99 yıl önce de ihanet vardı
- Bugün Şêx Seîd ve 46 arkadaşının idamı ile Abdullah Öcalan hakkında idam kararı verilmesinin yıl dönümü. Şêx Seîd'in torunu Bedri Fırat, 99 yıl önceki yenilginin asıl nedenin de ihanet olduğunu vurguladı.
Şêx Seîd'in idam edilişinin üzerinden 99 yıl geçmesine rağmen mezar yeri açıklanmadı. Bedri Fırat, “Torunları mücadeleye sahip çıktı” dedi.
Şêx Seîd ve 46 arkadaşının 29 Haziran 1925'te Türk devleti tarafından Amed’de idam edilmelerinin üzerinden 99 yıl geçti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra Kürtlere verilen sözlerin tutulmaması, baskı ve yok sayma politikalarına karşı 5 Şubat 1925’te bir provokasyonla erken başlamak zorunda kalan direniş, aynı yılın Mayıs ayında bastırıldı. İstiklal Mahkemesi tarafından yapılan 'yargılama'da 28 Haziran 1925’te idam kararı verildi. Karardan bir gün sonra 29 Haziran’da ise Şêx Seîd ve arkadaşları, Dağkapı Meydanı’nda idam edildi. Aradan 99 yıl geçmesine rağmen Şêx Seîd ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmıyor. Şêx Seîd Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı, Şêx Seîd’in torunu ve vasisi Kasım Fırat, mezarın bulunması için 2009'da Türk İçişleri Bakanlığına başvurdu, bir ay içinde yanıt verilmeyince zımnen reddedildi. Bunun üzerine başvurulan Ankara 5. İdare Mahkemesi de “mezar yerlerine ait arşiv kaydının bulunmadığı" gerekçesiyle reddetti. Şêx Seîd ve arkadaşlarını 29 Haziran 1925'te idam eden Türk devleti, 74 yıl sonra 29 Haziran 1999’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan hakkında 'idam' kararı verdi.
Birlik toplantılarına başladı
MA'ya konuşan torunlarından Bedri Fırat, Kürtlerin 1924 Anayasası’nda tamamen ret ve inkar edilmesinin tüm Kürt çevrelerinin tepkisine neden olduğunu hatırlatarak, Şêx Seîd’in de tepki gösterenlerden olduğunu söyledi. İilk olarak Kürtler arasında bir ittifakın oluşması ve beraber hareket edilmesi için girişimlerde bulunulduğunu söyleyen Fırat, “İlk toplantı Kasım'da Tatos’un (Tekman) Karikan köyünde yapıldı. Daha sonra bu toplantılar devam etti. Kürtler arasında bir birlikteliğin oluşturulup sisteme karşı kendi taleplerini dile getirmesi için harekete geçildi” dedi.
İhanetin sonucunda yenildi
Fırat, Şubat'ta gelişen provokasyon sonucunda direnişin erken başladığını anımsatarak, “Birçok tarikat ve şeyh çevreleri ona karşı tavır geliştirdi. 99 yıl önce Kürtler arasında oluşan ihanet, hala devam etmektedir. Sistemle bütünleşen şeyhler, tarikat ve aşiret çevreleri, direnişin başarıya ulaşmasına engel oldu. Bu ihanetin sonucunda Şêx Seîd yenilgiye uğradı. Maalesef o günden bugüne Kürt birliğinin oluşmaması çözümün önünde de engel oldu” diye konuştu.
29 Haziran tesadüfi değil
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan hakkındaki idam kararının 29 Haziran’da verilmesinin tesadüf olmadığına dikat çeken Fırat, “Karar üzerinden Kürtlere mesaj verildi. Tepkiler sonucunda sistem çekindi ve idamı gerçekleştiremedi. Bunun yerine intikam almak amacıyla cezalar devreye konuldu. Uzun süreli bir cezanın idamdan farklı olmadığını tüm dünya kabul ediyor" dedi.
Sistemin zalimliği sınırsız
Şêx Seîd’in ve arkadaşlarının mezar yerinin aradan geçen 99 yıla rağmen açıklanmadığını altını çizen Fırat, şunları dile getirdi: “Mezarların aileye teslim edilmesine dönük zaman zaman talepler olmasına rağmen bugüne kadar sistem tarafından herhangi bir cevap verilmedi. Birçok ailenin çocuklarını cenazelerini alamıyor, bazılarına kargoyla kutu içinde gönderiliyor. Bu sistemin gittikçe zalimleşmesi ve Kürtlere yönelik bu tür uygulamaları artık sınır tanımaz hale geldi. Kürtler arası birliğin sağlanmaması bunlara cesaret veriyor. Kürt liderlerine hakaretlere karşı Kürt halkının verdiği cevap gerçekten anlamlıdır. Birçok aile mensubunun yapamadığı, gösteremediği tepkiyi Kürt halkı gösterdi. Bu da torunlarının mücadeleye sahip çıktığını kanıtladı.” AMED