7 yıldır Minbic'e saldırıyorlar
- Minbic'in QSD tarafından DAİŞ'ten kurtarılmasını hazmedemeyen Türk devleti, 7 yıldır sistematik saldırılarını sürdürüyor; son dönemde olduğu gibi işgal etmekle tehdit ediyor.
DOĞAN CİHAN / MINBIC
Minbic Askeri Meclisi Genel Komutanı İbrahim Hemdan, Türk devletinin olası işgal saldırısına karşı hazırlandıklarını belirterek, artık eskisi gibi sadece savunmayla yetinmeyeceklerini söyledi
Suriye'nin kuzeybatısında yer alan Minbic, Suriye'nin büyük şehirleri ile Irak'ın Musul ve Bağdat kentleri arasındaki ticaret yollarını birbirine bağlayan stratejik bir noktada. M-4 yolu üzerinde bulunan büyük kentlerden. Kuzey ve Doğu Suriye Demakratik Özerk Yönetimi'nin 7 kantonundan biri olan Minbic kantonu, Halep, Şehba, Reqa, Ezaz ve Cerablus’a açılan önemli bir geçiş noktası ve Türkiye sınırından 30 km uzaklıkta bulunuyor. Minbic, Halep’e 85, Cerablus’a 45, Kobanî’ye 65, El Bab’a 40 km uzaklıkta. Kent kurtuluşun ardından inşaat, ticaret ve sanayi alanında büyük bir gelişme gösterdi. Fırat'a yakın olması nedeniyle tarım üretiminin başlıca geçim kaynaklarından biri olduğu kent, bu özellikleriyle halk arasında ‘Küçük Halep’ olarak anılıyor. Kentin bir diğer önemi ise Kuzey ve Doğu Suriye’nin ticaret kapısı olması.
Kent nüfusu, 2004'teki sayıma göre 400 bindi. Şimdi ise Minbic Kantonu'nda yaklaşık 1 milyon insanın yaşadığı tahmin ediliyor. Minbic’e bağlı dört ilçe bulunuyor; Ebû Qelqel, Ebû Kehef, Meskene ve Xefsa. Kentte Kürtlerin yanı sıra Arap, Çerkes ve Türkmen nüfus da var.
Özgürleşip kimlik kazandı
Minbic ve kırsal köylerinde özgürlükle birlikte Nisan 2016'da sivil meclisler kurulmaya başlandı. Minbic Sivil Meclisi, kent merkezi, sokak, mahalle ve köylerde sayısı yüzleri bulan meclis ve komün kurdu. Sivil Meclis, Suriye’nin farklı merkezlerinden göç etmek zorunda kalan binlerce kişiye de kapılarını açtı. Meclis çalışmaları, 2017'de genişletildi ve kentteki Arap, Çerkes, Kürt ve Türkmen gibi tüm halk ve inançların katılımıyla Özerk Yönetim çatısı altında yasama ve yürütme meclisleri kuruldu. Eşbaşkanlık sistemiyle yürütülen mecliste, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim’e bağlı sağlık, ekonomi, gençlik ve spor, savunma, kültür ve sanat, sosyal hizmet, yerel yönetimler, eğitim, iç ve dış işleri, maliye ve şehit aileleri gibi komiteler kuruldu. Kent şimdilerde de Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ne bağlı Minbic Kantonu Yürütme Meclisi Eşbaşkanlığı tarafından yürütülüyor. Kentin savunmasını Minbic Askeri Meclisi sağlarken, kentteki asayişi ise İç Güvenlik Güçleri sağlıyor. Minbic Kantonu, oluşturduğu yönetim ve savunma sistemiyle kenti Suriye’nin en huzurlu merkezlerinden biri olma özelliğini de taşıyor.
Her gün saldırılıyor
Minbic Askeri Meclisi, tek başına tüm tehdit ve saldırılara karşı savunma görevini yerine getirmeye çalışıyor. Yaklaşık 1 milyon insanın huzur ve güven ortamı içerisinde yaşadığı kentte, sık sık tehdit ve saldırılarda bulunan Türk devleti, ABD’nin bölgedeki askerlerini çekme kararıyla birlikte saldırılarını yoğunlaştırdı. Uluslararası Koalisyon, 15 Kasım 2019'da kentteki askeri güçlerini resmi olarak geri çekmişti. QSD ile yapılan anlaşma neticesinde Rusya ve Suriye hükümet güçleri, Minbic Askeri Meclisi ve işgalci Türk devleti arasındaki tampon bölgeye yerleşti. Buna rağmen Türk devleti ve çeteleri saldırılarını devam ettiriyor.
Türkiye’nin işgal tehdidi
YPG, Minbic'in 15 Ağustos 2016’da DAİŞ’ten kurtarılmasının ardından 15 Temmuz 2017’de danışmanlarını tamamen çekerek, kentin güvenliğini Minbiclilerden oluşan Minbic Askeri Meclisi'ne bıraktı. Türkiye o tarihten beri kesintisiz olarak çeteleri vasıtasıyla bazen de direkt saldırıyor. Türk Cumhurbaşkanı'nın son günlerde işgal etmekle tehdit ettiği kentlerden biri de Minbic. Şimdiye kadarki saldırılara yanıt veren Minbic Askeri Meclisi, yeni tehditlere karşı da hazırlık halinde.
Neden işgal etmek istiyor?
Minbic Askeri Meclisi Genel Komutanı İbrahim Hemdan, Minbic kentinin stratejik önemine dikkat çekerek, "Halep’e doğusundan açılan kapı olması; Fırat'ın üzerinde olup doğusu ile batısını birbirine bağlaması; bölgenin enerji ihtiyacını karşılayan Tişrin Barajı'nın bulunması. Türk devleti, Halep ve Hesekê’yi de birbirine bağlayan Uluslararası M-4 yolunun bağlantısını ele geçirmek istiyor" dedi.
Türk devletinin sadece çetelerinin saldırılarıyla yetinmediğini; kentin içinde de çete ve ajanlar örgütleyerek karışıklık çıkartmaya çalıştığını belirten İbrahim Hemdan, SİHA ve topçu saldırılarıyla da özellike sivil yerleşim yerlerinin hedef alındığını söyledi.
Olası bir işgal saldırısı
Hemdan, Minbic Askeri Meclisi olarak olası bir kara saldırısına karşı eğitim ve tahkimat anlamında ilk hazırlıklarını tamamladıklarını belirterek, "Eğer işgalci Türk devleti, saldırıları tırmandırıp askeri işgale başvurursa görevimiz sadece savunma değil, bize saldıran güçlerin bulunduğu bölgelerin derinliklerini de hedef almak olacaktır" dedi.