• Gazeteci Keser Buldan, Türkiye'nin kontrol noktası kurduğu bölgelerde KDP'nin de "fazla erzak" gerekçesiyle bazı kişileri gözaltına aldığını söyledi.

Başûrê Kurdistan'ın birçok bölgesine askeri üs inşa eden Türk devleti, KDP'nin kontrolündeki bölgelere de kontrol noktası kurdu. Amerika'nın Sesi'nden gazeteci Kawa Omer, Türkiye'nin Dihok kenti kırsalındaki kontrol noktalarının bulunduğu alanı; Türk askerlerinin KDP'nin denetimindeki bölgede kontrol noktası kurarak, kimlik kontrolü yaptığını belgeledi. Haberde, Türkiye'nin 35 kilometre içeri girdiği ve bölgedeki köylerin saldırılardan olumsuz etkilendiği kaydedildi.  

Türk ordusu sonuç alamayınca

Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden gazetecilerden Keser Buldan, MA'ya son gelişmeleri değerlendirdi. Son iki yıllık süreçte Türkiye'nin hedeflerine ulaşamadığını belirten Buldan, "Türkiye, hava saldırıları ve yasaklı silahların kullanarak bir sonuç elde etmeyi amaçladı fakat şimdiye kadar bu çabalarından hiçbir sonuç alamadı ve ağır darbeler aldı" dedi. Türkiye'nin köy boşaltmalara başladığını teyit eden Buldan, bu duruma destek veren gücün ise KDP olduğunu kaydetti. Türkiye'nin KDP'nin onayı ve desteği ile kurduğu askeri üsler hakkında bilgi veren Buldan, "Türkiye, 20-30 kilometre kadar Başûr topraklarına girmiş ve yaklaşık 30 yeni üs kurmuş durumda. Sadece Dihok, Amediyê ve Şeladizê bölgelerinde Türkiye'ye ait yaklaşık 83 askeri üs bulunuyor. Türk ordusunu Başûr topraklarındaki bazı hareketlenmeleri görüntülerle belgelendikten sonra, birçok Kürt köyü, Türk ordusu ve KDP güçleri tarafından tehdit edildi. Köylülere ya köylerini boşaltmaları ya da köylerinin bombalanacağı söylendi" diye konuştu. 

 

 

Ana caddelerde de kontrol

Türkiye'nin 22, 23 ve 24 Haziran'da çok sayıda zırhlı araç, tank ve askerle Dihok'a bağlı Amediyê ilçesi ve Kanî Masî nahiyesine girdini hatırlatan Buldan, "24 Haziran'da Türk askerleri, Kanî Masî'ye bağlı Kêste köyüne saldırarak, köyde kimlik kontrolü yaptı. Ayrıca sanal medyada da Türk askerinin kimlik kontrolü yaptığı, köyleri dolaştığı çok sayıda görüntü yayımlandı. Son dönemlerde Dihok yakınlarında birçok ana caddede kontrol noktaları kurarak halkın kimliklerini kontrol etmeye başladılar" dedi. 

Fazla erzak araştırması!

Türkiye'nin oluşturduğu kontrol noktalarıyla eş zamanlı olarak KDP'ye bağlı güçlerinde Şeladizê'deki tüm marketlerdeki güvenlik kameralarını topladığını ve kimlerin fazla erzak satın aldığını araştırmaya başladığını dile getiren Buldan, şunları söyledi: "Bu erzakın aileler için mi, yoksa PKK'liler için mi alındığını öğrenmek istediler ve bu nedenle birçok kişi gözaltına alındı. Bir yandan Türk devletinin işgali diğer yandan KDP güçlerinin halka yaptığı zulüm devam ediyor. Türk devleti, iki yıldan fazla bir süredir KDP ile iş birliği yaparak Avaşîn, Metîna, Zap, Xakurkê ve Garê bölgelerine saldırılar düzenliyor. Bu saldırıların amacı Başûr topraklarını işgal etmektir. KDP de lojistik, ekonomik ve istihbarat alanlarında Türk devletine destek veriyor."

* * *

MİT ve Parastin ortaklığı

Irak İçişleri Bakanlığının bir sözcüsü, Kerkük, Hewlêr ve Dihok’ta ticari merkezler ve pazarları hedef alan yangınlara ilişkin üç kişinin tutuklandığını belirterek, bunları PKK üyesi olarak basına sundu. Aynı açıklamada tutuklananlardan ikisinin Başûrê Kurdistan güvenlik güçleri üyesi olduğu ve bunların PKK tarafından görevlendirildiği iddia edildi. 

KCK Dış İlişkiler Komitesi yaptığı yazılı açıklamada, “Irak İçişleri Bakanlığı adına Kerkûk, Hewlêr ve Dihok illerinde yaşanan kimi yangınların PKK’li bir grup tarafından gerçekleştirildiği iddiasını basın üzerinden öğrenmiş bulunuyoruz. Gerçeklikle ilgisi olmayan ve MİT-Parastin eliyle yapıldığı toplumca bilinen bu saldırıların sorumluluğunu bize yükleme çabalarını reddediyoruz” dedi. 

Türk işgalci saldırılarına karşı büyük bir direniş sürdürdükleri sırada Irak İçişleri Bakanlığı adına yapılan açıklamayı esefle karşılyan Komite, açıklamasında şunları ifade etti: "DAİŞ saldırıları sürecinde korumak için elimizden geleni yaptığımız ve şehitler verdiğimiz Kerkûk, Hewlêr ve Dihok halkının çarşı ve pazarlarını yaktığımız iddiaları akıllara zarar bir iftira ve manipülasyondur. Bu iddiaları gözlerinin önünde direndiğimiz Kürt ve Irak halkının vicdanına bırakıyoruz. Ortadoğu halklarının özgürlüğü ve refahı için mücadele eden bir hareketin belirtilen iddialarla anılması ancak bir MİT iftirasıdır. Irak İçişleri Bakanlığının kimi odaklarca yönlendirilerek bu açıklamayı yaptığı nettir. Bu iddiaların kaynağı Irak’ı adım adım işgal etmeye çalışan TC’nin uluslararası suç örgütü olan MİT ve onun Kurdistan’daki kolu olan Parastin’dır. Irak’ı ve Başûrê Kurdistan’ı işgal etmeye çalışan TC’ye yönelik eylemler dışındaki hiçbir olay ve faaliyetle ilişkimiz bulunmamaktadır. Irak’ın istikrarına ve güvenliğine yönelik saldırıların baş aktörünün işgalci TC devleti olduğunu tüm Iraklılar ve Kürtler bilmektedir. Irak devletini ve İç İşleri Bakanlığını gerçek failleri ortaya çıkarmaya davet ediyoruz.”