5 yıl esir tutuldu, şimdi kızını arıyor

Kadın Haberleri —

Sual Seyfo Xelef

Sual Seyfo Xelef

  • Sual Seyfo Xelef, Şengal’in Girzêrik köyünden. Şengal Dağı’na ulaşmaya çalıştığında ailesinden 50 kişiyle birlikte DAİŞ’in eline esir düştü. Musul’dan Baxoz’a kadar 5 yıl boyunca tutuldu. Esir alındığında kızı 2 yaşındaydı. Şehba’da çeteler kızını ondan ayırdı.
  • QSD tarafından 2019’da Hol Kampı’nda kurtarılan Sual Seyfo Xelef, şu anda 12 yaşında olan kızının da kurtarılmasını istiyor. Xelef, “Kızım hala onların elinde. Onu düşünmediğim tek bir gün bile yok. Bu durumda hayattan nasıl bir tat alabilirim, nasıl güzel diyebilirim? ne yapıyor, yaşıyor mu yaşamıyor mu bilmiyorum” dedi.

74'üncü Ferman'ın üzerinden 10 yıl geçti. DAİŞ'in 3 Ağustos 2014’te Şengal'degerçekleştirdiği katliamda, binlerce Êzîdî hayatını kaybetti. Kaçırılan binlerce kadın ya katledildi ya da köle pazarlarında satıldı.

DAİŞ'in, saldırılarda esir aldığı ailelerden birisi de Xelef ailesiydi. Girzêrik köyünden olan Sual Seyfo Xelef, ailesiyle birlikte Şengal Dağı'na ulaşmak istediği sırada esir düştü. Çeteler onu Suriye’ye götürdü. Xelef, köle pazarlarında satılmak ya da öldürülme korkusuyla yıllarca Êzîdî olduğunu saklamak zorunda kaldı. Bu süreçte ailesinden koparıldı. DAİŞ'in yenilgisinin ardından Xelef de binlerce DAİŞ üyesi ve aileliyle birlikte Hol Kampı'na götürüldü.

Xelef, kampın güvenliğini sağlayan asayiş güçlerine Êzîdî olduğunu söylemesi üzerine 2019 yılında Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) operasyonuyla kurtarıldı. Ardından doğduğu topraklar olan Şengal'e yerleştirildi. Xelef’in yakınları da kurtarıldı. Ancak esir alındığında 2 yaşında olan kızının akıbeti hala belli değil. Xelef’in tek isteği, DAİŞ'in esir aldığı ve şu an 12 yaşında olan kızından haber alabilmek.  

Pusu kurup, esir aldılar

Yaşadıklarını asla unutmayacağını söyleyen Xelef, hikayesini MA’ya şöyle anlattı: “Fermanın ilk gününde Şengal Dağı'na ulaşmak için yola koyulduk. DAİŞ bizi pusuya düşürüp, esir aldı. Esir düştüğümüz gibi bizi Şengal'e getirdiler. Bütün esirleri topladılar. Kadınları, gençleri ve çocukları ayırdılar. Bizi 2-3 gün Şengal'de beklettiler. Uçaklar bizim olduğumuz alanı bombaladıktan sonra bizi Baduş Hapishanesi'ne götürdüler. Sadece birkaç kadın ve çocuk orada bırakıldık."

Müslüman olma dayatması

Bombardımanın devam etmesi üzerine sürekli farklı yerlere götürüldüklerini aktaran Xelef, bu sırada Müslümanlığı kabul etmeyen kadınların ağır işkencelerden geçirildiğini ifade etti: “Götürüldüğümüz yerlerde kız çocuklarını ayırıyorlardı. 23-24 gün Tilafer'de kaldık. 'Müslümanlığı kabul edenleri ailelerine kavuşturacağız ve onlara ev vereceğiz' dediler. Müslümanlığı kabul edenleri çocuklarının yanına götürüyorlardı. Daha sonra bizi toplayıp Kesîrmehreb köyüne götürüldük. Sonrasında da Musul'a götürüldük.”

Aynı aileden 13 esir

Xelef, 25 gün Musul’da kaldıktan sonra tekrardan Tilafer’e götürüldüklerini söyledi ve ekledi: “Bize 'Ayrı bir iş yapmak isteyenler bize söylesinler onları Tilafer'e götüreceğiz' dediler. Orada bulunan 50 kişi aynı ailedendik. Tilafer'e götürdüler. Telafer'de 4 ay kaldık. Yaşlı sakatlar Irak'a gönderdiler ve orada sattılar. Benim çekirdek ailemden 13 kişi esirdi. Kayınvalidem orada bırakıldı ve geriye 12 kişi kaldık. Bir gün yine bütün esirleri topladılar. Erkeklerin ellerini ve gözlerini bağlayıp götürdüler. Daha sonra onları hiç göremedik. 8 ve 12 yaşındaki çocukları toplayıp götürdüler. 6 gün bir medresede tuttuktan sonra da Suriye'ye götürdüler. Suriye'de 40 gün onlarla birlikte kaldık. Ardından bizi birbirimizden ayırdılar. İşte o zaman beni ailemden koparttılar. Bizi birbirimizden ayırttıkları zaman Reqa'daydık. Beni Tedmur'a götürdüler. Sonra sırasıyla Meyadîn, Hecîn ve Şehba'ya götürdüler."  

Yaşadıklarımız kolay değildi

Birlikte kaldıkları bazı kadınları pazarda sattıklarını aktaran Xelef, "Bizlere 'Eğer Müslümanolursanız sizi bırakırız' diyorlardı. Ancak öyle bir şey de yoktu. Birçok kadın çocuklarını kurtarmak için bunu kabul etti. Ancak kabul etmelerine rağmen bırakmıyorlardı. Sorun sadece bir Êzîdî'yi Müslüman yapmak değildi. Birçok kadın ve çocuk halen kayıp. Bu insanlar öldürüldü mü yoksa halen hapiste mi bilmiyoruz" diye kaydetti. DAİŞ'ten kurtulanların birçoğunun Avrupa'ya gitmek zorunda kaldığına dikkati çeken Xelef, "Çünkü yaşadıkları şeyler kolay değildi" dedi.

Kurtarıldı, evine döndü

Kendisinin de uzun bir bekleyişin ardından kurtarıldığını söyleyen Xelef, o süreci ise şöyle anlattı: "2019 yılında Baxoz’daydım. Etrafımız kuşatılmıştı. Evinde kaldığım aile, Hol Kampı'na gideceğimizi söyledi. Benim Êzîdî olduğumu söylememem gerekiyordu. Bana 'Eğer Êzîdî olduğunu söylersen seni pazarlarda satarlar ve başka ülkelere gönderirler' diyorlardı. Baxoz'da tanıştığım bir kişi vardı. Orada 3 Êzîdîydik. Bunlar gidip asayişe 'Biz Êzîdîyiz' dediler. O gün gece saat 00.20'de Rojava asayişi kampın etrafını sardı ve bizi kurtardı. Asayiş, 'Neden ilk başta Êzîdî olduğunuzu söylemediniz?' diye sordu. Biz de korktuğumuzu söyledik. Kaydımızı aldıktan sonra Suriye'de Êzîdîlerin evine götürdüler. Ardından Irak'a getirip, ailelerimize teslim ettiler."

Evlat yolunu bekleyiş

“Kurtarıldık ancak bir şeyler değişmiş değil; esir olan çocuklarımız, akrabalarımız var” diyen Xelef, 12 yaşındaki kızının da kurtarılmasını beklediğini söyledi.

“Kızım hala onların elinde. Esir alındığımda kızım 2 yaşındaydı. Onu düşünmediğim tek bir gün bile yok. Bu durumda hayattan nasıl bir tat alabilirim, nasıl güzel diyebilirim? Şehba'dakızımı benden ayırdılar. Bazen görüyordum ancak Baxoz'a geçtikten sonra tamamıyla koptuk. Bir sefer bana fotoğrafını atıp, 'Sana getireceğiz' dediler. Ancak hala getirilmedi. Şimdi kızım 12 yaşında, ne yapıyor, yaşıyor mu yaşamıyor mu bilmiyorum. Gözüm yollarda, kulağım gelecek bir haberde." ŞENGAL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.