Akdeniz’de mülteci katliamı
Dünya Haberleri —
- Libya’dan 500 ila 750 yolcu taşıdığı tahmin edilen teknenin Peloponez Yarımadası (Mora) yarımadası önünde batması sonucu 80’e yakın kişi hayatını kaybetti. Yüzlerce insanın halen kayıp olduğu tekne faciasında şimdiye kadar 104 kişi Akdeniz’den canlı çıkartıldı.
Yüzlerce kişinin de kayıp olduğu bilgisi paylaşılıyor. Kurtarılanlardan bir kısmı hipotermi tanısıyla hastanelere kaldırıldı. Tehlikede olduğu tespit edilmesine rağmen kurtarılmayan teknedeki ölü sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Yunan hükümeti yas ilan etti. Yunan halkı AB mülteci politikalarını protesto edecek.
İtalya’ya ulaşmaya çalışırken Yunanistan’ın güneyindeki Pylos kasabası açıklarında batan mülteci teknesi faciası büyüyor. Facia, Yunanistan’da büyük tepkiye yol açtı. Siyasi parti ve örgütler ile bazı sendikalar başkent Atina ve Selanik’te akşam saatlerinde sokağa çıkmaya ve Avrupa Birliğinin mülteci politikalarını protesto etmeye hazırlanıyor. Evrensel gazetesinin Yunanistan muhabiri Elif Görgü göz göre göre gelen katliamı ve tepkileri yazdı.
Katliam uyarılara rağmen geldi!
Mülteci taşıyan “Adriana” isimli büyük balıkçı teknesinde seyahat eden ve yardıma ihtiyacı olan mültecileri ilk tespit ederek yetkili birimleri uyaran “Alarm Phone/Alarm Telefonu” isimli mülteci dayanışma örgütü oldu. Örgütün internet sitesinde yaşananlar detaylı olarak aktarıldı. Buna göre, 13 Haziran sabahı yerel saatle 9:35’ten itibaren Nawal Soufi adlı Twitter kullanıcısı, 750 kişi taşıdığını belirttiği büyük bir teknenin tehlikede olduğu uyarısında bulundu. İlerleyen saatlerde Nawal Soufi, tehlikedeki teknenin GPS konumu ve İtalya, Yunanistan ve Malta’daki yetkililerin uyarıldığı bilgisini ekledi.
Kaptan kaçtı, kimse yardım etmedi
Alarm Phone tehlikedeki tekneden ilk telefonu ise 14.17’de aldı. 16:13’te ise teknenin koordinatları tespit edildi. Alarm Phone daha fazla bilgi için tekneye ulaşamayınca 16:53’te Yunan Sahil Güvenliğini uyardı. Tekneyle iletişim kurmaya devam eden örgüt, daha sonraki bir görüşmede “Kaptan küçük bir tekneyle ayrıldı. Lütfen, herhangi bir çözüm” çağrısı aldı. Yönlendirilen bazı ticari gemiler tekneye su ve gıda yardımında bulundu. Son temas ise 14 Haziran 00:46’ta sağlandı, duyulan son mesaj: “Merhaba dostum. .... Gönderdiğiniz gemi ...” oldu ve temas tamamen kesildi. Teknenin gece 2 sularında battığı sanılıyor.
Alarm Phone’un açıklamasında, “Yunan makamları ve bildirildiğine göre İtalya ve Malta da birkaç saat önce uyarılmıştı. Dolayısıyla Yunan ve diğer Avrupalı yetkililer bu aşırı kalabalık ve denize elverişsiz gemiden haberdardı. Bir kurtarma operasyonu başlatılmamıştır. 14 Haziran 2023'ün erken saatlerinde tekne alabora olmuştur” denildi.
‘Ölüm kalkanı’ Yunanistan
Yunanistan Sahil Güvenliğinin mültecilerin “kurtarılmak istemediklerini” açıklamasına değinen Alarm Phone, “Denizdeki insanlar Yunan güçleriyle karşılaşmaktan neden bu kadar korkuyorlar?” sorusunu gündeme getirdi. Alarm Phone, Avrupa Komisyonu Başkanı Von Der Leyen’in övdüğü mültecileri geri itme politikasının ölümlerin kaynağı olduğunu söyledi. “Von der Leyen’in bir zamanlar belirttiği gibi Yunanistan, hareket halindeki insanları şiddetle caydırarak ‘Avrupa’nın kalkanı’ haline gelmiştir. Hareket halindeki binlerce kişinin Yunan güçleri tarafından vurulduğu, dövüldüğünü ve denizde terk edildiğini biliyor. (…) Sistematik geri itmeler nedeniyle tekneler Yunanistan’dan kaçmaya çalışıyor, çok daha uzun rotalar izliyor ve denizde hayatlarını riske atıyorlar.”
Geri itmek kurtarmaktan kolay
Alarm Phone, ayrıca, “Avrupalı yetkililer gecikmeksizin yeterli kurtarma kaynaklarını gönderebilirlerdi. Bunu yapmadılar çünkü varışları engelleme arzuları yüzlerce canı kurtarma ihtiyacından daha güçlüydü” diyerek, “Geri itmeleri durdurun, denizde ölüme son verin, Avrupa'nın sınırlarını yıkın!” çağrısı yaptı.
Yunanistan’ın devlet kanalı ERT teknede 500 ila 750 arasında mülteci olduğunu ve ambarlarda kadın ve çocukların da bulunduğunu duyurdu. Sağ kurtarılan mültecilerin götürüldüğü Kalamata kentinin belediye başkan yardımcısı Ioannis Zafiropoulos, elindeki bilgilerin gemide “500’den fazla kişi” olduğunu gösterdiğini söyledi.
Yaşları 16 ile 49 arasında değişen yirmi beş mülteci de hipotermi ya da ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Kurtarılan mültecilerin bir depoda yatırılmaları ve başlarında silahlı güvenlik güçlerinin nöbet tutması da özellikle sosyal medyada tepki gördü. Uluslararası Göç Örgütü, teknenin dört gün önce Libya'nın Tobruk kentinden yola çıktığını açıklamıştı.
Geri itmeyi durdur protestoları
Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou da Kalamata’ya gitti. Siyasi partiler ise 25 Haziran’da yapılacak ulusal seçimler öncesinde planlanan kampanya etkinliklerini iptal etti. Seçimlere hazırlık için oluşturulan geçici hükümet de üç günlük ulusal yas ilan etti. Siyasi parti ve örgütler ise başkent Atina ve Selanik gibi kentlerde bu akşam sokağa çıkacak. Atina’daki ilk eylem 15 Haziran Propilya Meydanında saat 19.00’da başlayacak ve kitle, Avrupa Birliği’nin son aldığı kararlarla birlikte mülteci politikalarını ve Yunanistan’ın bu politikalardaki pozisyonunu meclise ve ardından AB ofisine yürüyerek protesto edecek.
Protesto çağrısı yapan ittifak Antarsya’nın açıklamasında, mültecilerin yardım kabul etmediği iddialarına tepki gösterilerek, “Bu insanlar Afrika kıyılarından Avrupa’ya balıkçı tekneleriyle hareket ederek savaş cehenneminden ve tarifsiz yoksulluktan kaçmaya çalışırken Akdeniz’in derinliklerinde boğulmaya zorlanıyor” denildi. Açıklamada, “Sınırları mültecilere açın! Meriç’teki tel örgüleri kaldırın! Geri itmeleri durdurun! Toplu cinayetleri durdurun!” çağrısı yapıldı.
Ölüler denizine dönüşen Akdeniz
Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ve bazı sendikalar da saat 20.00’de meclisin bulunduğu Sintagma Meydanına çağrı yaptı. “Barbarlıkla uzlaşmayacağız” başlıklı açıklamada, “Bu gemi kazası sadece bir kaza değildir. Son birkaç yıldır Akdeniz ve Ege’de süregelen suçun bir parçası olan bir başka suçtur. Müdahaleler başlatan, savaşı yayan, halkları ve ülkeleri işgal eden emperyalistlerin ve onların hükümetlerinin imzasını taşımaktadır. Tüm bunlar, yerinden yurdundan edilmiş milyonlarca insan kervanına yol açmakta, kaçakçılık çetelerinin vicdansız faaliyetleri ve terör yolculukları için gerekli koşulları yaratmaktadır. Bu yeni suç karşısında duyduğumuz keder ve öfke artık bir sese ve mücadeleye dönüşsün. Tapınaklara, işveren suçlarına, ambulans beklerken yaşanan ölümlere, savaşlara alışmayacağız. Ülkenin emperyalist müdahalelere ve savaşa katılımının burada ve şimdi durdurulmasını talep ediyoruz.”
Açıklamayı Yunanistan İnşaatçılar Federasyonu, Attika Metal İşçileri Sendikası ve Yunanistan Gemi İnşa İşçileri Sendikası, Attika Gıda - Turizm Otel İşçileri Sendikası, Attika Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri Çalışanları Sendikası (SETIP), Attika Finansal Hizmetler Sektörel Birliği, Yunanistan Kadın Federasyonu (OGE), Atina Öğrencileri Koordinasyon Komitesi, Atina Öğrenci Dernekleri, Atina Öğrenci Birliği, Attika El Sanatları Birlikleri Federasyonu ve Emekli Polis Memurları Hareketi imzaladı. ATİNA