Çıralı 2B projesi bir felaket
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Köylülerin itirazına rağmen Amed’de 5 ilçede petrol araması için sondaj çalışması yürütülüyor. Projenin yürütüldüğü yerler 90’larda göçün yaşandığı, ardından yeniden inşa edilen köyler. ÖHD Amed Ekoloji Eşsözcüsü Cemal Özkoç, “Bölgede kalkınma değil, rant ve sömürü eliyle insansızlaştırma hedefleniyor” dedi.
ASMİN BARAN/AMED
Siirt’in Pervari ilçesinde bulunan Herekol bölgesi, Şırnak Gabar Dağı ve Amed’de 5 ilçeyi kapsayan bir alanda petrol arama çalışması başlatılacak. Proje kapsamında üç bölgede de ağaç kesimi yaşanırken, sondaj yapılacak bölgelerdeki canlıların yaşamı tehdit altında. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından başlatılan sondaj çalışmaları Amed’in Hezro, Farqîn, Licê ve Pasur (Kulp) ilçelerinde devam ediyor. “Çıralı 2B Projesi” aldı proje özellikle 90’larda boşaltılıp ardından yeniden inşa edilen köylerde yürütülürken; yol çalışması kapsamında binlerce ağaç kesildi. Yol çalışmasının hala devam ettiği bölgede, köylüler petrol aramasının hem tarım hem de hayvancılığa zarar vereceğini belirtiyor. Sondaj çalışması adı altında bölgede karakol kurulması riskine de dikkat çekerek, yeni göç dalgasından duyduğu endişeyi dile getiriyor.
Bölge talan edildi
Sondaj çalışmasının yapıldığı köylerde keşif çalışmasında bulunan ÖHD Amed Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Avukat Cemal Özkoç, projenin detaylarını ve yaşanabilecek zararları gazetemize anlattı. Proje kapsamında yoğun doğa tahribatının yaşandığı Pasur’un Temiran (Demirli) köyüne gittiklerini dile getiren Cemal Özkoç, “Köyde yaptığımız ziyarette, iş makinaları ile köyün ormanlık alanlarındaki farklı noktalarında yolların açıldığını, bu yollar açılırken çok sayıda ağacın kesildiğini, bölgenin talan edildiğini gördük” dedi.
Yeni göçlere yol açacak!
Projeyi yapan şirketin TPIC olduğunu belirten Özkoç, “Lice, Kulp, Hazro, Silvan ve Kocaköy kaymakamlıklarının muhtarları çağırılarak proje hakkında bilgilendirme yapıldığı, kendilerinin Enerji Bakanlığı adına çalıştıkları, Orman Genel Müdürlüğü’nden gerekli izinlerin alındığı belirtilmiş. Köy halkının aktardığına göre muhtarların petrol arama için şirketlere imza verdiği söyleniyor. Bölge halkında devletin bıraktığı tarihsel travmalar var ve bölge halkı bunu tarihsel travmalarının devamı olarak görmekte” dedi.
Köylüler projeye karşı
Şirketlerin tamamen rant ve sermaye üzerinden projeyi başlattığını, söylenildiği gibi bölge halkını kalkındırma gibi bir hedeflerinin olmadığını belirten Özkoç, haritada yer alan köylerin çoğunun el değmemiş topraklar olduğuna dikkat çekti. Köylerin 90’lı yıllarda boşaltıldıktan sonra yerleşimin yeniden inşa edildiği köyler olduğunu belirten Özkoç, projenin hem maddi hem de manevi anlamda köylülere ve yaşam alanlarına zarar vereceklerini dile getirdi. Cemal Özkoç gazetemize şunları aktardı: “Sermaye, cennet hayalini yaratan alanları çöle çevirdi. Orman kalmayınca toprak, toprak kalmayınca bitki, hayvan ve insan kalmadı. Sonuçta en zengin topraklar en yoksul, göçülen topraklar haline geldi. Beş ilçedeki petrol arama faaliyetlerinin kalkınmanın değil, savaşın ve sömürgenin ta kendisi olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Köylülerle yaptığımız görüşmede de bu çalışmaya onay vermediklerini dile getirdiler. Bu noktada bu çalışma hem bölgedeki doğal yapıya hem de insanların yaşam alanına büyük bir zarar verecek. Bölgede halkın geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık zarar görecek. Yine yer altı ve yer üstü suları zehirlenme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Bu nedenle proje bölgede felaketlere neden olabilir.”
Sürecin takipçisiyiz
Projeye dair gerekli hukuki başvurularda bulunduklarını ve sürecin takipçisi olacaklarına dikkat çeken Cemal Özkoç, “Enerji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı, AFAD, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Kulp Orman Şefliği ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’na bilgi edinme başvurularında bulunduk. Henüz ilgili makamlardan cevaplar gelmedi. Gelen cevaplara göre hukuki süreci devam ettireceğiz” dedi.