“Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır”

Forum Haberleri —

Öcalan'a özgürlük eylemi/foto:AFP

Öcalan'a özgürlük eylemi/foto:AFP

  • Tarihsel toplumun gelişim seyri içinde birçok Hakikat Arayışçısı ve Hakikat Savaşçısı ortaya çıkmıştır. Ama günümüz dünyasında bütün Hakikat Arayışçısı ve Savaşçısının çabasını ve mücadelesini kendinde bütünleyen, onların umut ve hayallerinin en büyük sürdürücüsü ve gerçekleştiricisi olmayı sağlayan Önder Apo olmuştur.

Rênas BÊRİTAN

Bu başlığa bakan herkes bu sözün Önder Apo’ya ait olduğunu bilir. Binlerce sözünde olduğu gibi hakikati ve yaşadığımız gerçekliği en iyi ifade eden, en sevilen, en tutulan ve en beğenilen sözlerinden biri. Bu sözden hareketle Hakikatin Özü ve Dili olan Önder Apo gerçekliğini bir kez daha ele alalım. Bu gerçeklik ne kadar ele alınıp değerlendirilir ve anlamlandırılırsa, başka bir deyişle gerçek anlamı ifade edilmeye çalışılırsa o kadar yeridir.

Savunmalarında kapsamlıca değerlendirildiği gibi evrenin kendisi insanda potansiyel olarak varlığını sürdürür. Evrenin tüm bilgisi ve işleyişi insanda mevcuttur. Doğru bakabilen evrende insanı, insanda evreni görebilir. Çünkü bilebildiğimiz var oluşta, en gelişkin maddi yapı insanda mevcuttur. İnsan; zihni, düşüncesi, ruhu, duyguları, kavrama ve anlama yetisiyle evrimsel gelişimin en üst basamağında yer almaktadır. Bilebildiğimiz varoluşun bütün evrelerini bünyesinde barındırmaktadır. Tüm sınırlandırıcı etkenlerle birlikte doğru görebilen göz, evrenin insanda ve insanın evrende gerçekleşme düzeyini görebilir. Bunu görme arayışında olan her insana Hakikat Arayışçısı, bu hakikate aşk düzeyindeki tutkuyla bağlanan özgür yaşam savaşçısına da Hakikat Savaşçısı demek yerindedir.

Günümüz dünyasında bunu en iyi gören, anlamlandıran, anlaşılmasını sağlayan, mevcut gidişatın hakikatin özüyle uyumlu gitmediğini fark edenlerin başında Önder Apo gelmektedir. Tarihsel toplumun gelişim seyri içinde birçok Hakikat Arayışçısı ve Hakikat Savaşçısı ortaya çıkmıştır. Ama günümüz dünyasında bütün Hakikat Arayışçısı ve Savaşçısının çabasını ve mücadelesini kendinde bütünleyen, onların umut ve hayallerinin en büyük sürdürücüsü ve gerçekleştiricisi olmayı sağlayan Önder Apo olmuştur.

Bu nedenle Önder Apo halklar ve toplumlar tarafından bu kadar sevilmekte, devlet ve iktidar yapıları tarafından bu kadar düşman görülmekte, dünyada hiçbir insana uygulanmayan mutlak tecrit ve izolasyon koşulları altında tutularak Hakikat Savaşçılığından düşürülmek istenmektedir. Kendimizce Önder Apo gerçekliğini en kalın hatlarıyla vurgulayacak olursak;

1. Önder Apo; tarihsel ve toplumsal gelişmeyi saptıran, yoldan çıkaran, özünden uzaklaştıran devlet ve iktidar yapılarına karşı ana doğrultuyu gösteren, gerçek toplumsal var oluşun önündeki sorun ve engelleri gören ve bunların aşılabilmesi için yol ve yöntem geliştiren, bunu program, strateji, taktik, örgüt ve eyleme dönüştürebilen bir rol oynamıştır.

2. Önder Apo; mevcut devlet ve iktidar yapılarının hastalıklı yapılarıyla toplumsal kanserleşmeye yol açtıklarını görmüş, böyle gitmesi durumunda toplumsal kanserleşmenin toplumsal yok oluşa evirileceğini fark ederek gerekli tedbirleri almış ve sonuç alabilmek için kendi mücadele örgütünü yaratmıştır.

3. Önder Apo; klasik-modern bütün toplumsal köleleştirmelere karşı büyük toplumsal özgürleşmenin en büyük savaşçısı olmuştur. Bütün köleleştirmelerin temelinde öncelikle kadının köleleştirilmesi olduğunu görmüş, kadının özgürleşmesi temelinde büyük toplumsal özgürleşmenin sağlanabileceğini ifade etmekle kalmamış, bunun gerçekleşebilmesi için olası bütün tedbirleri almış, adımları atmış ve kadınların öncülüğünde bunun mücadele örgütünü yaratmıştır. İran’daki büyük “Jin Jiyan Azadî” serhildanları da dahil Kürdistan ve Dünya’da Özgürlük mücadelesinin en etkili Önderi konumuna gelmiştir.

4. Önder Apo; devletçi ve iktidarcı, özellikle de ulus-devletçi yapıların renkliliği ve farklılığı kendi köhnemiş bünyesinde boğan tekçiliğine karşı çeşitliliğin, büyük kültürel zenginliği ifade eden farklılığın demokratik ve özgür birlikteliğinin gelişmesinin en temel önderlerinden olmuştur.

Tüm bu gerçeklerden ötürü Önder Apo sınıflı, devletçi ve iktidarcı uygarlık güçlerinin gazabına uğradı. Prometeus mitolojisinde anlatılmak istenen gerçekliği katbekat aşan ağır koşullar altında, iğne ucu kadar bile olmayan imkandan evrensel gerçekleşmesini sağlayarak, kendisini yeniden yaratıp büyük zihinsel, düşünsel, paradigmasal patlamayı sağlayabildi.

Bunun için çok şey söylenebilir ama biz sadece son günlerde öne çıkan birkaç gelişmeyi hatırlatmakla yetinelim. 69 Nobel ödüllü aydın Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen hamleye katıldı. Bu gelişmeden de anlaşılacağı gibi 69 Nobel ödülü almış aydın, Önder Apo’nun duruşunu, görüşünü, düşüncelerini, direnişini sahipleniyor, değer veriyor ve tavrıyla başlatılan hamleye katılmış oluyor.

Mısır’da Önder Apo’nun görüş, düşünce ve paradigmasını araştıran, savunan, önemseyen birçok aydın ve sanatçı Önder Apo’nun görüş ve düşüncelerinin yansıdığı “El Oma El Dimoqratiye” dergisini çıkarmaya başladı. Bu girişimden de anlaşılacağı üzere demek ki Önder Apo’nun paradigması Ortadoğu’da giderek gelişmeye başlıyor. Ortadoğulu aydınlar Demokratik Ulus paradigmasıyla Ortadoğu’nun sorunlarına çözümler bulmaya çalışıyor.

İtalya’nın Brecia şehrinde her yıl geleneksel olarak yapılan Brecia festivalinde Önder Apo’nun görüş ve paradigmasını yansıtmak için özel bir program yapılmıştı. Bu örnekte olduğu gibi Avrupa’nın birçok yerinde Önder Apo için konserler verilmekte, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden sanatçılar bu festival ve konserlere katılarak Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama hamlesine katılım sağlamaktır.

Yine Kürdistan parçalarında ve dünyanın birçok yerinde ve merkezinde Önder Apo’nun görüş ve paradigmalarını içeren kitapları ve savunmaları okunmaktadır. Her okumanın bir de uygulama süreci olduğunu düşündüğümüzde bu okumaların büyük uygulamalara zemin oluşturduğunu bilmek durumundayız.

Çok sınırlı düzeyde anlatmaya çalıştığımız bu gerçekliklerden hareketle, bir çok esere konu olmakla birlikte, Önder Apo’nun yaşamı, görüşleri, duruşu, paradigması, yarattığı mücadelenin ortaya çıkardığı sonuçları şiirlere, öykülere, romanlara, müziğe, sinemaya, tiyatroya, resime ve sanatın bütün dallarına daha güçlü, nitelikli, estetik ölçülerde yansıtmanın ve ölümsüz eserler yaratmanın tam da zamanı olduğunu bilerek tüm gerçek sanatçılar harekete geçmelidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.