• Kürtler ve Türkler gözyaşı dökmesin
• Avukatlardan İmralı başvurusu
• 10 günde 147 gözaltı
• Kürt profesör cezaevine atıldı
• 2 bin 521 KHK'li işe dönmeyi bekliyor

Kürtler ve Türkler gözyaşı dökmesin

İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi, herkesi savaşa karşı mücadele etmeye çağırarak, "Ne Kürtler ne de Türkler gözyaşı döksün" diye seslendi. 

İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırı ve savaş politikalarına karşı Küçükçekmece’deki DEM Parti Kanarya Temsilciliği önünde açıklama yaptı. Barış Anneleri İnsiyafi'nden Revşan Güler, Ortadoğu'nun dört bir yanında savaşın sürdüğünü, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların da Türkiye eliyle yürütüldüğünü söyledi. Revşan Güler, “Biz anneler demokrasiden yanayız. Barışı isteyen herkesin el ele verip samimi yaklaşması gerekiyor. Ortadoğu’da hızla yükselen ve devam eden bu kirli savaş hepimizin kapısına kadar gelecek. Ne Kürtler ne de Türkler gözyaşı döksün. Bütün annelerin gözyaşları birdir. Barışın sağlanması için herkes rol almalı ve bu savaşa 'dur' demeli. Bu savaşın hiçbirimize bir yararı yoktur” dedi.

Açıklama, “Jin jiyan azadî” sloganı ve alkışlarla son buldu. İSTANBUL

 

 

* * *

Avukatlardan İmralı başvurusu

Asrın Hukuk Bürosu avukatları, İmralı'ya gitmek için bir kez daha bavşurdu. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde ağır tecrit koşulları altında rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Raziye Öztürk, Rezan Sarıca, Faik Özgür Erol ve Mazlum Din, dün Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne başvuruda bulundu. Avukatlar, Kürt Halk Önderi ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş ile görüşmek istedi. Avukatların başvurularının büyük bir kısmına yanıt verilmiyor. Bursa İnfaz Hakimliği tarafından verilen yanıtlarda ise "disiplin cezaları" gerekçe gösterilerek avukat görüşleri 6 aylık periyotlarla yasaklanıyor. 

 

* * *

10 günde 147 gözaltı

Kuzey Kürdistan ve Türkiye'nin 30 ilinde 10 gün içerisinde yapılan ev baskınlarında 147 kişi gözaltına alındı. 

Türk İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, son dönemlerde artan siyasi soykırım operasyonlarına dair açıklama yaptı. Yerlikaya, son 10 günde 30 kentin kırsal yerleşim yerlerinde yapılan ev baskınlarında 147 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Gözaltılar, Semsûr, Agirî, Antalya, Erdexan, Aydın, Êlih, Çewlig, Bolu, Amed, Edirne, Elezîz, Erzirom, Colemêrg, Hatay, Dîlok, Giresun, Îdir, İstanbul, Manisa, Mêrdîn, Mersin, Muğla, Mûş, Qers, Kocaeli, Sêwaz, Sêrt, Riha, Şirnex ve Wan'ı kapsadı. Gözaltıların, "Örgüt içerisinde faaliyet göstermek", "Örgütün gençlik yapılanması içerisinde yer almak", "Örgüte finans sağlamak" ve "Sanal medya hesapları üzerinden örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla yapıldığı belirtildi. 

 

* * *

Kürt profesör cezaevine atıldı

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci, Kürtler lehine yaptığı yorum gerekçesiyle tutuklandı. 

Prof. Cenap Ekinci, önceki gün ifade için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne çağrıldı. Emniyet'teki işlemleri ardından adliyeye çıkarıldı. Prof. Ekinci, “Örgüt propagandası”ndan tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Hakimlik, aynı gerekçeyle tutuklama yönünde karar verdi.

Ekinci'nin gazeteci Nevşin Mengü'nün sanal medyadaki paylaşımına yaptığı yorum gerekçesiyle tutuklandığı öğrenildi. Nevşin Mengü'nün paylaşımına yaptığı yorum ise şöyle: "Kadın düşmanı misin kürt düşmanı mı? Ne güzel kadın sniper diyorsun! ÖSO sivillere saldırmıyor esir almıyor demek için savaşçı diyorsun o kadınlar için. 7 Ekim'de terörist diyordun peki Öso olunca nasıl da sahip çıkıyorsun... Nerden bildin sniper olduğunu ? ÖSO dan direk bilgi mi aldın? Yazık  ulusalcı.... Ne fark var?"

Prof. Ekinci hakkında daha önce de DEM Parti'li belediyelerin yaya yollarına yazdığı “Pêşi peya/Önce yaya” uyarı yazılarına dair sanal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım gerekçe gösterilerek “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermişti.

Prof. Ekinci, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde pandemi döneminde Amed halkının “kobay” olarak kullanıldığı iddialarını da gündeme taşımıştı. 

 

* * *

2 bin 521 KHK'li işe dönmeyi bekliyor

KHK eyleminin 308. haftasında OHAL’in üzerinden 8 yıldan fazla bir zaman geçtiği ama OHAL KHK’leri ile işinden edilen 2 bin 521 KESK’li hala görevine iade edilmediği belirtildi. 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu’nun, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi için Karşıyaka'da düzenlediği eylem, 308. haftasında devam etti. KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nafiz Ceylan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nün yaklaştığını belirterek, Türkiye’de evrensel hukuk kurallarının çiğnendiğini kaydetti. Ceylan, “Halkın iradesi ile seçilmiş siyasetçiler, insan hakları savunucuları cezaevine konuyor. Yargının siyasallaşması sonucu olarak hukukun üstünlüğü yok sayılıyor, muhaliflere yönelik uzun süren ve keyfi yargılamalar gerçekleştiriliyor. AİHM’in veya Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlara uyulmuyor. Gazetecilere, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar da artıyor” dedi.

KHK ile ihraç edilen emekçilerin adalet arayışının devam ettiğini kaydeden Ceylan, “OHAL’in üzerinden 8 yıldan fazla bir zaman geçti ama OHAL KHK’leri ile işinden ekmeğinden edilen 2 bin 521 KESK’li hala görevine iade edilmedi. Hukuksuzluğa ve keyfiliğe karşı adalet arayışımız sürüyor. Tüm bunları hala  ‘olağan’ görenlere, buradan bir kez daha sesleniyoruz; KHK’lı üyelerimizin işlerine bir an önce dönebilmesi için Meclis, bakanlıklar, siyasi partiler ve uluslararası sendikal hareketinde gündemde tutmaya ve kurumlarla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Son KHK’lı üyemiz de tüm haklarını alarak işine dönene kadar mücadelemizi yürüteceğiz” şeklinde konuştu.

Oturma eylemi, sloganlarla sona erdi.