Klasik Marksist feminizmin çıkmazının sorgulanması

Forum Haberleri —

  • Sosyalist feministler, Marksizmin katı cinsiyet-körü bakışını red ederken, Klasik Marksist Feminizmin cinsiyetçiliği ekonomik sömürüyle bütünleştiren ideolojisini ve Radikal Feminizmin ataerkillik kavramlarını birleştirerek alternatif perspektif geliştirirler. Klasik Marksist Feminizm ile cinsiyeti merkeze alan Radikal Feminizm arasında bir köprü kurarlar.

Elif AKGÜL ATEŞ

70’lerin sonlarında Juliet Mitchell, Eli Zaretsky, Maria Rosa Della Costa, Barbara Ehrenreich gibi önde gelen Sosyalist Feminist kuramcılar tarafından geliştirilen Sosyalist Feminist hareket, enternasyonalisttir, ırkçılık karşıtıdır. Sosyalist feministlere göre aile, üretimin ve dağıtımın yapıldığı yer, mücadelenin merkezidir. Kapitalizm kadının ezilmişliğinin temel kaynağıdır. Dolayısıyla cinsiyetçiliğin, kadınların hayatları üzerindeki etkinlik biçiminin tarihsel kapitalizm bağlamda ele alınması gerekmektedir.

Sosyalist feministler, Marksizmin katı cinsiyet-körü bakışını red ederken, Klasik Marksist Feminizmin cinsiyetçiliği ekonomik sömürüyle bütünleştiren ideolojisini ve Radikal Feminizmin ataerkillik kavramlarını birleştirerek alternatif perspektif geliştirirler. Klasik Marksist Feminizm ile cinsiyeti merkeze alan Radikal Feminizm arasında bir köprü kurarlar. Çağdaş toplumlarda kapitalizm ve ataerkilliğin karşılıklı olarak birbirlerini besleyerek kadınların ezilmesini sürdüren bir etkileşim içinde olduklarını savunan daha kapsamlı bir kuram geliştirirler. Kadınların ezilmesinde sınıfın yanı sıra, toplumsal cinsiyete ve cinselliğe de bağlı olduğunu savundular.

Eli Zaretsky, cinsiyetçiliğin kapitalizm öncesi süreçlerde de var olduğunu kabul etmekle birlikte, ancak bunun sermaye tarafından biçimlendirildiğini savunur. Zaretsky’e göre, kapitalizmin ev işi ve ücretli iş arasında yarattığı ayrım, cinsiyetçiliği kapitalizmden daha tehlikeli boyuta getirmiştir. Zaretsky toplumsal emeğin şeyleştiği kapitalist üretimde, tek kişisel ve öznel var olma alanı olarak kalan evde, kadınlara yeni bir duygusal ve psikolojik görev de yüklenildiğini dile getirir. Ancak o da evde çalışan kadınları işçi sınıfının bir parçası olarak görmektedir. Dolayısıyla cinsiyet eşitsizliği sorununun kökeninin kapitalizm olduğunu, kadın ve erkeğin birbirine karşı değil sermayeye karşı savaşması gerektiğini savunur.

Sosyalist feminist düşünürler Dalla Costa, Selma James, Shulamith Firestone cinsiyet eşitsizliği olgusuna daha geniş bir perspektifle bakmaya başladılar. Ev işi veya bakım işi, artı değerin üretimi için gerekli görülmesiyle beraber, salt kullanım değerlerinin ötesine geçtiği tespitinde bulundular. Bu düşünürlere göre ev içi üretimin toplumsallaşmasını değil, iş olarak kabul edilip ücret ödenmesi gerekir. Engels'in işçilerin ev içi şiddet uygulamadıklarına dair görüşüne karşı, işçilerin de cinsiyetçi ideolojinin etkisinde olduğunu, kadını sömürdüğünü, aile içi şiddet uyguladığı görüşünü savundular. Uluslararası düzeyde kurdukları Feminist Kolektif doğrultusunda, ev içi emeğin ücretlendirilmesi için kampanya başlattılar.  

Selma James, "cinsiyet, ırk ve sınıf" çelişkileri üzerinde yaptığı değerlendirmeler ışığında Klasik Marksist Feminizmin cinsiyet eşitsizliği sorununa bakış ve politikalarını sorguladı. Evde ve toplumda ücretsiz yapılan işler için devletten para talep eden Uluslararası Ev İşi Ücretleri (WFH) kampanyasını başlattı. Ev işi için ücret talep etme fikri, Marx'ın ekonomi teorisinin kör noktalarını açığa çıkarıyordu.

Dalla Costa kampanyanın uluslararası niteliğine uygun olarak küresel bir feminist ayaklanma perspektifi geliştirdi. Ev işini dünya çapındaki tüm kadınları birleştiren ortak deneyim ve dolayısıyla ortak mücadelenin başlaması gereken temel olarak gördü. Öte yandan kadınların egemen sınıfa ve sermayeye karşı işçi mücadelesine katılımının önemini savunuyordu.

Shulamith Firestone, Cinselliğin Diyalektiği eserinde siyasal bir feminist teori ortaya koymak için Sigmund Freud, Wilhelm Reich, Karl Marx, Friedrich Engels ve Simone de Beauvoir’ın düşüncelerini sentezleyerek toplumsal cinsiyet eşitsizliğine farklı bir perspektifle yaklaştı. Firestone, cinselliğin diyalektiğinin, temel tarihsel diyalektik olduğunu ve patriarkanın maddi temelinin, kadınların türün yeniden üretimine dayandığını savunurken marksizm ve feminizm arasında bağlantı kurar.

Böylece Klasik Marksist düşüncenin sınıf indirgemeci tekli bakış açısı büyük bir sarsıntı geçirecekti.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.