Banyo ve tuvaletlere kamera

Dumlu 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi

Dumlu 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi

  • Dumlu 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki tutsaklar, ağır tecrit altında olduklarını belirterek, banyo ve tuvaletlerin 24 saat kamerayla izlendiğini söyledi.

Erzirom/Dumlu 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ndeki tutsaklar, yaşadıkları hak ihlallerini kaleme aldıkları bir mektupta anlattı.

Tutuldukları cezaevi mimarisinin tecrit koşullarına göre dizayn edildiğini ifade eden tutsaklar, kendilerinin de ağır bir tecrit altında tutulduğunu kaydetti. Tutsaklar, muktuplarında şunları paylaştı: "Cezaevindeki kamera sistemi, tutukluların özel alanlarının sürekli olarak izlenmesine olanak tanıyor ve bu durum, psikolojik savaş olarak değerlendiriliyor. Tutsaklar, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına dayanarak, yaşadıkları ihlallerin sona ermesini talep ediyor. Ayrıca, 'Kanunlar önünde herkes eşittir' ilkesine dayanarak, yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesini istiyorlar. 

24 saat boyunca hücrede

Yasal olarak en az 12 saat havalandırma hakkı bulunmasına rağmen tutsaklar bu süreyi yalnızca iki saatle sınırlı olarak kullanabiliyor. Geri kalan 22 saat boyunca hücrelerinde kalmak zorunlu. Hücre odalarının pencerelerine eklenen korkuluklar, dış dünya ile olan bağlantıyı daha da zorlaştırırken, tecrit sisteminin de nasıl derinleştiğini gözler önüne seriyor. Bu durum, hem hava sirkülasyonunu engelliyor hem de gün ışığından yoksun bırakıyor. Cezaevi idaresinin, elbiselerin dışarıda kurutulmasına izin vermemesi nedeniyle tutsaklar, yıkadıkları elbiseleri yemekhane bölümünde kurutmak zorunda kalıyor. Bu da odaların nemli kalmasına ve sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu durumdan dolayı KOAH, bronşit ve astım gibi kronik hastalıkların baş göstermesi sıkça rastlanan bir durum haline geldi.

Hücre odalarındaki kamera sistemi, mahkumların oturma odası, yatakhane ve banyo alanlarının 24 saat boyunca izlenmesine olanak tanıyor. Bu durum, psikolojik bir işkence olarak değerlendiriliyor. Mutfak ile yatakhane arasında kapı olmaması, tutsakların gizlilik hakkını ihlal ediyor. Taleplere rağmen, bu alanda herhangi bir kapı veya perde konulması ‘yasaktır’ denilerek reddediliyor.

Cezaevinin bütün mimarisi ve iç yönetmeliği tecrit uygulama ve tutsakların haklarının sınırlandırılması yönünde kurulmuştur. Üç kişilik koğuşlarda bulunmamıza rağmen tecrit politikası devam etmektedir. Cezaevi koşulları hücre koşullarında infaz edildiği için bir günün iki gün sayılması gerekmektedir. Ccezaevlerinde tecrit süreklileştirmeye çalışılıyor." ERZİROM

 

* * * 

Rezzan Şengül tahliye edildi

Grup Yorum sanatçısı Rezzan Şengül, İstanbul Çağlayan Adliyesi 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tahliye edildi. Çağlayan Adliyesi’nin önünde 6 Şubat’ta gerçekleşen saldırının ardından “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Şengül, “Kuyu Tipi” cezaevlerini protesto ve adil yargılama talebiyle 182 gündür açlık grevi eylemine girmiş ve 38 kiloya düşmüştü. Şengül, mahkeme kararının ardından kaldığı Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden tahliye edildi. İSTANBUL

 

* * *

Rehine keyfiyetini durdurun

Erzurum H Tipi Cezaevi’ni ziyaret eden DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Bu cezaevinde de keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde infaz süreleri uzatılıyor” dedi. 

Erzirom Milletvekili Meral Danış Beştaş, Erzurum H Tipi Cezaevi'ni ziyaret etti. Ziyaretine ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Beştaş, “Bu cezaevinde de keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde infaz süreleri uzatılıyor. Ali Asker Bingöl, Uygar Yavaş, Celal Bozacı’nın üç ay infaz süreleri uzatılmış. Abdurrahman Şimşek’in üç defa üçer ay infazı uzatılmış vaziyette… Abdulmenaf Aytaç, 72 yaşında ve ağır hasta olduğu halde cezaevinde kalamaz raporu verilmiyor… Bu keyfiyeti durdurun Adalet Bakanlığı” dedi. Beştaş, paylaşımına Adalet Bakanlığını da etiketledi.

 

* * *

Karakola 200 metrede cinayet

Bazîd'e bağlı Cewekûmbet mezrasında çobanlık yapan Ömer Deniz, askeri kontrol noktasına 200 metre uzaklıkta katledilmiş halde bulundu.

Agirî’nin Bazîd (Doğubayazıt) ilçesine bağlı İran sınırında bulunan Cewekûmbet (Tirkmene) mezrasında çobanlık yapan Ömer Deniz adlı yurttaş (33) önceki gün askeri noktaya 200 metre uzaklıkta yaşamını yitirmiş halde bulundu. Deniz, baktığı koyunların eve tek başına dönmesi sonrası köylülerin araması sonucunda kontrol noktasının 200 metre yakınında başında darbe almış şekilde bulundu.

 Edinilen bilgilere göre; Deniz, yöresel elbiseler giydiği için sürekli askerler tarafından uyarılıyor ve ajanlaştırılmak için tehdit ediliyordu.  Deniz’in cenazesi otopsi için Ağrı Adli Tıp Kurumu'na (ATK) kaldırıldı. AGIRÎ

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.