Irak'ın egemenliği de sınır güvenliği de yok

Barzaniler

Barzaniler

  • KCK Dış İlişkiler Komitesi, mevcut durumda Irak’ın sınır güvenliğinden de egemenliğinden de söz edilemeyeceğini belirtti. Komite, "Güney Kurdistan halkı başta olmak üzere tüm Iraklılar, Türk işgal ve ilhakına karşı çıkmalı; işgali meşrulaştıran politikaları reddetmeli" diye seslendi.

Türk ordusu, 22 Haziran'dan beri Medya Savunma Alanlarına doğru büyük bir askeri yığına yapıyor. Konuyla ilgili dün yazılı bir açıklama yapan KCK Dış İlişkiler Komitesi, Irak ve Federe Kurdistan hükümetlerinin ortak sorumluluğunda olan bu topraklardaki Türk işgalinin, KDP ve Bağdat yönetiminin bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştiğini bildirdi. Sık sık Irak’ın egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden söz eden Bağdat yönetiminin, “sınır güvenliği mutabakatı” ile Türk işgalinin normalleşmesine ve meşrulaşmasına zemin hazırladığını vurgulayan Komite, "Türk ordusunun Irak topraklarının 30-40 kilometre derinliğine kadar indiği, bu topraklarda yüzlerce askeri üs ve karakol kurduğu, hava ve kara sahasını dilediği gibi kullandığı bir ortamda, Irak’ın sınır güvenliğinden de Irak’ın egemenliğinden de söz edilemez” dedi.

KDP, Türk ordusunun hizmetinde

KDP'nin, işgal için bütün imkanlarını Türk ordusunun hizmetine sunduğunu belirten Komite, şunları paylaştı: "KDP, Türk karakol ve üslerinin savunmasını üstlenerek ön cephe korumasını yaptığı gibi, yeni işgal operasyonları için Türk ordusunun bölgeler arasındaki sevkiyatını ve güvenliğini sağlıyor. Türk askerlerinin üslenme, barınma, taşınma ve lojistik işlerinde doğrudan ve fiilen görev alıyor. KDP yönetimi ve Barzani Ailesi bu tutumuyla soykırımcı faşist Türk devletine karşı savaşan Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın dökülen kanlarından ve şehadetlerinden Türk devleti kadar sorumludur.

Türk ordusu yönetmeye başladı

Türk askerleri, işgal ettikleri alanlarda yasak bölgeler ilan ederek insansız bölgeler oluşturmaya çalışıyor. Askeri üs kurduğu alanlarda kimlik kontrolü yapıyor. Köylülerin bahçe ve tarlalarına gidiş-gelişleri Türk askerinin iznine tabi. Türk devleti bu yöntemle köylerin boşaltılması ve göçertilmesi politikasını da kapsamlı bir şekilde yürütmektedir. Irak devleti ve KDP iktidarı, bu politikaya karşı da hiçbir tutum geliştirmiyor, binlerce Kürt gencinin Avrupa’ya kaçışına ve yollardaki trajik ölümlere zemin hazırlıyor.

Ciddi bir tehlike var

Güney Kurdistan ve Irak topraklarındaki Türk işgaline karşı, Bağdat ve Hewlêr yönetiminin hiçbir tepki göstermemeleri, Irak’ta yaşayan toplumların geleceğine yönelik çok ciddi bir tehlikedir. Tehlike, Türk işgalinin kalıcı hale gelmesi ve zamanla ilhaka dönüşmesidir. İki yönetimin tepkisizliğiyle birlikte Irak’taki siyasi partilerin, basın-yayının, gazetecilerin, aşiretlerin, inanç guruplarının, aydın, yazar, akademisyenlerin ve toplumun tepkisizliği de normal değildir."

Başûr ve Irak halkına seslendi

Güney Kurdistan halkı başta olmak üzere tüm Iraklıları, Türk ordusunun işgal ve ilhak girişimine karşı çıkmaya çağıran KCK Dış İlişkiler Komitesi, şöyle seslendi: "Kendi hükümetlerinin Türk işgalini meşrulaştıran politikalarını reddederek işgale karşı aktif bir tutum içine girilmeli; Irak topraklarındaki Türk üslerinin boşaltılması ve Türk işgalinin sona erdirilmesi amacıyla yürüyüş, miting vb. birçok eylem ve etkinlikler geliştirilmelidir. Soykırımcı-sömürgeci Türk devleti, hiçbir uluslararası hukuk ve ahlaki ölçü tanımadan dünyanın gözü önünde Başûrê Kurdistan topraklarını açıkça işgal ve ilhak etmektedir. Buna karşı direnerek tepki göstermek her Kürt'ün ve her Irak vatandaşının en asli görevi olmaktadır. Özellikle yurtsever Kurdistan gençliği, Türk devletinin bu onur kırıcı saldırılarına karşı sessiz kalmamalı, güçlü tepki gösterebilmeli. Başta Kürtler olmak üzere tüm Irak halkları, insan olmanın ilkesi ve özgür kalmanın gereği, Türk devletinin gerçekleştirdiği işgale karşı direnerek seslerini yükseltmeli ve mücadele etmelidir.” BEHDÎNAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.