Dayanışma yetmez, parçası olmalıyız

• Köln’de hafta sonu düzenlenen Enternasyonalist Kürdistan Konferansı sona erdi. Konferansta Kürdistan Özgürlük Hareketi ile dayanışmanın yeterli olmadığı, aynı zamanda bir parçası olmanın gerekliliğine vurgu yapıldı.

 

REWŞAN DENİZ/ KÖLN

Almanya’da Kürt halkı ve özgürlük mücadelesi için kamuoyu çalışması yapan Civaka Azad ve Kürt Kadın Barış Bürosu (CENÎ) ile Demokratik Konfederalizm İnisiyatifi’nin ortak düzenlediği “3. Enternasyonalist Kürdistan Konferansı” hafta sonu Köln’de gerçekleştirildi. İki gün süren konferansa enternasyonalist, feminist, ekolojik sol kuruluşlardan ve hareketlerden 180 kişi katıldı.

Konferansın ilk gününde ağırlıklı olarak Kürdistan’daki direniş ele alındı. “Direniş-Kürdistan’daki devrimi savun” başlığıyla yapılan oturumun ilk sunumunda Kürdistan’daki siyasi durum, jeopolitik çıkarılar ve direnişin boyutu değerlendirildi.

Konferansın devamında Avrupa’daki örgütlenme ele alındı; farklı kurum ve kuruluşların ortak ağının nasıl örüleceği, bölgesel ağ buluşmaların planlaması ele alındı.

Konferansın ikinci gününde ise Demokratik Konfederalizm paradigmasının dünya geneline nasıl yayılacağı, inşa çalışmalarının nasıl yürütüleceği üzerine sunumlar yapıldı, tartışmalar yürütüldü.

Parçası olmak gerekir

Gazetemize demeç veren Womend Defend Rojava Üyesi Liv Brandt, Kürt Özgürlük Mücadelesi ile sadece dayanışmak için değil, mücadelenin bir parçası olmak için geldiklerine vurgu yaparak şunları belirtti: “Biz Almanlar, Kürt Hareketi’nin çalışmaları içerisine dahil olurken büyük beklentilere giriyoruz. Hem bir şeyleri öğrenmek hem de konforlu olmak istiyoruz. Bu hareketin bir yaratıcı gücünün olduğunu, bugüne kadar başarı ve kazanımlarını hayatını ortaya koyarak elde ettiğini görmemiz gerekir.”

Umudu bulmalı ve yaymalıyız

Konferansa Frankfurt’tan katılan enternasyonalist aktivist Lilith Wischmann ise  “Buradaki mücadelemizi daha nasıl güçlendirebileceğimizi öğrenmek çok önemli. Kapitalizm, patriyarka ve faşizme karşı mücadelede ne gibi bir katkı sağlayabiliriz, bunu bilmemiz gerekir. Bununla birlikte umudu nasıl bulabiliriz ve bu umudu nasıl yayabiliriz, bunu bulmamız gerekir” diye konuştu.

Yeni nesilden umutluyum

Ortak  Mücadele (Gemeinsam Kämpfen) Üyesi Anja Flach da özellikle Kobanê sürecinden sonra Demokratik Konfederalizm paradigmasına yönelik ilginin arttığına dikkat çekti. Flach, konferansa katılanların genç yüzler olduğunu belirterek, Kürt Hareketi ile dayanışma içerisinde olan yeni nesil Almanların kabuğundan çıktığına ve yönünü daha çok enternasyonalizme çevirdiğine vurgu yaptı.

Kürt Hareketi’nin Rojava ve tüm Kürdistan’daki devrimi ileri götüren nadir hareketlerden biri olduğunu belirten Flach, “Kürt Hareketi’nden öğrendiğimiz gibi aynı zamanda savunmamız da gerekir” dedi.

Sokaklarda protesto yetmiyor

Demokratik Basın Temsilcisi Wolfgang Struwe ise Kürdistan’da devam eden saldırıların karşısında ortak mücadelenin önemine değindi. Struwe görüşlerini şu ifadelerle paylaştı: “Bizim bir güç olmamız gerekiyor. Sadece sokaklarda protesto etmek yetmiyor, daha fazlasını yapmamız lazım ki daha güçlü olalım. Pandemi sürecinde savaş devam ederken sokaktaki mücadele duraksadı. Pandemiye karşı mücadele ettiğimiz gibi faşizme karşı da mücadele etmeliyiz. Faşizm pandemiden daha tehlikeli.”