Aşırı sağa ‘merkez’ freni
Dünya Haberleri —
- Irkçı yükselişin gölgesinde toplanan Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin temsilcisi, Avrupa siyasetinin 3 önemli mevkisine kimin geçeceğine karar verdi. Ursula von der Leyen yerini korurken, Antonio Costa ve Kaja Kallas yeni yönetimde yer alacak.
- AP’ndaki 3 büyük siyasi grup olan, merkez sağ Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) ve Liberaller (Renew), parlamento çoğunluğuna dayanarak ırkçıları ve aşırı sağı dışladı. Meloni ve Orbán ‘hayal kırıklığı’ yaşadı.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin hükümet ve devlet başkanları, birliğin yeni dönemdeki üst düzey yöneticilerinin kimlerden oluşacağı konusunda anlaşmaya vardı. AB Komisyonu Başkanı merkez sağcı Ursula von der Leyen’in, 5 yıl daha bu göreve devam etmesi kararlaştırıldı. AB Konseyi Başkanlığı için, sosyal demokrat Antonio Costa belirlenirken, AB Dış Politika Yüksek Temsilciliği için de liberal politikacı Kaja Kallas aday olarak belirlendi. Seçimin büyük kazananı ırkçı ve aşırı sağcıların AP’de oluşturdukları gruplar görüşme trafiğinin dışında tutuldu. Alınan kararlar yükselen ırkçılığa karşı merkezin ağrılığını koyması olarak yorulandı.
Estonya Başbakanı Kaja Kallas, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’de yapılan toplantının sonuçlarını gece yarısı yapılan bir basın toplantısı ile duyurdu. 27 devletin temsilcileri, atanan üç kişinin gelecekteki çalışmalarına rehberlik etmesi amacıyla, siyaseti kaba hatları ile belirleyen Stratejik Gündem belgesini de onayladı.
Üç büyük grup anlaştı
Avrupa Parlamentosu'ndaki 3 büyük siyasi grup olan, merkez sağ Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) ve Liberallerin (Renew), üzerinde anlaşmaya vardığı isimler, AB liderleri tarafından da onandı. Avrupa Parlementosu seçimleri öncesinde tahmin edilenin aksine, aşırı sağın AB’nin yeni yönetiminde çok fazla bir etkisi olmayacağı anlaşılıyor. Avrupa Parlementosu’ndaki üçüncü büyük grup olan ırkçı Avrupalı Muhafazakar ve Reformcular’ın (ECR) müzakere dışı bırakılmasını protesto eden Giorgia Meloni’nin çabaları sonuçsuz kaldı. Macaristan Başbakanı Viktor Orbán ise anlaşmayı "utanç verici" olarak nitelendirdi.
Buna göre, birliğin yürütme organı olan AB Komisyonu Başkanlığı için EPP üyesi Hıristiyan Demokrat politikacı Ursula von der Leyen yeniden aday gösterildi.
Kasım ayında Charles Michel’in ayrılmasının ardından boşalacak AB Konseyi Başkanlığı için, eski Portekiz Başbakanı sosyal demokrat Antonio Costa’nın getirilmesi kararlaştırıldı.
AB Dış Politika Yüksek Temsilciliği için Estonya’nın ilk kadın Başbakanı olan liberal politikacı Kaja Kallas getirilecek. İspanyol politikacı Josep Borrrel, yeni dönemde yönetimde yer almayacak.
Avrupa Parlementosu Başkanlığı için de, halen bu görevi yürüten EPP üyesi Roberta Metsola’nın yeniden aday gösterilmesi benimsendi.
AB liderleri tarafından üzerinde uzlaşılan von der Leyen, Kallas ve Metsola, yeni görevleri için Avrupa Parlementosu’nun onayına sunulacak.
Costa’nın ise, meclisin onayını beklemesine gerek yok. AB Konseyi Başkanı, doğrudan 27 üye ülkenin hükümet ve devlet başkanları tarafından seçiliyor.
Onayların alınması için 720 üyeli Avrupa Parlementosu’nda en az 361 milletvekilinin desteği gerekiyor. Avrupa Halk Partisi, Sosyalist ve Demokratlar ile Liberallerin toplam sandalye sayısı 406. Bu nedenle her üç adayın da seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Üç isimden ilk tepkiler
Tüm seçim sürecinde mevkisini korumak için yoğun diplomasi yapan Von der Leyen, kararın ardından “Çok onur duydum” dediği mesajında, “İkinci defa görev için adaylığımı destekleyen liderlere şükranlarımı açıkça ve basitçe ifade etmek istiyorum” dedi.
Konsey Başkanı olacak olan António Costa’da mesajında, AP Sosyalist Grubuna ve Portekiz hükümetine destekleri için teşekkür ederek, “Avrupa Konseyi'nin bir sonraki Başkanı olma sorumluluğunu güçlü bir görev duygusuyla üstleneceğim” dedi.
Dışişleri Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın , hem von der Leyen hem de Costa ile “zevkle” çalışacağına söz vererek, yaptığı açıklamada, “Bu, jeopolitik gerilimlerin olduğu bir dönemde çok büyük bir sorumluluktur. Ortak çıkarlarımızın hizmetinde olacağım" dedi.
Scholz: Zor zamanlar yaşıyoruz
Alman Şansölye Olaf Scholz açıklamasında, “Zor zamanlarda yaşıyoruz. Büyük zorluklarla karşı karşıyayız, en önemlisi de Rusya'nın Ukrayna'ya karşı korkunç saldırganlık savaşı. Bu nedenle Avrupa'nın şimdi ele alınması gereken görevlere hazırlanması önemlidir” dedi.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Meloni'nin eleştirilerini eleştirerek, “Demokrasi sadece engellemeyle ilgili değildir, demokrasi birlikte çalışmak isteyen kişilerle ilgilidir ve bu üç grup, tüm Avrupalıların yararına birlikte çalışmaya isteklidir. Önümüzdeki beş yılda ihtiyacımız olan şey siyasi istikrar ve hızlı hareket edebilme kabiliyeti” dedi.
Ayrıca, babası yarı Fransız-Mozambikli yarı Hintli olan Costa, bloğun tarihinde en üst göreve gelen ilk beyaz olmayan kişi. BRÜKSEL