Türk egemenliği tesis ediliyor

Dr. Kamuran Berwarî

Dr. Kamuran Berwarî

  • Dr. Kamuran Berwarî, Türk devletinin, artık Başûrê Kurdistan Türkiye topraklarının bir parçasıymış gibi egemenlik tesisine yöneldiğini söyledi.

Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Kamuran Berwarî, Türk devletinin saldırılarının doğrudan işgal amaçlı olduğunu belirterek, "Burada kontrol noktaları kurdu, yurttaşların kimlik kontrolünü yapıyor, ajanlık amaçlı broşürler dağıtıyor ve köyleri boşaltmaları için 24 saat süre veriyor" dedi.

Türk devletinin Federe Kurdistan'daki saldırıları devam ediyor. Son olarak bölgeye Amediyê kenti üzerinden Türkiye’ye ait yüzlerce askeri zırhlı araç sevkiyatı yapıldı, ardından da Türk askerleri tarafından kontrol noktası kuruldu. Hatırlanacağı gibi; Türk ordusu, 29 Haziran’da Dihok’a bağlı Dêralok nahiyesinin merkezini savaş uçaklarıyla bombaladı. Bombardımanın ardından Metîna sıradağlarının eteklerinde bulunan Dergela Musebegê köyü zorla boşaltıldı. Türk devleti, iki gün önce de Asurilerin yaşadığı Mîska köyünü bombaladı. Köyün merkezine giren Türk ordusu, köylülere ait bağ ve bahçeleri ateşe verdi.

RojNêws'in büyük iddiası

Başûrê Kurdistan merkezli RojNews editoryası tarafından paylaşılan bir yorum-haberde, birbiriyle bağlantılı üç önemli önemli iddiada bulunuldu. RojNêws'e göre; Türk devleti askeri olarak da KDP’nin yardımıyla Başûrê Kurdistan’ın yarısını işgal etti. Behdînan, tamamen Türk devletinin kontrolünde. Hewlêr ise MİT’in kararlarına göre yönetiliyor.

Türk devleti, Irak’a oranla varil başına 50 dolar daha ucuza satın aldığı petrolden kazandığı geliri, Kürt halkını yok etme savaşına harcıyor. Federe Kurdistan Hükümeti'nin 30 milyar dolar borçlandığı bankaların bir kısmı da Türk bankaları. KDP, Federe Hükümet'in tüm yetkilerini, kararlarını ve yönetimini kontrol altında tutuyor; KDP eliyle de Türk devletinin hizmetinde.

Başûrê Kurdistan'daki siyasi partilerin sessizliği ve tavırsızlığı da bu durumu besliyor. Partiler, işgale ve halkın katledilmesine göz yumuyor. Bugüne kadar net ve radikal bir tutum sergilemediler. Hatta bazı siyasi partiler en ufak bir kınama açıklaması dahi yapmadı. Başûrê Kurdistan ikinci bir Efrîn olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Haşdi Şabi de sessiz

RojNews, KDP yönetimindeki Federe Kurdistan ve Irak hükümetlerinin yanı sıra Arap partilerinin de sessizliğine dikkat çekti. Irak’taki en büyük güçlerden biri olan Haşdi Şabi’nin Türk işgaline karşı sessizliğine işaret eden Rojnews, Haşdi Şabi güçleri komutanı Falih Feyaz'ın 20 Şubat 2024’te Ankara'ya giderek, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesini hatırlattı. Haşdi Şabi güçleri komutanı Falih Feyaz, 29 Haziran’da Hewlêr’e gelerek KDP Genel Başkanı Mesûd Barzani ile bir araya geldi.

Ertelenen Meclis seçimleri

Başûr'e Kurdistan’daki siyasi, ekonomik ve toplumsal krize ve sürekli ertelenen Meclis seçimine işaret eden RojNews, "En tehlikeli olan ise tarihin tekerrür etmesidir. Erdoğan 23 Nisan 2024’te önce Bağdat’ı sonrasında ise Hewlêr’i ziyaret etmişti. KDP, Erdoğan’ı karşılamak için tarihi Hewlêr Kalesi’ni Türk bayrağıyla ışıklandırmıştı. Bu durum Hewlêr’in işgalinin ilk adımıydı" diyerek, şunu sordu: "KDP, 20 Ekim’de yapılması planlanan seçimi kaybetmemek için işgal Türk ordusuna ait tank ve topları Hewlêr’e getirecek mi?"

Türkiye'nin parçasıymış gibi

Türk devletinin Başûrê Kurdistan'daki varlığıyla ilgili ANHA'ye konuşan Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Kamuran Berwarî, Türk devletinin artık saldırılarının doğrudan işgal amaçlı olduğunu belirterek, "Burada kontrol noktaları kurdu, yurttaşların kimlik kontrolünü yapıyor, ajanlık amaçlı broşürler dağıtıyor ve bölgedeki köyleri boşaltmaları için 24 saat süre veriyor. Türk devleti, Başûr’da Türkiye topraklarının bir parçasıymış gibi egemenlik tesisine gidiyor” dedi. 

Irak ile gizli anlaşma var

Irak hükümetinin şimdiye kadar Irak'ın toprak bütünlüğünü savunacak bir tutum sergilemediğine dikkat çeken Dr. Berwarî, “Başûrê Kurdistan'ı işgal etmeye yönelik gizili bir anlaşma var. Anlaşmaya göre; Türk devleti, işgalin ardından bazı bölgelerden çekilecek ama bazılarında kalıcı olacak. Bu plan, Başurê Kurdistan'a ve statüsüne de karşıdır. Türk devleti ilk aşamada PKK’yi gerekçelendirerek Musul, Dihok, Silêmanî, Hewlêr, Kerkûk, Diyala ve Selehedîn’i işgal edebilir. Bu Türk devletinin stratejik bir planıdır” şeklinde konuştu.

İran da bilgi sahibidir

Türk devletinin, uluslararası güçlerin, KDP'nin ve Irak'ın izni ve bilgisi dahilinde olmadan herhangi bir saldırı gerçekleştiremeyeceğini savunan Dr. Berwarî, şöyle devam etti: “Uluslararası güçler, Irak, İran ve Federe Kurdistan, bölgeye yönelik saldırılardan haberdardır. Irak ve Başurê Kurdistan’ın Türkiye işgaline karşı sessizliği, iş birlikçiliğin göstergesidir. Türk devleti askerlerinin Başurê Kürdistan topraklarına rahat bir şekilde girmesi Türk, Irak ve KDP askerlerinin arasında bir ittifak ve uzlaşmanın olduğunu gözler önüne seriyor.”

Tüm Kurdistan'ın sorunudur

Dr. Kamûran Berwarî, Irak'ta yaşayan farklı bileşenlerden 46 milyon insanın, Türk devleti ve paramiliter gruplarına topraklarını kolay kolay teslim etmeyeceğini kaydederek, şunları ekledi: "Yurtsever Başurê Kurdistan halkımız, sessiz kalmamalı, alanlara akmalı. KDP'nin teslim olma noktasında olduğunu bilmeli. Bu durum, sadece bir örgüt veya kurum sorunu değil, tüm Kurdistan'ın sorunudur.”

 

* * *

Nuceba Hareketi'nden sessizliğe tepki

Bağdat ile Hewlêr hükümetlerinin sessizliğine tepki gösteren Irak Nuceba Hareketi Siyasi Meclis Başkanı, Irak ve Türkiye’nin açıkça anlaştığını söyledi.

Ali Esedi, Türk devletinin Başûrê Kurdistan topraklarındaki işgali ve saldırıları ile hükümetin sessizliği hakkında X hesabından bir mesaj yayınladı. Ali Esedi, Bağdat ve Hewlêr hükümetlerinin sessizliğini kınayarak şunları söyledi: “Bu siyasetçilerin tavrı ihanet noktasına geldi. Bağdat ve diğer tüm siyasetçilerin verdiği mesaj, ulusal olmalıdır, ancak şimdilerde sağır ve dilsizi oynuyorlar ya da konunun kendileriyle ilgili olmadığı göstermeye çalışıyorlar. Irak hükümeti nerede? Irak ve Türkiyeli yetkililerin yaptığı ziyaretler ve görüşmeler, Irak ve Türkiye’nin ülkemizin egemenliğine yönelik ihlaller konusunda anlaştığını gösteriyor.”

 

* * *

Irak saldırıların önüne geçebilir

Iraklı hukukçu ve siyasi yorumculara göre; Irak isterse Türk devletinin uluslararası mekanizmaları devreye sokarak durdurabilir.

RojNews'e konuşan Iraklı hukukçu Salim Hawas, Irak’ın, Türkiye’yi uluslararası kurumlara şikayet etme hakkının bulunduğunu belirterek, “Türk devleti, Irak’ın egemenliğini ve uluslararası hukuku ihlal ediyor. Maalesef Irak, şu ana kadar ciddi bir adım atmadı. Dilekçeler, kınamalar, protestolar gibi etkili olmayan yöntemler kullanıyor. Irak, Türk devleti başka bir adım atmadan uluslararası girişim başlatmalı”d edi.

Siyasi yorumcu Mahir Cewde ise Irak hükümetinin saldırılar karşısında sessiz kalması nedeniyle Türk devletinin her yıl Irak topraklarına daha fazla asker gönderdiğini söyleyerek, şunları ifade etti: “Sessizlik, saldırıların artmasına, işgal alanlarının genişlemesine yol açtı. Türk devleti Ninova Vilayeti’nin bazı bölgelerine bile hava saldırıları düzenledi. Irak’ın Türk işgalini önlemek için ciddi bir adım atması gerekiyor. Türk güçlerini sınır dışı edecek pratik adımlar atmalıdır. Özellikle uluslararası alanda adım atmalı ve Türk devletinin ihlallerine karşı uluslararası bir karar almalıdır. Irak sessiz kalmaya devam ederse Ankara saldırganlığını ve işgalini genişletecektir. Bunun için ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor.”

 

* * * 

Para için Bağdat'talar

Federe Kurdistan Maliye ve Ekonomi Bakanlığı, bir heyetin ekonomik sorunları görüşmek üzere Bağdat’a gittiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Rêber Ahmet, Maliye ve Ekonomi Bakanı Avat Şeyh Cenap ve Gümrükler Genel Müdürü’nden oluşan heyet, Bağdat’ta Irak hükümeti ile gümrük ve sınır geçişlerindeki sorunları görüşmeyi planlıyor. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan hükümet, maaş sorunlarını çözmek amacıyla Bağdat’a giderken, işgal edilme, güvenlik ve egemenlik kaygılarını göz ardı ediyor.

 

* * *

Metîna'da yangın

İşgalci Türk devleti, Amediyê’deki Metîna Dağı’nı bombaladı. Bombalama sonucu bölgede büyük bir yangın çıktı. Federe Kurdistan yönetimi, yangını söndürmek için herhangi bir müdahalede bulunmadı.

 

* * *

Şam yönetimi ile Ankara Kürtlere karşı uzlaşıyor

Suriyeli muhalif Elî El Emîn El Siwêd, Şam hükümeti ve işgalci Türk devleti arasındaki herhangi bir anlaşmanın Kuzey ve Doğu Suriye'nin demografik yapısını ve haritasını trajik bir şekilde değiştireceğini söyledi.

Şam hükümeti ile işgalci Türk devleti arasındaki ilişkilerin ilerleme kaytetmesine ilişkin ANHA’ya değerlendiremelerde bulunan Suriyeli muhalif yazar Elî El Emîn El Siwêd, “İşgalci Türk devleti, Halep kentini rejime teslim ettikten sonra iki taraf arasındaki ilişkiler iyileşmiş gibi görünüyor. Aralarındaki çatışmalar, sadece Astana ve Soçi tarafları arasındaki rollerin paylaşımıdır” dedi. 

Esad ile Erdoğan arasında yeni bir anlaşma yapılacağının görüldüğünü savunan Elî El Emîn El Siwêd şunun ileri sürdü: "Banan göre Esad’ın Adana Anlaşması’nı değiştirerek Suriye’nin kuzeyini bırakması ya da Türkiye sınırlarını Suriye sınırı boyunca 30 kilometre derinliğinde terk etmesidir. Eğer rejim o bölgeleri Türk devletine verirse Suriye topraklarının işgal edilmesini meşrulaştıracak. İki taraf arasındaki anlaşma Türk ordusunun Suriye’nin kuzeyi ve Fırat’ın doğusuna girişi için meşru bir çözüm bulunması konusunda olduğu görülüyor. Buna karşın Türk devleti, Zawiye Dağı’ndan çekilecek ve M4 Yolu’nu rejime teslim edecek. Himêmin Üssü'nde işgalci Türk ordusu ve rejim ordusunun askeri komiteleri arasında yapılan askeri toplantılar, bunun yakın olduğunu gösteriyor. İki taraf arasındaki anlaşmalar, Suriye'nin kuzeyinin haritasını ve demografisini trajik bir şekilde değiştirecek. 30 kilometre derinlik, işgalci Türk devletinin kontrolünde olacak. Türk devleti, İskenderun ve Kuzey Kıbrıs gibi bu bölgeleri de yavaş yavaş kendi topraklarına katacak. Türk devleti ve Suriye rejiminin İdlib ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki durum konusunda anlaşmaya yakın oldukları açıktır. Şunu da unutmayalım; hiçbir anlaşma ABD’nin onayı olmadan hayata geçemez ya da Soçi’deki taraflar, ABD’nin başkanlık seçimleriyle meşguliyetini bu anlaşmayı hayata geçirmek için kullanacaklar.”

 

 * * *

Tarladaki köylüye dronla saldırı

Türk ordusunun Kobanî'de tarlasını sulayan yurttaşa dronla saldırdı.

ANHA’nın haberine göre; Türkiye’ye ait bir intihar dronu (Kamikaze) Bexdik ve Kulpeke köyleri arasında tarlasını sulayan bir yurttaşı vurdu. Yaralanan Yehya Îbrahîm Elî (24) adlı yurttaş, Kobanê Hastanesi’ne kaldırılarak, tedavi altına alındı. 

Saldırıların hedefinde olan bir diğer merkez ise Til Temir oldu. Til Temir’in batısındaki Um El Kêf köyü obüslerle bombalandı. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.