İran mezhep çatışmasına çekiliyor

• Kürdistan ve Azerbaycan’dan insan hakları grupları, Urmiye'de düzenlenen ve Kürt karşıtı sloganların atıldığı gösteriyi kınadı. İran’ın etnik ve mezhepsel şiddete çekimeye çalışıldığı konusunda uyardı.  

İran'daki Azerbaycanlı Siyasi Tutukluları Savunma Derneği (ADAPP), Kürdistan İnsan Hakları Derneği, Kürdistan İnsan Hakları Ağı (KHRN), Kurdpa İnsan Hakları Örgütü, 22 Mart'ta Urmiye'de devletin düzenlediği ilk Şii İmam'ın şehadet yıldönümü anma etkinliğinde Kürt karşıtılığı yapılmasını kınadı. Açıklamada, halka, siyasi gruplara ve STK’lara gerilimin azaltılmasına yardımcı olma ve İran İslam Cumhuriyeti ile aşırılık yanlısı grupların provokasyonlarına karşı koymaya çağrısı yapıldı.

Yapılan anma töreninin dini ve aşırı milliyetçi duyguların gölgesinde kaldığı ifade edildi. Hükümet yetkilileri ve emniyetin katılımıyla gerçekleşen sözde anma töreninde, eli sopalı vandallar Şii inancının “Heydar, Heydar” ilahisini Türk ırkçısı emellerine alet etmeye kalkmışlardı. Kürt karşıtı mesaj ve nefret söylemi ile sloganların atıldığına dikkat çekilen ortak açıklamda, "İran'ın Dini Liderine bağlılıklarını açıkça ilan eden bazı protestocular Kürt sivilleri katliamla tehdit etti. Diğerleri ise Kürt karşıtı duruşu ve Kürtlerin öldürülmesini savunmasıyla tanınan eski Cuma namazı imamı ve Dini Liderin Urmiye'deki temsilcisi Gulamreza Hassani'nin resimlerini taşıdı" denildi.

Din, dil ve etnisite istismarı 

Kürdistan ve Azerbaycan'dan insan hakları örgütleri olarak bireylerin temel haklarını savundukları belirtilen açıklama şöyle devam ediyor: "Herhangi bir sivil grubun güvenliğini ve huzurunu tehlikeye atan ya da başkalarına karşı şiddeti teşvik eden veya tehdit eden her türlü eylemi kategorik olarak reddediyoruz. Çok etnikli ve çok kültürlü bir şehir olan Urmiye, Azeriler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler ve diğer topluluklar da dahil olmak üzere tüm sakinlerine aittir. İslam Cumhuriyeti'nin dini, dilsel ya da etnik farklılıkları istismar ederek gerginlik, çatışma ve bölünmeyi körükleme girişimlerine karşı uyarıda bulunuyoruz. Bunun yerine, barış içinde bir arada yaşama, karşılıklı saygı ve sosyal uyumun desteklenmesi gerektiğini vurguluyoruz.

Kuşkusuz, Umiye ve daha geniş bölge halkı, 1979 baharında çok sayıda Kürt ve Azeri sivilin öldürüldüğü Naqadeh savaşının trajedisini unutmamıştır. O dönemde yeni kurulan İslam Cumhuriyeti, güçlerini seferber etmek, dini ve etnik bölünmeleri derinleştirmek ve şiddeti sürdürmek için bu çatışmadan sonuna kadar yararlandı. Hayatta kalması krizlere ve bölünmeye bağlı olan bu rejimin daha da büyük bir trajedinin koşullarını yaratmasına izin vermemeliyiz.

Kürdistan ve Azerbaycan'ı temsil eden insan hakları örgütleri olarak, tüm Urmiye halkını ve hem Kürdistan hem de Azerbaycan'daki siyasi partileri, sivil toplum gruplarını, meslek örgütlerini ve kültürel kuruluşları, Urmiye'deki gerilimi azaltmak için her türlü çabayı göstermeye ve İslam Cumhuriyeti'nin provokasyonlarına ve siyasi veya ideolojik bağlantıları ne olursa olsun aşırılık yanlısı şiddet yanlısı grupların kışkırtmalarına karşı sağlam bir duruş sergilemeye çağırıyoruz.

Urmiye'nin aşırı dinci ve milliyetçi güçler için bir savaş alanı, sivillere yönelik şiddet için bir üreme alanı ya da nefret ve bölünmeyi yaymak için bir platform olmasına izin verilmemelidir.” URMİYE