DEM Parti: Peki devlet hazır mı?
- DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'nın mesajını hatırlatarak, "Sayın Öcalan hazır, devlet hazır mı?" diye sordu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın mesajına dikkat çeken DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, “Demokratik siyaset hazır, Sayın Öcalan da hazır, bu koşulları oluşturmaya tecridi ortadan kaldırmaya Kürt meselesini demokratik çözümü için hukuki ve siyasi zeminini oluşturmaya devlet hazır mı? Sıra bu çağrıyı yapan ve çağrıyı destekleyenlerde" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, güncel gelişmelere ilişkin dün artisinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Diyalog ortamının belirdiği bu ortamda ktidardan muhalefete, toplumsal muhalefetten siyasal muhalefete kadar yurttaş olan herkesin ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu belirten Doğan, "Büyük bir itinayla son derece titiz bir biçimde tüm gelişmeleri sizlerle paylaşıyoruz. Bunun dışında yapılan açıklamalar, yorumlar ya da DEM Parti'ye mal edilerek yapılan değerlendirmeler partimiz açısından bağlayıcı değildir. Yıllardır bu yollardan ağır can kayıpları ve ekonomik maliyetlerle geçiyoruz. Bunu durdurmak, tersine çevirmek, yeni bir yol açmak mümkün" dedi.
Hep birlikte yol açalım
"Gelin bu yeni yolu hep beraber açalım" diye çağıran Doğan, yıllardır yok sayılan, inkar edilen, görmezden gelinen bir güvenlik sorunu olarak ele alınan taktiklerle 'Çöktürme Planı'la çözülebileceği sanılan Kürt sorunu adeta bir insanlık sorunu olarak durduğunu söyledi. Doğan, sürekli sorulan "Neden Öcalan?" sorusuna da şöyle yanıt verdi: "Çünkü ömrünü Kürt meselesinin demokratik çözümüne adamış birinden bahsediyoruz. 25 yıldır bir ada hapishanesinde tutuluyor. 44 aydır ağır tecrit altında yani mutlak bir iletişimsizlikte tutuluyor. Milyonlar kendisi ile ilgili irademdir, diyor. Yani milyonların iradem dediği bir liderden bahsediyoruz.
Sınırları aşan destek
Bu destek, sadece Türkiye ve Kürtlerle de sınırlı değil. Coğrafyaları ve sınırları aşan bir destekten bahsediyoruz. Kürt sorunun çözümü için esas muhatap olduğu gibi ülkenin ağır sorunlarının çözümüne ateş çemberine alınan Ortadoğu barışına da ciddi katkıları olacak bir aktörden bahsediyoruz. Tecrit uygulandığı ve görüşmeler gerçekleşmediği için bu ağır sorunlar giderek ve gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor. Tüm bu sorunlara ilişkin ön açıcı fikirlere, projelere sahip birinden bahsediyoruz. Türkiye bunu değerlendirmek istediği zamanlarda gördü.
Öcalan'ın rolü hayatidir
90’lı yıllardan beri gerçek ve kalıcı bir barış arayışında olan sayın Öcalan’ın Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümünde oynayacağı rol, alacağı inisiyatif, üstleneceği sorumluluk hayati bir önem taşıyor. Biz bunu 1 Ekim’deki el sıkışması sonrasında ilk kez ifade etmedik. Bu 1 Ekim gelişmeleri ve tartışmalarından bu yana gündemimize aldığımız bir konu değil.”
Öcalan'ın mesajı
Doğan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti'li Ömer Öcalan’ın paylaştığı bilgilere dikkat çekerek, şunları söyledi: “Üç satır, üç cümle gibi görünen bu mesaj, kendi içinde pek çok mesajı barındırıyor;
* Tecridin devam ettiğini bizatihi kendisi ifade ediyor.
* Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi bir zemine çekecek teorik ve pratik gücü olduğunu söylüyor.
DEM Parti olarak soruyoruz; demokratik siyaset hazır, Sayın Öcalan hazır. Peki devlet hazır mı? Bu koşulları oluşturmaya; tecridi ortadan kaldırmaya, Kürt meselesinin demokratik çözümü için hukuki ve siyasi zemini oluşturmaya devlet hazır mı?
Artık ertelenemez
Sıra bu çağrıyı yapan ve çağrıyı destekleyenlerde. Söz söylendi bir kere, artık bu sözü hayata geçirme zamanı. Ötelenemez, ertelenemez ve geciktirilemez bir söz söylendi. Söylenen sözün kritik olduğunu, önemli olduğunu biliyoruz, görüyoruz ve duyuyoruz. Ama gereklerini de yerine getirmek konusunda tarihsel sorumluluğumuz gereği tekrar bir çağrıda bulunuyoruz.
Ciddiyet gerekiyor
Kürt meselesinin çözümü ciddiyetle yaklaşmayı gerektirir. Geçmiş tecrübelerden dersler çıkarmayı gerektirir. O yüzden tecridin ağır koşullarını görüyor ve yaşıyor ki Sayın Öcalan mesajında buna özellikle önemle değinmiş. Yine kendisinin sağlık durumuyla ilgili birtakım spekülatif haberleri hep beraber takip ediyoruz. Bunu da tarihsel sorumluluğumuz gereğiyle kamuoyu ile açık bir biçimde paylaşmak isteriz. Sayın Öcalan’ın sağlığı yerinde. Bu konuda yapılan spekülasyonlar tamamen maksatlıdır.
Selamı var
Kendisini soran, Kürt meselesinde ve Türkiye’nin demokratikleşmesinde adım atılmasını bekleyen, barışı talep eden, demokratikleşme havasının yaratılmasının ne kadar kıymetli olduğunu deneyimleyen, bunun için görev ve sorumluluk üstlenmeye hazır olan herkesi ayrım yapmaksızın selamladığını da bizlere iletmiş, bizler de size iletiyoruz.
DEM Parti de hazır
Geçen yaptığımız açıklamada da özellikle bunun altını çizmiştik bir kere daha söyleyelim; barışı inşa etmek, hele hele tarihsel ve kalıcı, onurlu ve adil bir barış inşa etmek istiyorsanız; demokratik bir çözüm kanalı, sahici bir müzakere ve diyalog kanalı açmak istiyorsanız bunun savaşmaktan çok daha zor olduğunu biliyoruz. O yüzden biz bu gelişmelere, yapılan açıklamalara çok büyük bir titizlikle yaklaşıyoruz. Bir daha söylüyoruz; partimiz verdiği mücadele ile demokratik çözüm çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye, rol almaya inisiyatif geliştirmeye, dün olduğu gibi bugün de hazır. DEM Parti olarak dün de burada vardık, bugün de varız, yarın da bunun için var olacağız. Bu konu bizim için oldukça net. Bu konuya dair herhangi bir ispata ihtiyacımız olmadığını düşünüyoruz.
Kimse heveslenmesin
Gelelim tekrar aktörler meselesine... Sayın Öcalan’ın muhataplığını sizlerle paylaştık. Şunun bilinmesini isteriz ki; Kürt meselesinin demokratik çözümü; Türkiye’nin demokratikleştirilmesi, kalıcı bir barışın ortaya çıkabilmesi için DEM Parti çatısı altında ya da dışında karşı karşıya gelebilecek aktör yoktur. Kimse bunun için heveslenmesin. Kürt siyasetindeki tüm aktörler, geliştirilebilecek bir demokratik çözüm sürecinde, Sayın Öcalan muhataplığında, oluşturulabilecek kendisinin ifade ettiği gibi hukuki ve siyasi zeminde aynı sorumlulukla yaklaşmaya hazır. Bu sorumluluğu göstermeye hazır. Hiç kimse, öyle kalkıp sanki Kürt siyasetinde karşı karşıya gelebilecek aktörler varmış gibi iştah kabartmasın. Geçmişten bugüne bu konudaki bütün girişimler boşa çıktı. O yüzden hiç bununla enerji ve zaman kaybetmeye gerek yok. Tekrar ediyorum; DEM Parti olarak diyoruz ki; Sayın Öcalan hazır. Mesajını vermiş. Demokratik siyaset de hazır. O halde sıra bu çağrıyı yapanlarda ve bu çağrıyı destekleyenlerde. Ortadoğu’da savaş büyürken, Kürt sorununun diyalog ve demokratik müzakere yolu ile çözümünden başka bir seçenek yok.” ANKARA