• Gizli tanık ifadesiyle tutuklanan ve 10 yıl cezaevinde kalan Fethiye Çakmak'ın 5 yaşındaki çocuğuna da devlet el koydu. Şimdi çocuğunu almak için mücadele eden anne Çakmak, 'Sesimi duyun' çağrısı yaptı.

 

ERDAL BAZ /COLEMÊRG

Cezaevleri ve gözaltı merkezleriyle gündeme gelen çıplak arama uygulaması, bu kez de askeri kontrol noktasında yaşandı. 2009 yılında Gever’de siyasi nedenlerden kaynaklı tutuklanarak 10 yıl cezaevinde kalan Fethiye Çakmak, cezaevine girdiği süreçte kızı Ş.Ç. ondan alınarak çocuk esirgeme kurumuna verildi. Bir kızı Kürt Özgürlük Mücadelesi'ne katılan Çakmak, cezaevine girdikten sonra bir oğlu uyuşturucu tuzağına düşürüldü, tutuklandı.

Cezaevindeyken çıplak aramaya maruz kalan Çakmak, cezaevinden çıktıktan sonra çocuk esirgeme kurumunda olan kızını ziyarete gitmek istedi. Bu nedenle yaşadığı Colemêrg’in Gever ilçesinden Êlîh’e yaptığı iki yolculuğu sırasında kontrol noktalarında içerisinde bulunduğu otobüs durdurulduğunu söyleyen Çakmak, çıplak aramaya ve tacize maruz kaldığını söyledi. İlk olarak 8 Mart 2020 ve daha sonra da 19 Haziran 2021’de Êlîh’teki Çocuk Esirgeme Kurumunda tutulan kızı Ş.Ç. ile görüşmek için gittiğini söyleyen Çakmak, her iki yolculuğunda da çıplak aramaya ve tacize maruz kaldığını belirtti.

Çıplak arama ve taciz

8 Mart 2020’de Gever’den Êlîh’e kızını görmeye gittiğini dile getiren Çakmak, Wan’ın Gevaş ilçesindeki Balaban Jandarma Karakolu önünde araçlarının durdurulduğunu ve askerlerin sadece onu otobüsten indirdiğini söyledi. Askerlerin kendisine “Nereye gidiyorsun, kimle görüşeceksin ve çantanda ne var?” gibi sorular sorduğunu ifade eden Çakmak, “Kızımı görmeye gideceğimi söyledim. Belgelerimi göstermeme rağmen buna inanmadılar. Hakaretler etmeye başladılar. Zorla iki kadın polis tarafından çıplak aramaya maruz bırakıldım” dedi.

Her noktada otobüsten indirildi

“Her kontrol noktasında beni indirip hakaretler ettiler” diyen Çakmak, “Her nokta diğerine haber veriyordu. Sadece beni indiriyorlardı. Bana yaşatılanlar karşısında şok olmuştum. Elimde bir şey olsaydı, kendimi orda öldürürdüm” diyerek yaşadığı zor anları anlattı. Yaşadıklarını kızına anlatmadığını, anlattığı takdirde kızını ona gösterilmeyeceğinden korkan Çakmak, “Ben kızımı yıllarca görmedim yine görmemeyi göze alamadım” diye belirtti.

'Sana tecavüz ederiz’

Çakmak’ın maruz kaldığı tek arama bu değildi. 19 Haziran 2021’i gösterdiğinde de Çakmak yine aynı şekilde kızını görmek için yola koyulur. Aynı muamele ile karşılaşan Çakmak, “Beni önce Bitlis’te durdurup yine aynı soruları sorarak, çıplak aramaya tabii tuttular. Sonrasında Batman Kozluk yakınlarında arama noktası olmamasına rağmen Özel Hareket polisleri yolu kesip yine sadece beni arabadan indirip sorguladılar. Taciz edecek şekilde çıplak arama yaptılar. Direndiğim içinde ‘sana burada tecavüz etsek kim ne edecek’ diye tehdit ettiler” diyerek yaşadığı işkenceyi anlattı.

Savcılığa suç duyurusunda bulundu

Maruz kaldığı çıplak arama ve taciz nedeniyle İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvuran Çakmak, aynı zamanda savcılığa da suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Kendisine yaşatılanların bir cezalandırma politikası olduğunu ve bunun kendisine ve ailesine yaşatılan ilk işkence olmadığını söyleyen Çakmak, “Bu son yaşadığım olaylar, ömrüm boyunca yaşadıklarımın küçük bir parçası. Ancak artık canıma tak etti. Ben ve çocuklarım on yıldan fazladır, devletin cezalandırma politikasıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.

Sesimi duysunlar

Devletin özel politikasına maruz kaldığını dile getiren çakmak şöyle devam etti: “Ailemi, çocuklarımı elimden aldılar. Şimdi tek başıma Gever’de kiralık bir evde yaşama tutunmaya çalışıyorum. Her sabah saat 5’te uyanıp işe gidiyorum. Gece 10’a kadar bulaşıkçılık yapıyorum. Kimseye muhtaç olmak istemiyorum. Bugüne kadar kimseye baş eğmedim. Bundan sonra da eğmem. Her yerde eşimin yaptıklarıyla anılmak istemiyorum. Bir yanda devlet baskısı bir yandan koca. Ben çocuklarımın peşindeyim, kızımın davasının takipçisiyim. Bana yapılanların hesabını sormak istiyorum. Bunun için hangi kurum varsa bana destek sunsunlar, sesimi duyursunlar. Başka bir şey istemiyorum.”

Çocuğunu göremezsin tehdidi!

Kendisini çıplak aramaya maruz bırakan ve tehdit eden devlet güçlerinden şikayetinden vazgeçmeyeceğini söyleyen Çakmak “Özel hareket polisleri bana, ‘başına büyük bela aldın şikayetinden vazgeç’ diyorlar. Ancak ben şikayetimden vazgeçmiyorum. Cezaevinde çıplak arama yok diyorlar, bana cezaevinde de çıplak arama yaptılar. Çıktım dışarıda bile yaptılar. Ben bu hukuksuzluğu kabul etmiyorum. Beni dışarıda da cezalandırmak istiyorlar. Ben çocuklarımı her şeyimi kaybederek zaten her gün ceza çekiyorum, bana başka ne yapabilirler” dedi.

Herkese seslenen Çakmak kendisine “Esirgeme kurumundaki kızını bir daha göremezsin” denildiğini ancak vazgeçmediğini belirterek, dayanışma çağrısında bulundu.

İHD konunun takipçisi

Öte yandan, Colemêrg İHD Başkanı Yusuf Çobanoğlu, Çakmak’ın başvurusunu aldıklarını ve kendilerinin de gerekli yerlere şikayette bulunduklarını söyledi. Çobanoğlu, bu konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını da belirtti.

 

'5 yaşındaki kızımı benden aldılar'

2009 yılında Gever’de siyasi nedenlerden kaynaklı tutuklanarak 10 yıl cezaevinde kalan Fethiye Çakmak, “Bir suçum yoktu. Üzerime gizli tanık ifade vermişti. Bu nedenle tutuklandım. Tutuklandığımda kızım Ş. 5 yaşındaydı. ‘bakamazsın’ diyerek çocuk esirgeme kurumuna götürmüşler. O yaştaki bir çocuğu annesinden almak hangi vicdana sığar? Ama kızımı benden aldılar” dedi.

'Esirgeme çocuğumu vermiyor'

“Onlarca cezaevi gördüm sürgün edildim işkence gördüm” diyen Çakmak, kızının nereye götürüldüğünü bilmediğini ve bu durumun yaşadığı tutsaklıktan daha ağır bir durum olduğunu söyledi. Verdiği onlarca dilekçenin ardından kızını kısıtlı olarak gördüğünü ifade eden Çakmak, “Kızıma annelik yapmama izin vermediler. Kızım benden ayrı büyüdü. En çok zoruma giden bu oldu. Ben çıktım şu an dışarıdayım ama kızım hala çocuk esirgeme kurumunda kalıyor. 18 yaşına gelinceye kadar orda kalacak eğer ondan sonra isterse benimle kalabilir” dedi.

Bir hayal gibiydi

Bir kızının daha olduğunu dile getiren Fethiye Çakmak, “Kızımın adı Rojbin. Ben tutuklanmadan bir süre önce dağa gitti. Ben daha onun şokunu bile atlatamadan beni de cezaevine koydular. Rojbin çok farklıydı, onunla ilişkimiz arkadaş gibiydi. Rojbin çok duyarlı bir çocuktu. Gever’de yapılanlara hep kızgındı. Kabul etmezdi. Buna tepkisini de dağa giderek gösterdi. 12 yıldan fazla oldu dağda. Tek bir haber alamadım ondan. Bir hayal gibiydi benim için.” diye ifade etti.

 

*Oğlu elinden kayıp gitti

Cezaevinde çıktığında Gever’de her şeyin değiştiğini ve her yerde devlet destekli uyuşturucu ticareti yapıldığına işaret eden Fethiye Çakmak, “Bu uyuşturucu ağlarından biri de eşimmiş. Oğlumu da ağına düşürmüştü” diye belirti.

Oğlu R’nin cezaevine girdiğinde 10 yaşında olduğunu ve annesiz büyüdüğünü dile getiren Çakmak, “Gever’in çatışmalı süreçlerini gördü, duyarlı bir çocuktu. Babasının yanında kaldı hep. Çıktığımda oğlum eroin bağımlısı olmuş, uyuşturucu çetelerinin eline düşmüştü. Babasının ve devletin burada suçu var. Gever’de savaş sonrası her yerde uyuşturucu satılıyordu. Devlet de buna göz yumar olmuştu. Siyasete bulaşmasın da ne yaparsa yapsın anlayışı vardı” dedi.

Oğlunun 7 aydır Hakkari Cezaevinde tutuklu olduğunu dile getiren Çakmak, “Bir kızım devletin elinde, bir kızım dağda, bir oğlumu da uyuşturucu bataklığına düşürdüler. Kısa bir Kürt hikayesi bu” diye belirtti.