Colemêrg Belediyesi gasp edildi

Colemêrg kayyum

Colemêrg kayyum

  • Kurdistan Özgürlük Mücadelesi için önemli merkezlerden biri olan Riha'nın Hilvan ilçesinde 45 yıl sonra kazanılan belediyeyi dün bir kez daha kazanan Kürtler, sabah saatlerinde AKP-MHP hükümetinin karşı hamlesiyle karşılaştı.
  • Seçimlere katılması, seçilmesi ve mazbata alması kabul edilen Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ı, devam eden davaları bahanesiyle gözaltına alan Türk hükümeti, alelacele Hakkari Valisi'ni kayyum olarak atadı.

Colemêrglilerin seçtiği DEM Parti'li Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ı gözaltına alan Türk İçişleri Bakanlığı, Akış'ı görevden uzaklaştırdı; belediyeyi işgal ederek yerine kayyum atadı.

Colemêrg'te (Hakkari) 31 Mart'ta yapılan seçimlerde yüzde 48.92 ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) Belediye Eşbaşkanlığı görevine seçilen Mehmet Sıddık Akış, dün sabah saatlerinde Wan'da gözaltına alındı. Akış'ın gözaltına alınması sonrasında polis sabah saatlerinde Altay Caddesi'ni giriş ve çıkışlara kapatıp Colemêrg Belediyesi'ni basıp arama başlattı. Polis baskınına tepki gösteren DEM Parti'liler, belediye binası önünde toplandı. DEM Parti'liler, belediyeyi ablukaya alan polislere tepki gösterdi. 

Türk İçişleri Bakanlığı Akış'ın görevden uzaklaştırıldığını ve yerine kayyum atandığını bildiren bir açıklama yaptı. Açıklamada, Mehmet Sıddık Akış'ın Anayasa'nın 127. Maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47. Maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırıldığı; 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45 ve 46. maddeleri uyarınca Hakkari Valisi Ali Çelik'in Hakkari Belediye Başkan Vekili (kayyum) olarak atandığı bildirildi. Açıklamada, Akış'ın "Silahlı terör örgütünü yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmak" suçlarından yargılandığı belirtilerek, "Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hakkında Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından" açılan soruşturma kapsamında gözaltına alındığı kaydedildi. 

Hakkari Valiliği ise kentte gösteri ve yürüyüşlerin bugünden itibaren 10 günlüğüne yasaklandığını duyurdu. 

Dosyaya gizlilik konuldu

Akış'ın avukatı Azad Özer, müvekillinin durumuna dair sabah saatlerinde savcılıkla görüştü. MA'ya bilgi veren Av. Özer, "Müvekkilim hakkında açılan yeni bir soruşturma var. Dosyada gizlilik kararı var ve kısıtlılık getirilmiş. Bu soruşturmanın tamamen gizli yürütüldüğü görülüyor. Yani kolluk ile savcının birlikte bu dosyayı hazırladığı açık bir şekilde görülüyor. Dosya ile ilgili bir bilgiye ulaşamadık ve sadece yeni bir soruşturmanın açıldığı söylendi” dedi. 

DEM Parti olağanüstü toplandı

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Colemêrg Belediyesi'ne kayyum atanması üzerine olağanüstü toplandı. Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, toplantıya dair basın toplantısı düzenledi. Kayyım atama kararının siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Koçyiğit, yargının siyasetin aparatı haline geldiğini söyledi. Koçyiğit, “Görevden alma, irade gaspı ve hukuki bir kılıf uydurarak demokrasiye darbe yapmak bu iktidarın bu yüzyılda işlediği en korkunç suçlardan biridir” dedi. Koçyiğit, algı operasyonlarıyla toplumun manipüle edilmeye çalışıldığına işaret ederek, “Türkiye kendini anayasadan üstün gören bir parti aklıyla yönetiliyor. İstediği zaman seçim yapan, istediğinde belediyeye kayyum atayan bir iktidar, Türkiye’yi yönetiyor” diye konuştu.

Yenilginin intikamını alıyor

"Kürt halkı seçimlerde darbeci anlayışı ve kayyumları süpürüp çöp sepetine attı" diyen Koçyiğit, "Kayyum kararıyla iktidar 31 Mart seçimlerindeki yenilginin intikamını belediyelerimizden almaya başladı. Önce Van’da seçilmiş eşbaşkanımızın memnu haklarını almış olmasına rağmen seçildikten sonra adeta bir tuzak kurarak mazbatasını vermediler. Van halkı iradesine sahip çıktı ve zaten kendisine ait olanı geri aldı” hatırlatmasında bulundu.

Kürt'e OHAL bitmiyor

Kayyım atamanın halkın iradesine açık bir saldırı olduğunun altını çizen Koçyiğit, şunları söyledi: “Bu, OHAL hukukudur. KHK ile getirdikleri irade gaspları siyasi darbelerle bugün hala Kürtleri yıldırma politikası olarak kullanılıyor. Yani Kürt'e uygulanan OHAL hiç bitmiyor. Kürt'e uygulanan istisna hukuku hiç bitmiyor. Biz ne kadar demokratik siyasette ısrar ediyorsak iktidar da o kadar bu ısrarımızdan bizi vazgeçirmeye çalışıyor.

Normalleşme kayyumla çöktü

Normalleşme ve yumuşama safsataları günlerce almış başını gidiyor. Bu mudur normalleşme? Bu mudur demokratik anayasa için attığınız ilk adım? AKP-MHP iktidarının normalleşme iddiası çökmüştür. Yeni anayasa iddiaları, kayyumun enkazının altında kalmıştır, yeni anayasa iddiasının ve normalleşmenin Kürtleri kapsamadığı açığa bir kez daha çıkmıştır. Kayyumların zevk ve sefa içinde yaşayarak bıraktıkları tahribatı onarmak için arkadaşlarımız kollarını sıvadı ve dört koldan çalışma yürütüyor. Kayyum siyasetinin çoktan iflas ettiğini, kayyumların rüşvet, yolsuzluk, yandaş kayırmacılığı ve Kürt düşmanlığından başka bir miras bırakmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz."

İzin verirsek devam eder

Herkesi bu kayyum hukuksuzluğuna karşı ses çıkarmaya çağıran Koçyiğit, "31 Mart seçimlerinde kaybettiklerini kayyum yoluyla geri almalarına bir kez izin verirsek Hakkari’de başlayan saldırı ve gasp dalgasının nerede sonuçlanacağını tahmin etmek hiç de zor değil" dedi.

Kesintisiz eylem kararı

Koçyiğit, MYK toplantısında alınan bazı kararları da paylaştı:

* Rejimin bir aparatı haline dönüşen bu kayyum siyasetine karşı bütün belediyelerimizin önünde de kesintisiz demokrasiyi savunmak, halk iradesini savunmak ve belediyelerimizi savunmak için nöbet eylemleri başlatacağımızı duyuruyorum. Bütün halkımızı, demokratik kitle örgütlerimizi, vicdan sahibi herkesi bu nöbetlerde yer almaya ve yanımızda olmaya davete ediyoruz.

* Eşbaşkanımız (Hatimoğulları) bugün İstanbul’da bir dizi programı var. Yarın Hakkâri’ye geçecek. Yine DBP Eşbaşkanları, bir heyetle Hakkari’ye hareket etti.

* Her yerde demokratik tepkilerimizi ortaya koyacak eylem ve etkinlikler ile ilçe örgütleri tarafından organize ediliyor. COLEMÊRG

 

* * *

Baro: Darbedir

Colemêrg Barosu, seçim ve onun tezahürü olan halk iradesinin, idari bir karar ile ortadan kaldırılmasının en hafif deyimiyle “sivil darbe” olduğunu vurguladı. Baro tarafından yapılan açıklamada, "Halk iradesine karşı gerçekleştirilen bu darbe, Türkiye’nin demokrasisine bir yarar sağlamayacaktır. Seçmen iradesine, seçme ve seçilme hakkına saygı gösterilerek, Hakkari Belediyesi Eşbaşkanının derhal göreve iade edilmesi gerekmektedir” denildi.

Amed Barosu ise yaptığı açıklamada ifadelere yer verdi: “Bugün seçmen iradesine karşı kayyum atanmıştır. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Seçmen iradesine, seçme ve seçilme hakkına saygı gösterilerek, Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı derhal göreve iade edilmeli.”

 

* * *

İrade gaspına tepkiler

Colemêrg Belediyesi’ne, “komplovari” bir yöntemle kayyım atandığına dikkat çeken sendika ve sivil toplum örgütleri, “Halk iradesi gasp edilemez” mesajı verdi.

KESK: Kayyuma geçit yok

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından yapılan yazılı açıklamada, şunlar belirtildi: “Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanması kabul edilemez. Kürt halkının seçme seçilme hakkını dahi yok sayan bu girişim karşısında dayanışma içinde mücadele edeceğiz. Van’da denendi, halkın duvarına çarptı; Hakkari’de yine, yeni bir darbe! Kayyum halkın iradesine el koymadır; ‘orada’ olan orada kalmaz/kalmıyor, bu bilinçle ve duyarlılıkla demokrasi mücadelesini hep birlikte yükseltmeliyiz! Bu girişim karşısında dayanışma içinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Hakkari’de kayyum kabul edilemez! Kayyuma geçit yok.”

Hukuk tanımaz tekçi rejim

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimlerinde istediği sonucu alamayan AKP-MHP iktidarının, “Komplovari bir yöntemle” halkın iradesini gasp etmeye çalıştığını belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Her seferinde halk iradesine yenilmekten kurtulamayan siyasi iktidar, halkın demokratik iradesini klasik hukuk oyunlarıyla gasp edemeyince yine en iyi bildiği, siyasi bir darbe aracı kayyuma başvurdu. Şurası açıktır ki; Hakkari Belediyesi’ne darbeci bir zihniyetle kayyum atanması sadece Hakkari halkının değil; bütün Türkiye halkının demokratik iradesinin gasp edilmesi girişimidir. Seçimlerden sonra ‘normalleşme’ söylemleri ve yeni anayasa tartışmalarının 22 yıllık AKP politikalarının terk edileceği gibi bir hava oluştursa da görülüyor ki; konu halk iradesi ve Kürtler olunca aynı demokrasi düşmanı, hukuk tanımaz klasik tekçi rejim kendini tüm şiddetiyle bir kez daha gösteriyor. Biz yerel yönetimlerde halk için kamusal hizmet üreten emekçiler olarak, belediyeleri halkın kendi kendini yönettiği demokrasi okulları olarak kabul edip, kamu hizmetlerinin temel insan hakkı olarak tanımlarken, devletin halka en yakın eli olan yerel yönetimleri mali ve yetki açısından günümüze uygun olarak hizmet edebilecek bir düzenleme ile yetkilerini genişletmesi beklenirken siyasi iktidarın işine gelmediğinde demokrasi dışı uygulamalarla hukuk tanımadığını ilan etmesi kabul edilemez olduğu gibi, kırıntıları kalan demokrasimiz açısından da ayıplı bir durumdur.”

Demokrasiyi rafa kaldırmaktır

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (DİSK Genel-İş), “Belediyelere kayyum atamak seçme ve seçilme hakkını hiçe saymak, demokrasiyi rafa kaldırmaktır” vurgusu yaptı. Genel-İş tarafından yapılan açıklamada, kayyum politikalarının Anayasa’nın birçok maddesine ve Türkiye’nin imzalamış olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de dahil olmak üzere demokratik uluslararası anlaşmalara, evrensel hukuka ve temel insan haklarına aykırı olduğu kaydedildi. Açıklamada, “Kayyum uygulaması bir sonraki yerel seçimlere kadar yerel yönetimi merkezi Hükümet’e bırakmaktır. İşçilerin emeğini, iş güvencesini hedef alan halk iradesini gasp eden her türlü uygulamaya karşı olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Bu sürecin evrensel hukuk kuralları içinde, insan hakları temel alınarak, demokratik kurallar çiğnenmeden adil ve objektif yürütülmesi gerekmektedir” sözleri kullanıldı.

CHP: Kayyumu reddediyoruz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla kayyum kararına tepki gösterdi. Özel mesajında şu ifadelere yer verdi: "Hakkari Belediyesi'ne sabah saatlerinde bir operasyon yapılarak, Belediye Başkanı'nın gözaltına alınmasını ve 10 yıl önce başlamış ve halen süren bir davası gerekçe gösterilerek kayyum atanmış olmasını reddediyoruz. Yaşananlar, henüz 2 ay önce tecelli etmiş Hakkari halkının iradesini yok saymaktır. Kayyum görevlendirmesi geri çekilmelidir. Demokrasinin ve halk iradesinin yanında, kayyum anlayışının karşısındayız."

TÖP: Hükümsüzdür

Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖB) Sözcüler Kurulu Üyes Perihan Koca, "Halk iradesine karşı yapılmış kayyum darbesini kabul etmiyoruz, hükümsüzdür, boşa düşüreceğiz. Van'ı nasıl birlikte savunup kazandıysak Hakkari'yi de savunacağız! Halk düşmanı bu darbeye karşı şimdi seferberlik zamanı" diye seslendi.

Halkevleri tarafından yapılan açıklamada ise şunlar kaydedildi: "Halkın iradesi gasp edilemez. Halkın iradesine rağmen kayyum politikalarının devamı sadece Hakkari'ye değil bütün Türkiye halkının iradesine yönelik bir tehdittir. Kayyum siyasetine, faşizme karşı mücadeleyi büyüteceğiz."

Türkiye İşçi Partisi (TİP) ise şu açıklamayı yaptı: "Her fırsatta hukuku katleden ve halk iradesini gasbeden AKP iktidarıyla mücadeleyi yükselteceğiz. Kayyum zihniyetinin karşısındayız. DEM Parti ile dayanışma duygularımızı paylaşıyoruz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.