DEM Parti yeni bir modele geçiyor

• DEM Parti, demokratik, konfederal, yerel, özerk ve özgürlükçü mekanizmaların inşa edilmesi amacıyla coğrafi esaslara dayalı 12 bölge özelinde Parti Meclisi Üyeleri Bölge Koordinasyonu modeli ile örgütlenme kararı aldı.
• Belde, ilçe ve il kongreleri ile büyük kongre hazırlık süreçleri, partinin eşit temsiliyet ilkesi ile birey/bileşen yapısı dikkate alınarak yürütülecek. Kongre ve mutabakat komisyonları, radikal demokratik ilkeler doğrultusunda çalışacak.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, coğrafya üzerinden yapılandırılan yeni bir örgütlenme modeline geçtiklerini söyledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, dört gün devam eden konferanslarının sonuç bildirgesine dair genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Yerelden başlayarak DEM Parti'nin örgütsel mekanizmalarının öncelikle konu başlığı ve stratejisi çerçevesinde ele aldıklarını belirten Doğan, "Çünkü yerelden başlayıp merkez doğru örgütlenmenin ne kadar önemli bir şey olduğunu yıllardır verdiğimiz mücadeleyle anlatmaya, yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz. Bu konferansı, yerelden başlayarak ilmek ilmek ördük. İl, ilçe ve belde örgütlerimize onlarca toplantı/çalıştay yaptık” dedi.

Tarihsel eşiği özetledi

Doğan, dünyaya, Türkiye'ye ve Kürdistan'a bakıldığında tarihsel eşikten geçtiklerini gördüklerini söyleyerek, şöyle özetledi: "Dünyadaki kapital sistem yeniden dizayn ediliyor. Enerji ve ticaret hatları üzerinden bir hegemonya savaşı sürüyor. Küresel ve bölgesel düzeyde kritik gelişmeler yaşanıyor. Malumunuz Ortadoğu’da bir kez daha soykırım trajedisi sürüyor. İktidar savaş ve çözümsüzlük politikalarından vazgeçmiyor. Nerede olursa olsun Kürtlerin kazanımlarına saldırılar devam ediyor. Bir yandan Federe Kürdistan'da saldırılarını yoğunlaştırıyor, diğer yandan Rojava’ya yönelik tehditlerini de sürdürüyor. İmralı’daki tecrit rejiminin mutlak iletişimsizliğe dönüştüğü bir tarihsel eşikteyiz.”

Öcalan'ın muhataplığı hayatidir

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride dikkat çeken Doğan, “Mutlak bir iletişimsizlik haline dönüştürülen tecrit rejimi, bu sistem değiştirilebilir. Konferansımızın önemli başlıklarından biri de buydu. Dayatılan emperyal savaşa karşı halkların barışına dair çözüm önerileri olan, Ortadoğu ve dünyada tüm ezilenlerin mücadelesine sunduğu teorik katkılarla çatışma ve savaşların son bulmasındaki anahtar rolüyle Sayın Öcalan’ın muhataplığının hayati önemini bir daha vurguladık” şeklinde konuştu.

Tecrit nedeniyle siyasal, ekonomik, toplumsal açıdan sürüklenen krize işaret eden Doğan, "Eğer Kürt sorununda demokratik çözüm yolu tercih edilir ve buna göre adımlar atılırsa mevcut krizlere olumlu etki yaptığı görülecektir. Konferansta bu nedenle Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü de kapsayacak biçimde sağlık, güvenlik ve özgür çalışma koşullarının sağlanması için mücadeleyi yükseltmenin altı çizildi. Bir tarihsel kavşakta daha güçlü bir örgütlenmeye ihtiyacımız olduğunu bazı ana başlıklarla anlatmaya birlikte anlatmaya çalıştık. Örgütlü bir toplumla bu krizi aşabileceğimizi söyledik" dedi.

Coğrafya esaslı örgütlenme

DEM Parti iddiasını gerçekleştirebilmek için sürekli yeni yol haritalarını da tartıştığını ifade eden Doğan, şunları paylaştı: "İşte bu çerçevede bir yeni düzenlemeye gidildi. Partimizin önümüzdeki dönem çalışma modeli, coğrafi esaslı bölge modeli şeklinde olacak. DEM Parti önümüzdeki dönemde coğrafi esaslı bölge modeliyle örgütlenerek çalışacak. Toplumsal alanı örgütleyerek, güçlü dayanışma ağları örerek ve bunları genişleterek, mücadeleyi birleştiren, toplumu savunmayı hedefleyen DEM Parti, demokratik, konfederal, yerel, özerk ve özgürlükçü mekanizmaların inşa edilmesi amacıyla Türkiye’de coğrafi esaslara dayalı 12 bölge özelinde Parti Meclisi Üyeleri Bölge Koordinasyonu modeli ile örgütlenme kararı aldı.

Hazırlıklar sürüyor

Parti Meclisi Üyeleri Bölge Koordinasyonu modelimize ilişkin Merkezi Örgütlenme Komisyonumuz hazırlık içerisinde.  Hazırlıklar tamamlandıktan sonra, PM'ye sunulacak. Örnek vermek gerekirse; Marmara Bölgesi, 2 bölge olarak ele alınacak. Ege Bölgesi 2, Karadeniz 1 ve İç Anadolu 1. Parti Meclisimiz bu şekilde 12 bölge esaslı olarak çalışacak. Konferansımızda, çoğulcu bir yapıyı benimseyen partimizin belde, ilçe ve il kongreleri ile büyük kongre hazırlık süreçlerinin partinin eşit temsiliyet ilkesi ile birey/bileşen yapısı dikkate alınarak yürütülmesi, kongre komisyonları ile mutabakat komisyonlarının radikal-demokratik ilkeler doğrultusunda çalışması karar altına alındı."

3. Yol'daki eksiklikler giderilecek

Konferansın temel başlıklarının başında 3. Yol siyaseti geldiğini dile getiren Doğan, şunları söyledi: "Bu yolda eksik bırakılanların giderilmesi için daha güçlü bir örgütlenmeye ihtiyaç var. Türkiye restorasyon, tadilat ve sistem içi düzeltmelerle çözülemeyecek kadar derin yapısal sorunlarla boğuşuyor. Konferans delegasyonumuz, sistem kaynaklı bu sorunların çözümünün yine doğrudan ve ancak yeni bir sistem inşasına dayalı olarak çözülebileceğini düşünüyor. DEM Parti olarak sokakta, yerel yönetimlerde ve Meclis'te güçlü bir biçimde özneleşmek olduğunu ve bu ihtiyacın acil bir görev olarak önümüzde durduğunu bir daha vurguladı.

İttifaklar meselesindeki duruş

DEM Parti'nin farklı kesimlerle bir bir araya gelme ve bu mücadele alanını genişletme stratejisi hedef alınıyor. Türkiye halklarının tümünü temsil eden, onların direniş ve itirazlarını sahiplenen, Kürt siyasi hareketinin birikimini, sosyalist devrimci demokratik güçlerin mirasıyla birleştiren bir zemine dayanıyor. Tam da bu zemin aslında hedef alınmak isteniyor. İşte biz bu zeminden vazgeçmeyeceğimizi ve kararlığımızı bu konferansta bir kez daha yüzlerce delegasyonun katılımıyla şimdi sizlerin huzurunda ilan etmiş oluyoruz.  

Kürt Özgürlük Hareketi'nin eşitlik ve özgürlük talebini Türkiye halklarıyla buluşturma mücadelesine karşı yürütülen ideolojik ve politik saldırıların bu özden korkulduğu için yapıldığını biliyoruz. DEM Parti, Kürt sorununda demokratik çözümü savunuyor, Türkiye’nin demokratikleşmesi, eşit ve özgür bir toplum inşası için mücadele ediyor. Demokratik kurum ve yapılar ile eşit özgür ortaklaşma ilişkisi olan 3. Yol stratejisini, demokratik ittifak kararlılığının ve demokrasi mücadelesinde yan yana durmanın gerekliliğinin, radikal demokrasi anlayışla savunuyor. Konferansımızda üçüncü yol stratejisinin tam anlamıyla hayatıyla geçirilmemesi temel bir eksiklik olarak tespit edildi ve örgütlenme modelini buna göre yeniden düzenleyen kararlar aldı. Tarihsel tecrübelerle deneyimledik ki; örgütlü bir halkı bir toplumu yenebilecek kuvvet yoktur. O yüzden birlikte yürüyüp birlikte kazanmayı ve başarmayı sağlamalıyız. Mutlaka başaracağız." ANKARA