İklim değişti; yeni bir edebiyat doğdu

Toplum/Yaşam Haberleri —

İklim konulu kitaplar

İklim konulu kitaplar

  • Kenya tarihinin en büyük çekirge istilasıyla karşı karşıya. Somali'de kuraklık nedeniyle kızamık ve kolera vakaları arttı. Amazon’da toplu ağaç ölümleri başladı. Kürdistan günlerdir toz bulutu altında. İşte iklim değişince yeni bir edebiyat doğdu.

Her gün küresel çevrenin durumu hakkında yeni ve daha da alarm verici haberler alıyoruz. Artık sadece “iklim değişikliği” hakkında konuşmak yetersiz, çünkü bir “iklim olağanüstü hali” içindeyiz. Öyle görünüyor ki, felaketler sandığımızdan daha fazla. Ama gezegen içinde bulunduğu iklim felaketi konusunda duyarlılık gittikçe artıyor. İklim anksiyetesi, iklim travması ve iklim grevleri, artık birçok insanın zihninin ve gündelik yaşamın parçası. Atmosferdeki karbondioksit oranlarının artması nedeniyle hızlanan küresel ısınma konusunda bilim insanları ilk kez uyardıktan kırk yıl sonra ancak bu noktaya gelindi. Fakat daha çok yol alınması gerekiyor.

İklim-kurgu ya da iklim değişikliği kurgusu son yıllarda edebiyat ve sinema alanında görünür oldu. İşte onlardan bazıları…

İklim-kurgu fenomeni

Çevre yazarı Robert Macfarlane, 2005’te hüzünlü bir şekilde şöyle sormuştu: “İklim değişikliği edebiyatı nerede?” Theconversation.com sitesinde konuyla ilgili yazılar kaleme alan Adeline Johns-Putra’ 2009’da bu soruyu cevaplamak için ilk araştırma projesinde çalışmaya gittiğinde, bazı iklim değişikliği romanlarının daha yeni yeni ortaya çıkmaya başladığını gördü. On yıl sonra, iklim-kurgu böylesine yaygınlaşmışken, artık bu tür romanların olup olmadığını değil, hangilerinin alakalı, hangilerinin alakasız olduğuna odaklandı. Alakasız olduğu kesin olan ise iklim olağanüstü halinin aciliyetinden duyulan şüphe.

Ama esas önemli olan, böyle karmaşık bir meselenin nasıl ele alınacağı sorusu. İklim olağanüstü hali, küresel ölçekteki sorumlulukları, yalnızca insanların değil gezegende yaşayan tüm türler üzerindeki etkilerimizi ve yüzlerce yıldır insan faaliyetinin parçası olmuş kaynak odaklı, kar peşindeki davranışlarımızı değiştirme konusunda düşünmemizi gerektiriyor. Edebiyat işte burada devreye giriyor. Bize bu zorlu ve acil sorular üzerine düşünmek için alan açıyor.

İklim-kurgu, iklim değişikliği ile başa çıkmanın psikolojik yönü açısından merkezi bir role sahip. İklim değişikliği üzerine kitaplar, distopik umutsuzluktan umut ışığına; iklimin gelecek nesiller üzerindeki etkilerine dair bir farkındalıktan gezegeni paylaştığımız birçok başka türü nasıl mahvettiğimizin örneklerine dek, çeşitli düşünce ve duygu deneyimleri sunuyorlar. Sinema ve dizi sektöründeki iklim değişikliği üzerine filimleri az çok biliyoruz. Peki iklim değişikliği konusunda ilk romanlar ve en etkilileri hangileriydi?

Deniz ve Yaz

Avustralyalı romancı George Turner’ın kitabı, iklim-kurgunun en erken örneklerinden biri. Üstelik birden fazla konuda öngörülü. 2030’ların Melbourne’unda geçen romanda, deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle gökdelenler sular altında; zenginlerle yoksullar arası keskin bir ayrım. Birçok iklim-kurgu romanı gibi, bu romanın distopik geleceği de iklim değişikliğinin halihazırda bölünmüş toplumlarımız üzerindeki etkilerine dair sofistike bir düşünce deneyi. Turner’ın kitabı, bir klasik olarak yeniden okunmayı hakkediyor ve hala geçerliliğini koruyor.

Suyun Belleği

Finlandiyalı yazar Emmi Itäranta’ın yazdığı bu iklim-kurgu distopyasında, su son derece kıymetli bir meta haline geliyor. Kuzey Avrupa’da, uzak bir gelecekte, genç bir kız ailesinin su tedarikini arkadaşları ve köylüleri ile paylaşıp paylaşmayacağına ve cezası ölüm olan “su suçunu” işleyip işlemeyeceğine karar vermek zorunda. Bu dokunaklı hikaye, günümüz okurların hafife aldığı kaynakların değeri konusunda bir tefekkür.

Duvar

John Lanchester’ın romanı, ilk bakışta Britanya’da mülteci karşıtlığının yükselişine dair bir yorum gibi görülebilir. O kadar da uzak olmayan bir gelecekte, Britanya kıyılarının her bir santimi, yükselen deniz seviyelerinin yanı sıra göçmenlere karşı da bir kale vazifesi gören kalın bir duvarla korunuyor. Ama roman bize, genç bir sınır muhafızının yaşadıkları üzerinden, sınırlarla ilgili bu ulusal takıntının yalnızca dikkatleri karşı karşıya olduğumuz “iklim olağanüstü” halinden saptırmakla kalmayıp, iklim değişikliğinin tehdidi altında olan ve tek çare olarak göç etmeyi bulan diğer insanlara karşı sorumluluğumuza da aykırı olduğunu gösteriyor.

Soy

Avustralyalı yazar James Bradley’in 2005 yılında basılan romanı, aynı ailenin birbirini takip eden kuşakları boyunca dünyanın nasıl mahvolduğunu anlatıyor. Yaşamlarının gündelik detayları, onları bir arada tutan ilişkilerin yanı sıra çevresel ve dolayısıyla toplumsal bir çöküş arka planında gelişiyor. Roman, insan ilişkilerini karakterize eden sıradan iletişim sorunlarını, gelecek nesilleri anlamlı yaşamlar sürebilme fırsatından mahrum bırakacak büyük küresel ısınma sorunu ile karşı karşıya koyarak ele alıyor.

Taş Tanrılar

Jeanette Winterson’ın iklim-kurgusu, Bradley’in romanı gibi uzun bir tarihsel bakışa dayanıyor. Roman, birbirinden son derece farklı üç ayrı zamanda geçiyor:

* Gelecekteki distopik bir medeniyette gezegenin hızla mahvoluşu ve başka bir gezegen arayışı…

* Son ağacını da yok etmek üzere olan 18. yüzyılın Easter Island’ı…

* Yakın geleceğin, küresel bir çevresel yıkımla yüz yüze olan dünyası. Okurlar bu hikayeler arasında zamanda yolculuk yaparken, tekrar ve tekrar gördüğümüz şey, insan kibrinin sebep olduğu yıkım. Öte yandan roman bize aşkın gücünü de anımsatıyor. Romanda, aşk diğer insanlara ve türlere, yeni fikirlere ve bu gezegende yaşamanın daha iyi yollarına açıklığı simgeliyor.

Kuğu Kitabı

Avustralyalı yazar Alexis Wright’ın bu romanı, alışılagelmişin dışında, fabl benzeri bir iklim-kurgu. Başkahramanı, yaşamı iklim değişikliği ama en çok da Avustralya hükümetinin yerli nüfusa kötü muamelesi sebebiyle mahvolmuş genç bir yerli kız. Yerli inanışı ile iğneli bir hicvi birleştiren roman, yazarın kendi halkının, doğanın nasıl sömürüleceği değil, onunla bir arada nasıl yaşanacağına dair bilgisinin bir kutlaması.

Uçuş Davranışı

Barbara Kingsolver’ın bu kitabı, bütünüyle günümüzde geçen gerçekçi bir roman. Tennessee’den genç bir kadın, eşinin ailesinin arazisine konmuş binlerce kral kelebeği ile karşılaşıyor, iklim değişikliğinin sebep olduğu olağan dışı hava koşulları nedeniyle yönlerini yitirmişler. Konu üzerine çalışan bilim insanlarından, kelebeklerin rotalarında kalabilmeleri için ne tür bir hassas dengeye ihtiyaç olduğunu öğreniyor. Kingsolver’ın yoksullaşmış Apalaş toplumuna dair zengin tasvirleri, aldığı biyolog eğilimi ile birleşiyor ve böylece okurun empatisi en sonunda sevecen başkahramandan doğa harikası kelebeklere geçiyor. İklim değişikliğinin sadece insan konforunu değil gezegenin kompleks ekolojisini de riske attığını anlatıyor bu roman bize.

Karbon Günlükleri

Saci Lloyd’un 2015’te bu kitabı kaleme aldı. İklim faciaları dünyayı sarsarken İngiltere Büyük Fırtına’da çok ciddi darbe alınca Birleşik Krallık yönetimi ciddi bir kararla yüzde 60 karbon vergisi getiriyor. Bas gitarist olmak isteyen 16 yaşındaki Laura’nın günlüğündeki ilk yazı, ailesiyle birlikte saklandığı günlerde satışların karneye bağlanmasıyla başlıyor: “Seçmemiz gerekiyor. Saç kurutma makinesi, tost makinesi, mikrodalga fırın, akıllı telefon, iyon giderici (anne), su ısıtıcı, ışıklar, PTA, e-pod, buzdolabı, buzluk ve böyle gidiyor.”

İklim Direnişi

Jeremy Brecher, İklim Direnişi’nde bu gerçekliğe dikkat çekiyor ve bu devasa sorun karşısında yapılan çalışmaları adım adım anlatıyor. İklim Direnişi, “İklimin Korunmasındaki Başarısızlığın Sebepleri” ve “İklimin Korunmasına Yönelik Makul Stratejiler” isimli iki bölümden oluşuyor. Kitabın birinci bölümünde resmî ve gayriresmî iklim hareketleri anlatılarak bu hareketlerin kazanımları, başarısızlıkları ve arka planında yaşanan olaylar irdeleniyor. ikinci bölümü, iklimin korunmasına yönelik yöntem ve stratejilere ayrılıyor. “Küresel, Şiddetsiz ve Yasal Direniş” başlığı altında, iklim direnişi için alternatif yollardan bahsediliyor. Bu yollar arasında lobi çalışmaları ve şiddet içeren devrimler bulunsa da Brecher, şiddetsiz ve doğrudan yapılacak küresel direnişi savunuyor. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.