Grosso’nun Kürdistan hikayeleri

Kültür/Sanat Haberleri —

Eugenio Grosso, Nergiz

Eugenio Grosso, Nergiz

  • Fotoğraf benim için yıllar içerisinde dünyayı keşfetmeye yarayan bir araç haline geldi. Kurdistan Memories'ten farklı olarak Nergiz bir fotoğraf kitabı değil, fotoğrafların hikayeleri üzerine bir kitap. Fotoğrafların 'perde arkasını' anlatıyor.
  • Kitaptaki tüm hikayeler fotoğrafla ilgili değildi ama fotoğraf sayesinde ortaya çıktı ve anlatılmayı hak ediyorlardı. Bu benim hepsine saygı gösterme, teşekkür etme, benim için taşıdıkları önemi kabul etme biçimim.

MIHEME PORGEBOL

Eugenio Grosso, İtalyan bir fotoğraf sanatçısı. Kendini, tarih ve antropoloji alanlarına ilgili, Mezopotamya ve yakın doğu antik kültürlerine de tutkulu biri olarak tarif ediyor. 2016 yılından itibaren ise Kürdistan ve Kürt kültürü üzerine çalışıyor. Dört parça Kürdistan'a yaptığı geziler boyunca fotoğraflar çeken ve anılarını yazan Grosso’nun Kürdistan üzerine “Kurdistan Memories” ve “Nergiz” isimli iki kitabı bulunuyor.

Grosso'yla Kürdistan deneyimini ve kitaplarını konuştuk.

 

Kürdistan'a olan ilginizin kaynağı ne?

Kürt kültürünü tanımaya 2016'da başladım ve o zamandan bu yana derin bir ilgi duyuyorum. Kürt toplumu ve tarihi üzerine araştırmalar yapmaya başladım. İlginç bir şekilde Kürtler ve İtalyanlar arasında tarihsel bir bağ da keşfettim. İlk Kürtçe sözlük, 20 yıl boyunca Musul ve civarındaki Kürtlerle yaşayan İtalyan rahip Maurizio Garzoni tarafından 1764 yılında yazılan Kürtçe-İtalyanca sözlüktü. Ayrıca Kurdoloji alanındaki başlıca uzmanlardan biri de Prof. Mirella Galletti'ydi. Daha bir ay önce Erbil'de, Galetti anısına bir anıt açıldı. Ayrıca Güney İtalya'da doğmuş olmamdan kaynaklı Kürtlerle kendi toplumum arasında birçok benzerlik görüyorum. Kürtlerin yaklaşımı beni her seferinde bir misafirden çok arkadaş gibi hissettiriyor.

 

Kürdistan'ın dört parçasına da gittiniz. Oralarda neler gördünüz? Bir fotoğrafçının gözünden dört parçadaki kültürel, sosyal ve siyasi farklılıklardan biraz bahseder misiniz?

Uzun zamandır İtalya'da yaşayan Kürt bir arkadaşım, bir keresinde bana şöyle demişti: "İtalyanlar her seferinde Kürtlerin farklı siyasi partilere ayrılmasını eleştirip bir araya gelmemiz gerektiğini söyler. Ancak siz İtalyanların da binlerce siyasi partisi var ve her bölgede ayrı bir lehçe konuşuyorsunuz. Biz Kürtler de dünyadaki diğer insanlar gibiyiz. Farklı fikir ve perspektiflerimiz olabilir." Bu söyledikleri beni çok etkiledi, beynime kazındı.

Elbette Kürdistan'ın her parçasının birbirlerinden farklılıklarını gözlemledim ama bu farklılıklar daha çok ekonomik ve siyasi temelliydi. Ben asıl Kürt halkının üniter ruhunu algıladım. Kürdistan'ın tüm parçalarında ve diasporada da Kürtlerde ortaklaşan temel değerler var: Arkadaşlığın önemi, misafirperverlik, derin bir saygı ve onur. Kuşkusuz her toplumda iyi ve kötü insanlar vardır, ancak Kürtler arasında tüm farklılıklarına rağmen ortak bir kimlik zemini olduğunu hissedebiliyorum. Bana sorarsanız Kürtler arasındaki temel farklılıklar, Kürdistan'ın parçalarını kontrol eden devletlere ve bu devletlerin tarih boyunca Kürt halkını silme ve asimile etme çabalarına dayanıyor.

Muhtemelen İran rejiminin etkisi ve bölgedeki çalkantılı ekonomik koşulların orayı izole etmesi nedeniyle Rojhilat'ı Kürdistan'ın en otantik parçası olarak algıladığımı söyleyebilirim. Diğer yandan Başûr gelişiyor ve Erbil, bir Emirlik ile Batı şehrinin karışımı gibi görünmeye başladı. Bakur ve Rojava'nın aynı madalyonun iki yüzü olduğu aşikar. Sınırın iki yanındaki kasabalar birbirinin aynısı. Sınırın iki tarafındaki hayatlar her ne kadar birbirinden farklı olsa da o sınır, aileleri ayırıyor. Tabii bunlar çok yüzeysel analizler. Resmin tamamı için daha kapsamlı bir vizyonla daha uzun bir zamana ihtiyaç var. Pek çok faktör ve olayı incelememiz gerek ancak bana kalırsa Kürdistan'ın çeşitli bölgelerindeki farklılıklarda doğal kaynaklar ve siyasi liderlerin yanında en belirleyici etken egemen devletler.

 

Kurdistan Memories (Kürdistan Hatıraları) diye bir fotoğraf kitabınız var. Kitabın konseptinden, içeriğinden ve yayımlanma sürecinden bahseder misiniz?

Kurdistan Memories, Musul Operasyonu (2016) sırasında Başûr'da yaşarken çektiğim projelerin bir derlemesi. Bazı hikayeler uluslararası medyada yayımlanırken bazıları hiçbir mecraya girmedi. İtalya'ya döndüğümde kendimi, bu büyük iş ve bir yarımın hâlâ Kürdistan'da olduğuna dair güçlü bir hisle baş başa buldum. Yeni arkadaşlıklar, yeni projeler, yeni ilgi alanları ve takip etmek isteyip edemediğim hikayeler… İşte Kurdistan Memories bütün bunların içinden çıktı. Benim için bu fotoğraf kitabı ve 2023’te yazıp yayımladığım Nergiz, anıları ve hikayeleri güvence altına almanın yollarıdır. Hikayeler, kitap yayımlandıktan sonra onları okumak için zaman harcayanlara ait oluyor. Hikayeler, başkalarının hayatlarına kavuşuyor ve ben de onları taşıma sorumluluğundan azad oluyorum. Görevimi tamamlamış gibi hissediyorum. O insanlar bana güvendiler, fotoğraf çekmeme müsade ettiler, hikayelerini anlattılar ve acılarına tanık olmamı sağladılar. Bu hikayeler kağıda döküldüğünde kurduğumuz ilişkideki örtük anlaşmaya saygı duyuyorum: "Hayatımın bu anına tanıklık etmene izin veriyorum ki sen de bunu dünyaya ulaştırabilesin."

 

Son kitabınız Nergiz ise fotoğraf değil hikayeleri içeriyor…

Evet. Kurdistan Memories'ten farklı olarak Nergiz bir fotoğraf kitabı değil, fotoğrafların hikayeleri üzerine bir kitap. Fotoğraf çalışmalarımın 'perde arkasını' anlatıyor. Fotoğraf benim için yıllar içerisinde dünyayı keşfetmeye yarayan bir araç veya bahane haline geldi. Başka türlü gidemeyeceğim yerlere gidebildim, birçok insanın hayatını görüp onlara eşlik edebildim. Fotoğrafın bu özelliği zamanla 'güzel fotoğraf çekmekten’ daha önemli hale geldi. İyi fotoğraf egomuzu tatmin edebilir ancak ruhu yoksa hızlıca anlamsızlaşır. Oysa bizi o fotoğrafları çekmeye iten deneyimler, benim için dünyanın en güzel işi olan bu işin gerçek değerini oluşturuyor. Çok kısa bir süreliğine de olsa tanışıklık kurduğum insanlarla öyle çok hikayem vardı ki kaybolmasınlar, bir yerlerde sabitlensinler istedim. Kitaptaki tüm hikayeler fotoğrafla ilgili değildi ama fotoğraf sayesinde ortaya çıktı ve anlatılmayı hak ediyorlardı. Bu benim hepsine saygı gösterme, teşekkür etme, benim için taşıdıkları önemi kabul etme biçimim.

 

Kürdistan'daki bütün deneyimleriniz ve bu anlattıklarınızın toplamında Kürt halkı ve mücadelesi hakkında kısaca ne söyleyebilirsiniz?

Ben yalnızca gördüğümü söyleyebilirim; Kürt halkına yapılan zulümler, tarihin tüm zorluklarına karşı dimdik ayakta duran, şiddetle yok edilemeyecek kadar azimli ve gururlu bir halk karakteri yarattı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.