BM'den Türkiye'ye uyarı

.

.

  • Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi Üyesi Martinez, AİHM'in bağlayıcı nitelikteki çok önemli kararlarının uygulanmaması büyük bir sorun teşkil ettiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi, 142. Oturumu'nu dünkü basın toplantısında değerlendirdi. Cenevre’de 14 Ekim’de başlayan ve dün sona eren oturumda, Türkiye’nin yanı sıra Ekvador, Fransa, Yunanistan, İzlanda ve Pakistan ile ilgili ihlaller konu edildi. Toplantıya, Komite Başkanı Tania María Abdo Rocholl, Başkan Yardımcısı José Manuel Santos Pais ve Komite üyesi Carlos Gomez Martinez katıldı.

BİA'dan Ayça Söylemez'in haberine göre; Komite, hak ihlallerinin giderilmesi adına Türkiye’yle ilgili şu tavsiyeleri sıraladı:

* Yeni hakim ve savcı atamalarının Birleşmiş Milletlerin metinlerinde de belirtilen uluslararası standartlara uygun olması.

* Hakim ve savcılara yönelik kitlesel ihraçların mağdurlarının, yargı denetimi de dahil olmak üzere etkili hukuk yollarına erişebilmeleri.

* Terörle ilgili suçlarla itham edilen kişilere uygun yasal ve usuli güvencelerin sağlanması.

* Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinde belirtilen kesinlik ilkesi uyarınca terörizmin yasal tanımının netleştirilmesi ve daraltılması.

* Örgütlenme özgürlüğü konusunda mevzuatın ve uygulamaların, uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmesi.

Üç konu başlığı

Komite Üyesi Carlos Gomez Martinez, Komite’nin Türkiye ile ilgili incelediği konu başlıklarına dair söz aldı. Üç konu başlığı belirlediklerini belirten Martinez, şunları söyledi:

* İlk önemli mesele yargının bağımsızlığıyla ilgili, çünkü Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerin hiçbiri yargı mensuplarınca atanmıyor; 10 binden fazla yeni hakim ve savcının liyakat kriteri gözetilerek atanıp atanmadığı belirsiz. Tavsiyelerimiz, yeni hakim ve savcı atamalarının BM'nin metinlerinde de belirtilen uluslararası standartlara uygun olması ve bu kitlesel ihraçların mağdurlarının yargı denetimi de dahil olmak üzere etkili hukuk yollarına erişebilmeleri yönünde olacak.

'Terör' tanımının belirsizliği

* İkinci konu başlığının terörle mücadele mevzuatındaki ‘terör’ tanımının genişliği ve belirsizliği. Terörizm tanımı çok geniş olduğu için sorunlu ve bu belirsizlik, muhaliflere, insan hakları savunucularına, gazetecilere karşı kullanılıyor. ‘Terörizm’ mevzuatı kapsamında açılan davalarda yargı güvencelerinin sistematik olarak uygulanmaması da büyük bir sorun. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bağlayıcı nitelikteki çok önemli kararlarının uygulanmaması da büyük bir sorun teşkil ediyor. Tavsiyemiz, terörle ilgili suçlarla itham edilen kişilere uygun yasal ve usuli güvencelerin sağlanmasıdır. İkinci tavsiyemiz de Sözleşme'de belirtilen kesinlik ilkesi uyarınca terörizmin yasal tanımının netleştirilmesi ve daraltılmasıdır.

Örgütlenme özgürlüğü

* Türkiye'deki üçüncü büyük mesele ise örgütlenme özgürlüğüdür, zira kaynaklarımıza göre son yıllarda sendikalar, insan hakları örgütleri, hukuk örgütleri, dernekler ve eğitim kurumları da dahil olmak üzere bin 500 dernek kapatıldı. Bu kapatmaların OHAL uygulamaları ve KHK'lerdeki muğlak kriterler kapsamında ve yargı denetimi olmaksızın gerçekleştirilmiş olmasından da endişe duyuyoruz. Buradaki tavsiyemiz, mevzuatın ve uygulamanın uluslararası standartlarla tam uyumlu hale getirilmesidir. CENEVRE

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.