Kürtçe her alanda saldırı altında

Sabahat Erdoğan Sarıtaş

Sabahat Erdoğan Sarıtaş

  • Kürtçe sağlık hakkına erişemediği için tedavi olamayan Fatma Sümeli’ye dair konuşan DEM Parti Sêrt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, “Sadece hastanelerde değil, yaşamın her alanında Kürtçeye saldırı var” dedi.

Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi kulak burun boğaz polikliniğinde tedavi olmak isteyen 70 yaşındaki Fatma Sümeli, 17 Eylül'de hastaneye gitti, ancak ana dilde sağlık hizmetine erişemediği için tedavi edilmedi. İşitme sorunu yaşayan Fatma’ya, Türkçe bilmediği gerekçesiyle “Konuşmayı Alma Eşiği” (SRT) testi yapılamadı. Muayeneyi gerçekleştiren doktor, test için hazırlanan evraka “Hasta, Türkçe bilmediğinden SRT değerleri ölçülemedi” şeklinde not düştü. Fatma’nın ailesi de Kurdistan ve Türkiye’de sıklıkla yaşanan ana dilde sağlık hakkına erişememe sorununa tepki gösterdi. JINNEWS'e konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sêrt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Kürtlere ana dilleri nedeniyle her alanda sorun yaşatılıdığını belirterek, Sêrt’te yaşanan olayın da Kürt dilinin her alanda yasaklanmasının bir sonucu olduğunu kaydetti. Sarıtaş, “Bugün bu sorun hastanelerde de ortaya çıkıyor. Kürt gençlerin gözaltına alınıp cezaevlerine gönderilmelerinden Kürtçe sloganlara ve halaylara kadar nasıl tahammülsüz olduklarını gördük. Bu, devletin Kürt diline karşı geliştirdiği politikaların bir yansıması. Türkiye Meclisi’nde Kürt dili ‘bilinmeyen bir dil’ olarak kabul edildiğinden yaşamın her alanına sirayet ediyor” dedi.

Türkçe bilmediklerinden geçemiyorlar

Ana dilde eğitim verilmesiyle birçok sorunun çözüme kavuşacağını belirten Sarıtaş, tedavisi yapılmayan Fatma’nın durumuna dikkat çekerek, “Duymayan ve Türkçe bilmeyen bir hasta bu testi nasıl geçebilir?” diye sordu. “Doktorlar Kürtçe bilmiyor, Kürtçe eğitim almıyor. Kürt olsa da hasta ile yakın bir şekilde iletişim kuramıyor. Bugün bunu Sêrt’te görüyoruz” diyen Sarıtaş, “70-80 yaşlarındaki bir kadın hastaneye gidiyor. SRT’de sorulara verilen yanıtlar Türkçe olmazsa hasta o testten geçemiyor. Belki bu durum bugün Fatma Hanım özelinde ortaya çıkmış olabilir, ancak Sêrt’te hastaneye giden 10 kişiden üçü Türkçe bilmediği için bu testten geçemiyordur. Bu artık sıradan bir durum haline geldi. Sağlık Bakanlığı gelip biraz buralarda araştırma yapsın ve bu durumu görsün. Bu, Fatma Hanım’dan ya da doktordan kaynaklı bir sorun değil. Hastane çalışanları ve doktorların hedef alınmasından yana değiliz. Onlar da bu durumla yüz yüze kalıyor. Bu, sistemsel bir sorun. Sêrt çok dilli bir kent. Neden bu tedavi sadece Türkçe yapılıyor? Bu hak kişilerin ellerinden alınmış. Bizler, Kürtçeye nerede ihtiyaç varsa orada resmi bir şekilde hizmet verilmesini istiyoruz. Bütün sorun bu. Bizler bunun çözüme kavuşmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Sadece hastanelerde yaşanmıyor

E-Reçetem sisteminde Kürtçeye yer verilmediğini hatırlatan Sarıtaş, Kürtçenin hem bilinmeyen dil hem de kriminal bir dil olarak yansıtılmaya çalışıldığını vurguladı. Sarıtaş, şöyle devam etti: “Siirt Hastanesi’nde Arapça çeviri var, bu bizim için önemli bir şey, ancak Kürt halkı için neden bu hak yok? Kürtçede hizmet verilmesi, kişilerin sağlığı açısından oldukça önemli; bu, çok doğal bir hak. Türkiye ve Kurdistan’da yaşayanlar için Kürtçe ikinci resmi dil olmalı. Bunun için eğitimler verilmeli. Bu, yıllardır talep ettiğimiz bir şey. Bu, sadece yaşanmış bir örnek ama bunun her yerde yaşandığını biliyoruz. Buralarda hastanelere ulaşamayan insanlar da var. Bu sorun sadece hastanelerde değil, birçok alanda insanlar buna benzer sorunlar yaşıyor. Kürtçenin yasaklanması ve buna ilişkin uygulananlar, Kürt diline karşı yürütülen devlet politikalarıdır. Bunu düşmanlık olarak ifade edebiliriz. Anadilini konuşmak yasak, Meclis'te Kürtçe, ‘X’ olarak kaydediliyor, okulda Kürtçe konuşmak yasak. Kürtçe kriminalize edilmeye çalışılıyor.”

Bir an önce çözüm üretilmeli'

Eşit haklar tanınana kadar Kürt dili çevresinde gelişen sorunları dile getirmeye devam edeceklerini kaydeden Sarıtaş, Sağlık Bakanlığına şu çağrıda bulundu: “E-Reçetem, çok dilliliği ve halkların haklarını açıklamıştı. E-Reçetem açıklandığında içinde kaç dil var, nedir, nasıl olacak, diye sordum. ‘Türkiye’de o kadar Kürt yaşıyor, Kurdistan’da bu topraklarda yaşıyor, bu hak onlara neden tanınmadı?’ diye sorduk. Turistler için olanaklar sağlanırken -bu olumlu, olması gereken bir şey- neden Kürtler burada, bu topraklarda yaşarken sağlık sorunları için doktorlarla iletişim kuramıyor? Bu, Kürt halkına düşmanlıktır. Burada eşit haklar sağlanana kadar her alanda bu sorunu dile getirmeye devam edeceğiz. Bu aynı zamanda Kürtlerin yaşam hakkına da giriyor. Sağlık Bakanlığı, bu sorun için bir an önce çözüm üretmeli. Sadece hastanelerde değil, yaşamın her alanında Kürtçe hizmet verilmesi gerekiyor. Bu durum hukuksuzluk, kanunsuzluktur.”

E-Reçetem’de Kürtçeye yer verilmemişti

Dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 28 Ağustos 2023'te dijital medya hesabında yaptığı paylaşımda E-Reçetem sistemine İngilizce, Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça olmak üzere 5 dilin eklendiğini belirtmişti. Fahrettin Koca’nın paylaşımda “E-Reçetem sistemine bu 5 dilin eklenmesine turistler ve yabancı uyruklu hastalar için ihtiyaç duyulmuştur” ifadelerini kullanması sonrası büyük tepki oluştu. Kürdistan ve Türkiye kentlerinde yaşayan Kürtlerin bir kısmı Türkçe bilmezken, ana dilleri olan Kürtçede sağlık hizmetinden yararlanamamasına karşı çağrılar yapılmış olsa da ana dilde kamusal hizmet hakkının tanınması bir yana, ana dilini kullananlara dönük fiziksel ve psikolojik şiddet de arttı. SÊRT

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.