktan sonra “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne konulan ve tutuklu olmasına rağmen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlarla aynı koşullarda tutulan Halil Yakut, Y, S, R tipleri ile yüksek güvenlikli cezaevlerinin kapatılması ve aynı davadan tutuklanan arkadaşlarının yanına sevk edilme talepleriyle 27 Temmuz’da başlattığı açlık grevi eyleminin 99. gününde tahliye edildi. Yakut, maruz kaldığı hak ihlalleri, cezaevi koşulları ve tutsakların durumuna dair MA'ya konuştu.

5 adımlık hücre

Yüksek güvenlikli cezaevlerinin hem mimari yapıları hem de uygulamaları nedeniyle “kuyu tipi” olarak tanımlandıklarını hatırlatan Yakut, tutulduğu hücrenin 5 adımlık olduğunu söyledi. Yakut, “Tel örgüler ve bir tane pencere var. Kendine ait bir havalandırması yok. Pencereden içeriye hava bile girmiyor” dedi.

Gardiyanlar bile görünmüyor

Her saat başı gardiyanların ışığı açıp kapatarak, uyutmadığını belirten Yakut, şöyle devam etti: "Güneş yok, su yok, hava yok. Kapıya koydukları megafonla gardiyanlarla iletişim kurulması isteniyordu. Yani gardiyanların yüzünü dahi görmeniz istenmiyor. Tecridin ve işkencenin sistemleştirildiği hapishaneler buralar.”

İntihar etti, deriz

Tutsakların insanlık dışı uygulamalara maruz bırakıldığının altını çizen Yakut, şunları söyledi: “Kırşehir Hapishanesi’nde 10 Mart'ta başgardiyanın ölüm tehdidine maruz kaldım. Beni ‘Burada eylem yapıyorsun, ağır müebbet yatan adliler var. Seni burada öldürürler ve bizde intihar etti, deriz’ diyerek tehdit etti. Yine 26 Şubat'ta Grup Yorum emekçisi arkadaşımız Rezzan Şengül gardiyanlar tarafından saldırıya uğradı ve parmakları kırıldı. Mayıs'ta ise arkadaşımız Vedat Doğan maltada fiziki saldırıya uğradı. Bu kuyu tipi hapishaneler işkencenin sistemleştirildiği, sürekli saldırı ve işkencenin döndüğü merkezler haline gelmiş durumda.” 

Gün gün eriyorlar

Cezaevlerinde açlık grevlerinin sürdüğünü ve tutukluların hayatlarının tehlikede olduğuna işaret eden Yakut, “B vitamini vermeyen kurum doktoru, idareyle birlik olup arkadaşlarımızın gün gün erimesine sebep oluyor. Şu an Vedat ve Rezzan, 43 kilo ki bu bizim en son duyduğumuz. Yine Oktay Kelebek ve Cem Dursun, 30’a yakın kilo kaybetmiş durumda. Rezzan kalp çarpıntıları, sürekli baş dönmeleri yaşıyor ve ayakta duramıyor. Vedat’ın sol kulağı duymuyor ve bu artık kalıcı olabilir. Yüz mimiklerini kontrol edemiyor” şeklinde konuştu.  

Kendi yasalarını çiğniyorlar

Yakut, son olarak şunları dile getirdi: “İnfaz yasasında, ‘Bir tutukluyu 20 gün bir hücreye kapatabilirsin der’ ve bunun koşullarını belirler. Ancak bizim arkadaşlarımız 6 aydır hücrede tutuluyor. Yani kendi yasalarını çiğniyorlar. Tutuklu olan arkadaşlarımız ağırlaştırılmış müebbet infaz rejimine tabi tutuluyorlar. Bu da anayasadaki masumiyet karinesine aykırı. Hem hapishane idareleri hem bakanlık hem bunu izleyen savcılıklar suç işliyor.” İSTANBUL

 

* * *

Tahliyesi yine ertelendi

Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Nevzat Akbulak'ın tahliyesi, “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için 3. kez ertelendi. 

Agirî’nin Panos (Patnos) ilçesinde 2016'da gözaltına alınarak tutuklanan ve Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 12 yıl hapis cezası verilen Akbulak’ın infazı, Ekim 2023’de tamamlandı. Çıkarıldığı Cezaevi İdari ve Gözlem Kurulu’nun (İGK), “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için bir kez üç ay, iki kez de 6’şar ay tahliyesi ertelendi. MA'ya konuşan Baba Ömer Akbulak, "Oğlumun tahliyesi 10 aydır engelleniyor” dedi.

Oğlunun son olarak Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sürgün edildiğini belirten Akbulak, şunları söyledi: "Cezaevi kurulu her defasında toplanıp ‘pişman mısın?’ diye soru yöneltiyor. Bunu kabul etmediği için de tahliyesi her defasında erteleniyor. Oğlum Neden pişman olsun ki? Tutsaklara boyun eğdirilmeye çalışılıyor. Onlar ne yaparsa yapsınlar boyun eğmeyeceğiz. Kimliğimizden ve partimizden vazgeçmeyeceğiz. Oğlum gibi binlerce tutsak var. İki yıldır cezasını bitiren tutsaklar var, ancak tahliye edilmiyor.” AGIRÎ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.