Memed Kürdistan’dı
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Memed’in ardında özgürlük var, aşk var, eşitlik var, sevgi var, hoşgörü var... Kapitalist modernitenin çürümüşlüğüne karşı paylaşım var, fedakarlık var, ortaklaşma var, inanç var, özgürlük var...
NEJLA ARİ
Şairin deyişi ile “Gülüşünde kilitlenirim özgürlüğe, diner yağmur birden bire. Tufan susar taze yıkanmış güneş çözer saçlarını, salar sımsıcak Güneşe…” Mehmet Aksoy yoldaşı hiç görmeyip sadece bir fotoğrafta suretine dokunan herkes gülüşündeki özgürlüğe kilitleniyor... Bunca çürümüş ve yozlaşmış bir ortamda Memed’i yaşamaya çalışmak, anlamak ve hissetmek bir soluk gibi geliyor bizlere...
Memed’in ardında özgürlük var, aşk var, eşitlik var, sevgi var, hoşgörü var... Kapitalist modernitenin çürümüşlüğüne karşı paylaşım var, fedakarlık var, ortaklaşma var, inanç var, özgürlük var...
Çürümüş bir düzenin içinde Memed’i yaşamaya çalışmak ne kadar zor olsa da anılarına bağlı kalmaya çalışan arkadaşları o büyük boşluğu bir nebze de olsa Zeynep Ana’yı her pazar bıkmadan usanmadan dinlemek, yeniden yeniden Memed’i yaşamaktır.
‘’Özgürlüğü özgürlüğümüz’’ dediğimiz Önderimizin bize en büyük armağanı, yaşadığımız Avrupa’da özbilinçle değerlerimize bağlı kalmak ve bu temelde Çiyagerlerin “Ne olursa olsun sonu muhteşem olacak” duruşlarını hayat felsefemiz edinmek. Memed tam da onca sevgisizliğin içinde yüzümüze bir tokat gibi vurduğu, ‘’Birbirinizi sevin’’ sözleriyle Kürdistan topraklarına doğru yola çıktı. Hepimizin yüreğine kazınan görüntüsü herhalde “Türkmen kardeşlerimle selamlaşıyorum” görüntüsüydü.. Memed kucaklayandı, sevendi, kim olursa olsun her zaman sevgi dolu gözlerle, samimi gülüşlerle bakandı, görendi. Ay ışığı vururdu fırtınalı gözlerine. Memed Kürdistandı!
Zaman geçtikçe ne kadar özel bir arkadaş olduğunu daha derinden hissediyor insan. Ne kadar tepkili olursan ol, bir şeylere Memed’in gözlerinde Kürdistan’ı görüyordun ve o bakışlar insana umut veriyordu.
Yoldaşlıktan dem vuruyordu, haksız da değildi, Önderliği sadece yüzeysel okumamıştı gerçekten, anlayarak ve benimseyerek okumuştu. Bunu da Memed’in pratiğinde net görebiliyordun. Hiç bıkmadan ilk defa gördüğü birine saatlerce Kürt’ün özgürlük mücadelesini anlatabiliyordu. Anlatırken de yaşadığını hissediyordun. Kürdistan coğrafyasını hiç görmemiş biri bile Memed’in dilinden oraları dinlerken bir kuş misali uçuyordu özgür toprakların üzerinden. Yiğit analar yiğit evlatlar doğururlar. Biz Zeynep Anayı dinledikçe Memed’in yiğitliğini, hoşgörüsünü, samimiyetini nereden aldığını hemen görüyorduk. Tıpkı oğlu gibi berrak bir su misali Zeynep Ana. Dik duruşu, evladının, evlatlarının miraslarına gururla sahip çıkışı, yaşadığı açıdan bile gurur duyması, oğlunun düşüncelerine sahip çıkışı hepimizin boğazını düğümlüyor. Saatlerce yol gideriz Zeynep Ana’yla ve o usanmadan Memed’i anlatır o anlattıkça biz tüm o çirkinliklere karşı güzeli sevgiyi hoşgörü ile buluşuruz...
O anlattıkça biz umut dolarız, o anlattıkça bir oğulu daha 32’sinde kaybetmenin derin acısını anlarız.
Analar kaldı geride, nasıl bu kadar güzel bir evladı şehit verip de bu kadar güçlü ve davasına inançla bağlı kalınırdı ki? Zamanla düşününce Zeynep Ana’yı işte diyor insan, “Bu insanlar 40 yıllık özgürlük mücadelesinin gerçekleri, inancı Kürt’e özgüydü Zeynep Ana’nın hakikattı...”
Başka bir toplumdan böyle derin bir kayba evladından sonra asla bu denli dik sahip çıkamaz insan. Zeynep Ana bizim anamız. Zeynep Ana Kürt’ün anası. Ey kalbimizin sol yanı, Ey güneşe sevdalı delikanlı çocuk. Kolay değil ki Memo… Yokluğun cehennemin kızgın yüzü. Kolay değil ki ömrünün baharında daha 32’sinde toprağa damat etmek seni. Yaşanmamış gencecik hikayen kalsa da hakkı verilmiş bir yaşamdı Memo. Yüreklerde dinmeyen sızı, tarihin delikanlı çocuğusun sen Memo... Anasının Memosu, Kalender amcanın ‘Seni unutursam kanım donsun’ dediği, arkadaşlarının, yoldaşlarının, yolunun hakikatidir Memo. Kürt halkının yiğit ve güler yüzlü Firaz’ı sen ve senin yoldaşlarının takipçisiyiz. Bu halkın yüreği tüm onur savaşçıları için kanamaya devam edecek. Zeynep Ana anlatacak, bizler ve tarih yazacak. Firaz’ın yolunu yol, o hakikati hakikatimiz belleyeceğiz.