•  Lozan yürüyüş ve konferansına katılım çağrısında bulunan Partiya İslamiya Kurdistan (PÎK) Genel Başkanı Hikmet Serbilind: “Lozan’da bir araya gelip tek ses olmalı ve dünyaya bir halk olarak var olduğumuzu göstermeliyiz.”

ERDOĞAN ZAMUR/LOZAN

Kurdistan’ı dört parçaya ayıran Lozan Antlaşmasının 100. yılına sayılı günler kaldı. Kürtlerin inkarı üzerine kurulu Lozan’a karşı Kurdistanlılar 22 Temmuz Cumartesi günü Lozan’da bir araya geliyor. 22-23 Temmuz’da ise dört parçadan 600’den fazla siyasi parti, kurum temsilcisi ve şahsiyetin katılacağı bir konferansla, Kürtler Lozan’a karşı tavrını koyacak. 

Konferansın katılımcılarından birisi de Partiya İslamiya Kurdistan (PÎK) Genel Başkanı Hikmet Serbilind. Lozan Antlaşması’nın 100. yılına girdiğini hatırlatan Serbilind, Kürtleri artık yeni yüzyılda ulusal birliğini sağlaması gerektiğini söyledi. Lozan’ın dünya tarihine “kara bir leke” olarak geçtiğini söyleyen Serbilind, “Lozan Antlaşması’yla Kürtlerin kaderi Kürtlerin elinden alındı. Kendi toprağını, kendi iradesini, dünyadaki diğer halklar gibi kullanma hakları gasp edildi” diye konuştu. “Azınlıkların dini inançları güvence altına alınırken, maalesef Kürtler din adı altında kandırıldılar. Hepimiz Müslümanız, kardeşiz denilerek Kürtler de kandırdılar” diyen Serbilind, Türk İslam sentezi altında bir proje üretildiğini ve buna karşı çıkan herkesin ‘hain ve kafir’ ilan edildiğini söyledi. 

Kürtler artık Ortadoğu’da aktör

Kürtlerin kendi kimliklerine, tarihlerine sahip çıkması gerektiğini söyleyen Serbilind, “Kürtlere zülüm yapıyorlar, eğer sesimizi çıkarmasak bunun hesabını biz de vereceğiz” diyerek şöyle devam etti: “Lozan Antlaşması ile birlikte Kürt dili yasaklandı. Kürdistan da asimilasyon uygulandı. Kürdistan’da yaşanan başkaldırlarının üzerine acımasızca gidildi. Kürtlerin üzerinde katliam yapıldı, Kürt kanı döküldü. Kürtlerin coğrafyası boşaltıldı, sürgünler yaşadı. Kürdistan’ın demografisi değiştirildi. Ancak Kürtler 100 yıl önceki Kürt değildir. Artık güç sahibidirler. Büyük bedeller ödediler ama Ortadoğu’da artık Kürtler bir aktördür. Bu coğrafyadaki sorunlar Kürtsüz çözülemez durumdadır. Lozan Antlaşması boşa düşmüştür.” 

Temel gündem ulusal birlik olmalı

Kürtlerin temel gündemlerinin “ulusal birlik” olması gerektiğini vurgulayan şöyle konuştu: “Bugün Güney Kurdistan’da bir statü var, Rojava’da bir statüye doğru gidiyor. İşgalci devletler iyi biliyor ki Güney’de ve Rojava‘daki bu statü Lozan Antlaşması anlamsız kılmıştır. Eğer biz Kürtler ulusal bir politika üretirsek ve dünyaya bunu iyi anlatırsak mutlaka başaracağız. Mesele ulusal birlik meselesidir. Kendi taleplerimizle, kendi topraklarımız üzerinde yaşamak istiyoruz. Bu Allah’ın bize verdiği bir haktır. Kürtler artık güç sahibidirler. Tek bir şeye ihtiyaçları var o da ulusal birliklerini sağlamaktır. Ortak bir strateji ve ittifaka ihtiyaç var. Lozan’da bir araya gelip tek ses olmalı ve dünyaya bir halk olarak var olduğumuzu göstermeliyiz.”

Lozan’da tavrımızı koyalım

Ulusal birliğin hayati önemde olduğunu söyleyen Serbilind, “Biz bir gücüz. 100 yıl önceki duruma göre daha güçlüyüz. Haklarımız var. Tek eksiğimiz ulusal birlik. Bu yüzyılda bir kararlaşmaya gitmek zorundayız” diyerek, Lozan’daki eylem ve konferansın önemine vurgu yaptı. PÎK Genel Başkanı, 22 Temmuz’da Lozan’da yapılacak yürüyüş ve konferansa da atıfta bulunarak, “Kürtler bu eyleme mutlaka katılamı ve Lozan’a karşı çıkılmalıdır. Bu Kürtler için zorunluktur. Gün, ‘Biz varız, buradayız’ deme zamanıdır. Bugün bu topraklar için canını verenler Kürtleri temsil edebilirler. Devleti yönetebilecek kadrolar Kürdistan’da var. Ulusal birliktelik oluşturulmalıyız. Ortadoğu’da hiçbir sorun Kürtlersiz çözülemez. Yüz binler bu etkinliklere katılarak bunu haykırmalıdır” çağrısında bulundu. 

“İman sahibi, vicdan sahibi herkes Kürt ulusal birliği için mücadele etmelidir” diyen Serbilind son olarak şunları söyledi: “Şehitlerimize sözümüz olmalıdır. Halkımızla birlikteyiz. Herkes kendi partisinin değil Kürt halkının kazanımlarıyla onur duymalı.  Büyük bir inançla Lozan’da bir araya gelip, Lozan Antlaşmasını anlamsız kılmalıyız.”

Barzanî'ye çağrı

PÎK Başkanı olarak Mesûd Barzanî’ye de seslenen Hikmet Serbilind, “Kak Mesûd Barzanî de bu konferansa ve yürüyüşe katılmalıdır. Ulusal bilinç, ulusal görev bunu gerektirir. İnanıyorum ki o da bunu yerine getirecektir. Bütün Kürt parti ve güçleri tek ses, tek güç olarak bu eylem ve etkinliklere katılmalıdır. Her Kürt buna değer verecektir. Kak Mesûd Barzanî katılma imkanı yoksa da bir mesajla bu konferansa katılmalıdır. Güney’deki Kurdistan yönetimi de bu konferansa katılmayı esas almalıdır. 100 yıl sonra tek bir ulus, tek bir halkız diyebilmeliyiz. Barış, birliktelik Kürtlerle Ortadoğu’ya gelecek” dedi.