Direnerek geliyoruz!
Kadın Haberleri —
- TJA, 25 Kasım’da her sokakta kayyumu ifşa edecek ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi kırmak için her yeri eylem alanına dönüştürecek. Bazîd’de İran sınırında Pexşan Ezîzî, Amed’de Narin, Wan’da Rojin ve Dêrsim’de Gülistan Doku için yürüyecek.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad-TJA) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında, “Erkek devlet şiddetine karşı ‘Jin Jiyan Azadi’” şiarıyla İskender Paşa Konağı’nda deklarasyonunu açıkladı.
Deklarasyonda öne çıkan başlıklar şunlar: “3’üncü Dünya savaşı olarak adlandırılan ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde gelişen savaş koşulları, başta kadın ve çocuklar olmak üzere tüm toplumsal değerleri etkiliyor. Savaşların en çok kadınları yoksullaştırdığı, göçerttiği ve katlettiği görülmektedir. Kendi iktidarlarını korumak için her türlü ideolojik argümana başvuran zihniyetler sınır tanımadan örgütlenmektedir. Dünyanın her yerinde faşizm kadın karşıtlığı temelinde yükseltilmektedir.
İsrail’in Filistin işgalinde kadınlar ve çocuklar katledilmekte, İran’da kadınlar özgürlük mücadelesi verirken Pexşan Ezizi, Tahran Bilim Araştırma Üniversitesi’ndeki kadın öğrenci gibi birçok kadın direnişleri sonucunda molla rejimi tarafından kaçırılmakta, işkenceye uğramakta, idam edilme ile yüz yüze kalmaktadırlar. Molla rejimine karşı ölümüne dek mücadele eden ve DAİŞ zulmü altında yıllardır esir olan binlerce Êzîdî kadın mücadele gerekçemizdir.
Bunlarla beraber kadın kazanımlarına saldırarak, gasp ederek kadın mücadelesi geriye düşürülmek istenmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, nafaka hakkını tartışmaya açmak bunlardan yalnızca bazılarıdır. Etki ajanlığı yoluyla toplumsal muhalefeti susturmaya çalışan AKP-MHP iktidarı, mücadele eden kadınları gözaltı tutuklamalarla engellemeye çalışırken failleri cezasızlık yoluyla cesaretlendirmektedir.
Çözüm gücümüz İmralı’da
Kapitalist modernitenin çoklu krizler yaşayarak yaşadığı kaosu ulus devletler aracılığıyla aşmaya çalıştığını biliyoruz. Ortadoğu’nun savaşların merkezi haline getirildiği günümüzde tüm kadınlar ve halklar için tek çözüm demokratik modernitenin inşasıdır. Bugün çözüm gücü İmralı ada hapishanesinde tecrit altındadır. Tecrit politikaları İmralı’dan başlayarak toplumun tüm hücrelerini yayılmıştır. Tecritten en çok etkilenenler yine kadınlar olmaktadır.
Bugün İsrail Filistin savaşında kendisine barış elçisi misyonu yükleyen iktidar kendi iç barışını sağlamaktan uzak savaş politikalarına sarılmakta, en derin çelişkiyi yaşamaktadır. Biz kadınlar kadınların özgürlüğünü Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kırılmasında görüyoruz. 25 Kasım’da tecridi kırmak için her sokağı her mahalleyi eylem alanına dönüştüreceğiz. Tecridi kırarak özgürleşeceğiz.
Tutsak kadınları zindandan çıkaracağız
Kürdistan’da anadilini koruyan, kültürünü yaşatan, ahlaki ve politik yaşamı esas alan direniş karşısında özel savaş politikaları denenmektedir. Diğer yandan toplumu refleksiz bırakmak için uyuşturucuyla, fuhuşla, ajanlıkla, işsizlikle teslim almak istemektedir. Toplumu kuşatma altına almak isteyen özel savaş çoklu krizler yaşayan iktidarın esas silahı haline gelmiştir. Savaşa da özel psikolojik savaşa karşı da direnişimizi büyüterek örgütleneceğiz. Mücadele ettiği için cezalandırılmak istenen tutuklanan tüm özgürlük direnişçisi arkadaşlarımızı zindanlardan çıkaracak, mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz.
Direnerek geri alacağız
Kürt kadınlarının büyük irade ortaya koyarak elde ettiği kazanımları gasp etmek, kayyum politikasını Kürdistan’da Mêrdîn, Êlih, Xelfetî ve Türkiye’de ise kent uzlaşısı yapılan Esenyurt’ta uygulamak Kürt ve kadın düşmanlığıdır. Sandığa, seçimlere sıkıştıramayacağınız mücadele geleneğine sahibiz. Bizden aldığınızı direnerek geri alacağız. Kayyumlar gidecek kadınlar kalacak. 25 Kasım’da her sokakta her alanda kayyumu ifşa edecek, kayyum politikalarına geçit vermeyeceğiz.
Tüm kadınlar sokaklara
25 Kasım biz kadınlar için sadece şiddete karşı mücadele günü değil; özsavunmamızı güçlendirme, bilinç yükseltme, kadın ittifaklarını büyütme günüdür. Bu 25 Kasım’da Jin Jiyan Azadî’ ruhuyla yüreklerimizdeki ateş harlanacak, isyanımız sokaklara taşacak. Tüm kadınları özgürlük meşalesini yakacağımız alanlara, yürüyeceğimiz sokaklara çağırıyoruz.”
TJA’nın eylem takvimi şu şekilde:
“*Kürdistan ve Türkiye’de 1-10 Kasım arasında bilinç yükseltme temelinde ev toplantıları, atölye ve etkinlikler gerçekleşecektir.
* 5-25 Kasım arasında her sokak her mahalle eylem alanına dönüştürülecektir.
* 25 Kasım kapsamında Jineoloji bakışıyla Wan, İstanbul, Semsûr, Mersin, Amed erkekliği dönüştürme atölyeleri gerçekleşecektir
* 15-20 Kasım tarihleri arasında zindanda uygulanan tecrit ve şiddet politikalarına karşı Amed, Wan, İstanbul, Mersin zindanları önünde kitlesel açıklamalar yapılacaktır.
* 25 Kasım kapsamında Amed’te kadın tiyatro festivali gerçekleşecektir.
* 20-25 Kasım arasında tüm illerde kadın yürüyüşleri gerçekleştirilecektir. Bazid’te İran sınırında Pexşan Ezizi için yürüyüş ve açıklama gerçekleşecektir. 25 Kasım’da final yürüyüşleri Amed’te Narine, Wan’da Rojin’e, Dêrsim’de Gülistan Doku’ya adanacaktır.”
* * *
15 gün kadınların sesi olacağız
Komalên Jinên Kurdistan (KJK) Koordinasyonu, 25 Kasım Kadın Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü için kadınlara çağrı yaptı: “2024 yılı, Kürdistan açısından da soykırım ve kadın kırımının ağırlaşarak devam ettiği bir yıl oldu. AKP-MHP faşist iktidarı, dağlardan şehirlere, gerilladan sivil halka, kadından çocuğa kadar Kürdistan’ın her yerinde herkesi hedef alan soykırım saldırılarına bu yıl da devam etti. Efrîn’den Şengal’de, Başûr’dan Bakur’a, Rojava ve Maxmur’a kadar Kürdistan’ın tüm alanlarında suç işliyor. 25 Kasım vesilesiyle, Kürdistan’da katledilen, işkence gören, tecavüze uğrayan kadınların ve çocukların hafızası olmalı; her birinin ismini haykırarak mücadele gerekçesi yapmalıyız. DAİŞ’in elinde hâlâ esir olan Êzîdî kadınların, Efrîn’de ve Serêkaniyê’de yerinden yurdundan koparılan kadınların sesi olmalıyız.
Bunun için başta Kürdistanlı ve Ortadoğulu kadınlar olmak üzere tüm dünya kadın hareketlerini, bu yılın 25 Kasım’ını on beş gün boyunca sürecek olan bir kampanya süreci olarak örgütlemeye çağırıyoruz. 10 Kasım’dan 25 Kasım’a kadar olan günleri, kadına karşı erkek şiddetini değerlendiren, teşhir eden ve aynı zamanda bu şiddete karşı öz savunma bilincini, örgütlülüğünü geliştiren günler haline getirelim.”