Mekiye, tek göz oda ve 27 yıllık şiddet
Kadın Haberleri —

Kadın ve yaşam
- Mekiye, 4 çocuğuyla yaşadığı tek göz odada 27 yıldır şiddet görüyor. Kadınların ortak hikâyesini ve sosyal koşulların onları mahkûm ettiği cendereyi şu sözlerle ifade ediyor: “Hikâyemizi birbirimize anlattığımızda kimse şaşırmıyor. Kimse şaşırmayınca biz de alıştık…”
MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED
Türkiye ve Kürdistan’da kadınlar hemen her gün evli olduğu erkekler, babaları, kardeşleri yani kısacası en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete ve ölüm tehdidine maruz kalıyor. Kadınlar yıllarını yaşamak istedikleri günleri ve geçmişi düşünerek geçiriyor.
Başka bir deyişle; erkek egemen toplum, kadının adını ve sözünü görünmez kılmak için “kader” algısını diri tutarken; fiziksel, ekonomik, kültürel, psikolojik ve cinsel şiddetin kıskacında kalan kadınlar ise boşanmak istediklerinde yalnızca özgürlükleri için değil, hayatta kalabilmek için de mücadele ediyor.
Yaklaşık 27 yıldır evli olduğu erkeğin şiddetine maruz kalan Mekiye de bu kadınlardan biri. Ekonomik krize dair haber yapmak için gittiğim Amed'in Bajarê Nû (Yenişehir) ilçesine bağlı Şehitlik semtinde Mekiye ile yollarımız kesişti. Henüz 18 yaşına girmemiş ama evli ve çocuk sahibi olan kızını sağlık ocağına götürdüğü sırada tanıştık. Daha sonra beni evine davet etti. Üç katlı bir binanın en alt katında yaşayan Mekiye, 4 çocuğuyla tek göz odada yaşam mücadelesi veriyor.
Sistematik şiddet uğrayan Mekiye, 6 çocuk annesi ve 40 yaşında. Çalışan kimsenin olmadığı evde çocuklarıyla, sosyal yardım paketlerinden gelen yardımlarla geçimlerini sağlıyorlar. Yıllardır hem fiziki hem ekonomik hem de psikolojik şiddetle mücadele eden Mekiye’nin evli olduğu erkek A. ise madde bağımlısı. Çocuklarının kıyafetlerini satarak kazandığı parayla madde almaya devam eden A., Mekiye ve çocuklarına sistematik şiddet uyguluyor. İki kez cezaevine giren A., her defasında ceza almadan serbest bırakılıyor.
13’ünde evlendirildi, 14’ünde anne oldu
Mekiye, 13 yaşında evlendiriliyor, 14 yaşında ise anne oluyor. Çocuklarıyla birlikte büyüdüğünü söyleyen Mekiye, “Ne olduğunu anlamadan evlendirildim. Çocuktum ama çocukluğumu yaşayamadım” diyor.
Bir kızını henüz 18 yaşına varmadan evlendirirken, diğerini de 17 yaşında nişanlayan Mekiye, şöyle devam ediyor: “Onların iyiliği için yaptım. Benim gibi fakirlik içinde yaşamalarını istemedim.”
Eşinin madde bağımlılığı nedeniyle evde huzurun kalmadığını söylüyor ve ekliyor: “Evliliğimin ilk gününden itibaren şiddet gördüm. 27 yıl boyunca bu şiddet sürdü ve hâlâ devam ediyor. Çocuklarım da büyüyünce şiddet gördü. Bunun önüne geçemediğim için kendime kızıyordum. Sonunda, belki bu hayattan da babalarından da kurtulurlar diye kızlarımı da erken yaşta evlendirdim.”
Buna ‘yaşamak’ deniyor
Çocuklarının annesiz büyümemesi için her defasında ayrılma kararından vazgeçtiğini anlatan Mekiye, “Şiddet ağırlaştıkça ölüm tehditlerine dönüştü. Kaç defa cezaevine girdi ama hep serbest bırakıldı. Bir defasında boşanma davası açtım, eve geldiğinde banyoda çocukları yıkıyordum. ‘Beni bırakacak mısın?’ diye sordu. ‘Evet’ dediğimde şiddet uyguladı, mutfağa gidip bıçak aldı ve boğazıma dayadı. Çocuklarımın çığlıkları üzerine bıçağı yere attı ve kaçtı. Hastaneye gittiğimizde polislere ‘Merdivenden düştü’ dedi. O olaydan sonra davamı geri çektim. Sonra yeniden dava açtım, yine öldürmek istedi. Yaşamak için boşanmaktan vazgeçtim. Buna ne kadar yaşamak denirse…” diyor.
Burada öleceğimi biliyorum!
Yaşadığı şiddet döngüsünden çıkamayan Mekiye, kendisini yalnız hissettiğini de dile getirerek devam ediyor: “Biliyorum, bunları anlatmam bir şeyi değiştirmeyecek. Bana yardım etseler çocuklarım ne olacak? O adam cezaevine girse biz dışarıda kalacağız. Artık kendime dair hayallerim yok. Her güne aynı tehdit ve boynumdaki yara iziyle uyanıyorum. 27 yıl aynı ara sokakta, tehditlerle yaşadım. Burada öleceğimi biliyorum ama çocuklarımın yaşaması için çabalıyorum. Herkes hayatları ve hayalleri için emek verirken ben çocuklarım için emek verip çabalıyorum.”
‘Kimse şaşırmayınca alıştık’
Mekiye, onlarca kadınla aynı kaderi paylaştığını belirterek sözlerini noktalıyor: “Burada ilk derdimiz yaşam, ikinci derdimiz ise yoksulluk. Yaşamak için mücadele ediyoruz ama her koşulda zorlanıyoruz. Burada kime sorsanız aynı cevabı verir. Hikâyemizi birbirimize anlattığımızda kimse şaşırmıyor. Kimse şaşırmayınca biz de alıştık…”
* * *
Durdurulmayan şiddet
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre, 2021’de 280 kadın cinayeti ve 217 şüpheli ölüm kaydedilirken, bu sayı 2022’de 334 kadın cinayeti ve 245 şüpheli ölüme yükseldi. 2023’te 315 kadın cinayeti ve 248 şüpheli ölüm görülürken, 2024 yılında bu rakamlar en yüksek seviyeye ulaştı: 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli ölüm. 2025’in ilk iki ayında bile sadece 49 kadın katledildi, 53 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti.