• HPG, Mêrdîn’in Bagok bölgesinde 30 Ağustos günü şehit düşen Zerdeşt Suruç ve Rêbaz Bagok'un Kürt halkını soykırım cenderesinden kurtarmak için her bölgede kendilerine düşen sorumlulukları tereddütsüzce yerine getirdiklerini bildirdi.

• HPG, büyük bir bağlılık, inanç, irade ve cesaretle sömürgeci Türk devletine karşı savaşan Bagok şehitlerine, hesapsızca tüm benliklerini adadıkları mücadele yolunda yürüyerek amaçlarını başarıp anılarını daima yaşatacağının sözünü verdi.

   

HPG, mücadele bayrağını tüm zorluklara rağmen Mêrdîn’de dalgalandıran Zerdeşt ve Rêbaz'ın dönemin örnek devrimcileri olarak mücadele tarihine geçtiklerini vurguladı.

HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM) tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, Zerdeşt Suruç (Adem Özkan / Riha) ve Rêbaz Bagok'un (Selman Dağdelen / Mêrdîn) 30 Ağustos 2024 günü Mêrdîn’in Bagok bölgesinde işgalci Türk ordusu ile temasa girdiği belirtidi. Çatışmayı göze alamayan Türk ordusunun, bulundukları alanı savaş uçakları ve saldırı helikopterleriyle defalarca bombaladığini kaydeden BİM, "Yaşanan ağır bombardıman sonucu Apocu fedai gerillalar Zerdeşt ve Rêbaz yoldaşlarımız şehadete ulaştı" dedi. Kürt halkını soykırım cenderesinden kurtarmak ve özgürlüğüne kavuşturmak için Kürdistan’ın her bölgesinde kendilerine düşen sorumlulukları tereddütsüzce yerine getiren Zerdeşt ve Rêbaz'ın, büyük bir bağlılık, inanç, irade ve cesaretle işgalci ve sömürgeci düşmana karşı savaştığini vurgulayan BİM, şunları ifade etti: "Bakurê Kurdistan’a geçerek mücadele bayrağını tüm zorluklara rağmen Mêrdîn’de dalgalandıran Zerdeşt ve Rêbaz yoldaşlarımız, dönemin örnek devrimcileri olarak mücadele tarihimize geçtiler. Düşmana karşı asla boyun eğmeyen bu fedai ve yiğit yoldaşlarımız, son nefeslerine kadar halkımızın özgürlük mücadelesi için çalışan ve savaşan kahramanlar olarak şehadete ulaştılar. Zerdeşt ve Rêbaz yoldaşların, hesapsızca tüm benliklerini adadıkları mücadele yolunda, tereddütsüzce yürüyeceğimizin, amaçlarını başarıp anılarını daima yaşatacağımızın sözünü veriyoruz."

BİM, şehit gerillalarla ilgili bilgiler de paylaştı. Bazı bölümlere özetle şöyle:

DAİŞ'le de savaştı

Zerdeşt Suruç, Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde yaşama gözlerini açtı. Lise yıllarında düşman gerçekliğini bilerek hareket etti. Tüm haksızlıklara ve zulme cevap olabilecek tek yerin özgürlük mücadelesi safları olduğunun farkına vardı; 2013'te gerilla saflarına katıldı. Yeni savaşçı eğitimi için Medya Savunma Alanları’na geçti. Aldığı askeri ve ideolojik derslerle kısa sürede gelişim gösterdi. Uzmanlık eğitimlerine de katılarak başarılı bir şekilde tamamladı.

Medya Savunma Alanları’nda ilk pratik tecrübesini kazandı. DAİŞ'e karşı birçok alanda mücadele etti, yer aldığı eylemlerdeki cesareti ve fedakarlığıyla tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Yoğun savaş sürecinde yaralandı, kısa sürede tedavisini tamamladıktan sonra tekrardan devrimci hamlelere katıldı. DAİŞ ile savşataki görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirdikten sonra Medya Savunma Alanları’na döndü.

Yaralı esir düştü

Fedailik çizgisinde kararlılıkla yürüdü, bir görev sırasında sınırı geçerken düşmanla temasa girdi, ancak sağ olarak ele geçmeyi kabul etmedi ve mermisiyle kendisini vurarak şehadete yürümeyi seçti. Buna rağmen yaralı bir şekilde düşmana esir düştü. Devrimci duruşundan taviz vermedi. PKK’nin direniş çizgisini esas aldı.

Esaretten sonra yeniden

Esaret sürecinden sonra tekrar mücadele saflarındaki yerini aldı. Kurdistan’ın birçok bölgesinde mücadele etti, yer aldığı her çalışmada tecrübelerini yoldaşlarına aktararak gelişmeleri için katkıda bulundu. Öfkesini bileyerek dönem taktikleri ve görevleri üzerine kapsamlı bir biçimde yoğunlaştı. Akademideki eğitim devresinin ardından ısrarı üzerine Bakur'a döndü.

Zorlu koşullara rağmen

Bakur'da büyük bir ciddiyet ve duyarlılıkla görevlerine yaklaştı. Zorlu Bakur şartlarına rağmen Mêrdîn Eyaleti’nde büyük bir fedakarlıkla en olmaz denilen şartlarda mücadele ederek çözüm gücü olmayı başardı. Kürdistan’ın dört bir yanındaki görevlerini layıkıyla yerine getirerek, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi tarihine adını yazdırdı

Kobanî'den sonra karar

Rêbaz Bagok, Nisêbîn’de yurtsever ve Kürtlük değerlerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Her Kürt gibi zaman içerisinde düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkarmaya başlayarak yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer aldı. Tarihi Kobanî Direnişi sırasında açığa çıkan fedai ruhtan ve seferberlik tutumundan çok etkilendi. Mücadelesi, 2014'te Kürdistan dağlarında sürdürmeye karar vererek, gerilla ile buluştu.

Zap'ta ilk eğitim ve pratik

Zap'ta yeni savaşçılar eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayıp aynı bölgede pratik çalışmalara dahil oldu. Türk devletinin yoğun saldırılarını başlattığı 2015'ten itibaren daha aktif bir katılımın sahibi olarak karşı koymanın arayışında oldu. Zap'ta geliştirilen birçok eyleme katılarak, dönem görevlerini yerine getirmenin sevincini yaşadı. Şehadetleri mücadelesini büyütmenin gerekçesi yaptı.

Mêrdîn'e gerilla olarak döndü

Zap’ta uzun bir süre kaldıktan sonra ideolojik ve askeri eğitimler görmek üzere akademi ortamına geçti. Yeni dönem gerilla tarz ve taktiklerinde yaşadığı yenilenme ile daha iddialı ve kararlı bir katılımın sahibi oldu. Bakurê Kurdistan’a geçmek için öneriler geliştirdi. İddia ve kararlılık düzeyi ve yaşamdaki fedaice katılımıyla güven veren Rêbaz, amacına ulaşarak doğup büyüdüğü Mêrdîn bölgesine bir özgürlük gerillası olarak döndü.

Bakurê Kurdistan’da yürütülen mücadelenin ancak fedailik çizgisinde olursa başarıya ulaşılabileceğini gördü ve önemli çalışmaların örgütlenmesine katkı sundu. Yaşamdaki duruşu, katılımı ve pratiğiyle özgür yaşamı inşa etme amacına bağlı bir militan oldu. 30 Ağustos 2024 günü Bagok'taki düşman saldırısında Zerdeşt ile birlikte şehitler kervanına katıldı. BEHDÎNAN

 

* * *

Zerdeşt, Pirsûs'ta uğurlandı

Bagok'ta şehit düşen HPG'li Adem Özkan (Zerdeşt Suruç), memleketi Pirsûs'ta (Suruç) toprağa verildi.

Ailesi, DNA eşleşmesi sonrası önceki gün Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgunda cenazeyi teslim aldı. Cenaze Özkan'ın ailesinin yaşadığı Pirsûs'un Zoncik kırsal mahallesine getirildi. Cenaze getirilmeden önce mahalle yüzlerce Türk askeri tarafından ablukaya alındı. Engelleme girişimine rağmen çok sayıda kişi mezarlığın bulunduğu alana girdi. Defin işlemi esnasında aileden sadece 6 kişinin mezarlığa girmesine izin verildi. Türk devlet güçleri, kitlenin mezarlıktan uzaklaşmaması durumunda cenazeyi kaçırma ve bilinmeyen bir yere gömme tehdidinde bulundu. Türk güçleri, dini vecibelerin yerine getirilmesine ve telefonla görüntü alınmasına izin vermedi. 

Cenaze, abluka altında toprağa veridi. Mezarlık etrafında toplanan kitle, Özkan'ın Pirsûs merkezde bulunan aile evini ziyaret etti. Aile, taziyeleri evde kabul ediyor.