• KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, KDP ve Irak'ın aslında 40-45 kilometre değil, Musul'un ötesine kadar Türk devletine sattığını söyledi.

"Gerillayı aşabilirse Musul ve Kerkük'ün üzerine çökecek" diyen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, sistematik soykırım uygulayan Türk devletinin stratejisini şöyle özetledi: "Musul, Kerkük de dahil tüm Başûrê Kurdistan'ı işgal ve ihak etmektir. Irak üzerinde de siyasi, ekonomik ve askeri hegemonya kurmaktır."

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, Medya Haber televizyonunda katıldığı özel bir programda soruları yanıtladı. Eşbaşkan Hozat'ın söyleşisinden bazı bölümler özetle şöyle:

Başûr'daki gerçek, idrak edilmiyor

Türk ordusu, mevcut durumda KDP'yi de yanına almış, Irak'ın desteğini de sağlamış. Bununla gerillayı tasfiye etmeye, Başûrê Kurdistan'ı tümden işgal ve ilhak etmeye çalışıyorlar. Türk devleti, tüm gücünü buna seferber etmiş durumda fakat sonuç alamıyor. Her yerde büyük darbeler yiyor ama toplumdan gizliyor. Tabii Türk devleti, bir soykırım politikası yürütüyor. Şu anda Başûrê Kurdistan'da da yürüyen bir soykırım politikasıdır Kürtler üzerinde. İşgal ve ilhak politikasıdır. Başûr yönetimi, özellikle KDP ihanet içerisindedir. Bazı çevreler de içinde değil ama bu gerçeği yeterince idrak etmiyor. Halkımız, KDP dışındaki diğer örgütler; YNK, Goran, İslami örgütler, birçok çevre, toplum, aşiretler şu gerçeği görmeli; Türk devleti şu anda Başûr'da da bir soykırım politikası; işgal ve ilhak politikası yürütüyor.

Sistematik soykırım uygulanıyor

Behdînan coğrafyası cayır cayır yakılıyor. Her taraf yanıyor.  Bütün ormanları, bağ, bahçe, tarla her yeri ateşe vermiş. Köylerin hepsini bombalamış; yüzlerce köy boşaltılmış. Kırsalı tamamen çökertmeye çalışıyor. '93-94 yıllarında Bakurê Kurdistan'da 4 binin üzerinde köy yakıldı, yıkıldı. Şimdi aynı politikayı Başûrê Kurdistan'da yapıyor. Bu devlet, Kürt'e, coğrafyasına, ağacına, hayvanına, böceğine düşmandır. Mezarına bile düşmandır. Mezarlıklar üzerinde karakollar yapılıyor. Tarih, coğrafya, bellek yok ediliyor. Bu bir soykırımdır. Sistematik bir soykırım uygulanıyor.

KDP ve Irak, Türk devletine sattı

Hainliğin de sınırı yok. Başûrê Kurdistan, Türk devletine peşkeş çekilmiş, yani satılmış. Türk devlet yetkilileri, hep 40-45 kilometreden bahsediyor; KDP ve Irak, bize sattı, diyor. Orada tampon bölge kuracağını, yerleşeceğini, ilhak edeceğini bağıra çağıra söylüyorlar. Şu anda aslında 40-45 kilometre falan değil, Musul'un ötesine kadar satmışlar. Bu yönlü gelen bazı bilgiler de var. Mevcut uygulamalar, bu bilgileri doğruluyor; Musul'un ötesi Türk devletine peşkeş çekilmiş, satılmış. Gerillayı aşabilirse Musul ve Kerkük'ün üzerine çökecek. Sstrateji şu; Musul, Kerkük de dahil tüm Başûrê Kurdistan'ı işgal ve ihak etmektir. Irak üzerinde de siyasi, ekonomik ve askeri hegemonya kurmaktır. Mesela bu 'kalkınma yolu' bahanesiyle her yere güç gönderiyor, istihbarat örgütlüyor; işgali yayıyor, meşrulaştırıyor. Kimse çıtını çıkarmıyor. Irak'tan da bir heyet Türkiye'ye gidecek. Kürtlerin değerleri, kanı, canı üzerinden böyle çok kirli, çok çirkin pazarlıklar yapılıyor. Kürtlerin geleceği karartılmak isteniyor. Kürt toplumunun gerçekten uyanması gerekiyor.

Başûr'daki tepkiler yetersizdir

Mesela Başûr'daki tepkiler yetersizdir. Halbuki Başûr üzerinde bir soykırım, işgal, ilhak politikası yürütülüyor. Halkımızın kıyamet koparması lazım. Şu anda yapılan enfaldır. Şu anda yapılan Halepçe Katliamı'nın devamıdır yani. Saddam'ın yaptığını, şimdi Erdoğan-Bahçeli yapıyor Başûr'da. Halkımız da aynı duruşu ortaya koymalıdır. Halkımız, KDP'nin baskılarına boyun eğmemelidir. Bilinci açık, dünyayı gören, okuyan, mevcut politikaları gören, saldırıların düzeyini, içeriğini, kapsamını kavrayabilen herkes, çok güçlü ses çıkarmalıdır. HABER MERKEZİ

 

* * *

Artık Kürt'ün iradesini kıramaz

Topyekun bir soykırım savaşı yürüten Türk devletinin, elbette kültürel soykırım da uyguladığını kaydeden KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, "Şimdiye kadar sonuç almadıysa bundan sonra asla sonuç alamaz. Artık bu devlet, ne yaparsa yapsın Kürt'ün iradesini kıramaz" dedi.

Eşbaşkan Hozat, yüz yıldır sistematik kültürel bir soykırım uygulandığını belirterek, bazı kesimlerde artık bunun içselleşip oto asimilasyona da dönüştüğünü söyledi. Hozat, 9-10 yıldır özellikle topyekûn bir soykırım politikasının her alanda yoğun bir biçimde yürütülerek, Kürtlerin iradesinin kırılıp teslim alınmaya çalışıldığını belirterek, şöyle devam etti: "10 yıl sonrasında ortaya çıktı ki hiçbir sonuç alamadı bu politikadan. Bu politika iflas etti. Siyasi soykırım uyguladı, sonuç alamadı. İmralı'yı merkez alarak zindanlarda zulüm uyguluyor ama hiçbir sonuç alamadı. Toplum üzerinde korkunç sistematik bir soykırım uyguluyor. Halayına saldırıyor, diline saldırıyor, her şeyine saldırıyor. Yıllardır bunu yapıyor, yeni yapmıyor. Mezarlıklara saldırdı, yani kemiklerine işkence yaptı. Yapmadığı şey kalmadı. Bununla kendince halen Kürtleri sindirmeye, Kürtleri ezmeye, iradesini kırmaya, korkutmaya çalışıyor fakat bunlar boştur. Bunlardan sonuç alamaz. Şimdiye kadar sonuç almadıysa bundan sonra asla sonuç alamaz. Artık bu devlet ne yaparsa yapsın Kürt'ün iradesini kıramaz; özgürlük istemini ortadan kaldıramaz. Cin şişeden çıktı. Halayını yasaklıyor. Kim o yasağı dinler? Dilini yasaklıyor. O yasağı kim dinliyor?

Türk devleti ile çözülemez

Kürt özgürlük davası, artık sadece Türk devleti ile çözülecek, sınırlı kalacak bir dava değil. Bölgeselleşti, uluslararası bir sorun haline geldi. Artık Kürtler, dünya siyasetinde temel bir siyasi denge unsurudur. Bu gerçeği kimse yadsıyamaz, yadsıyarak siyaset yapamaz.

Her yerde Kürtçe konuşulmalı

Kürtçeye saldırılar karşısında halkımız her yerde Kürtçe konuşmalıdır. Evde Kürtçe konuşmalıdır, sokakta Kürtçe konuşmalıdır, alışverişte Kürtçe konuşmalıdır, kamu çalışmalarında Kürtçe konuşmalıdır. Kürtçe yazmalıdır. Kürtlerin yazarları, çizerleri, aydınları Kürtçe edebiyatı esas almalıdır. Kürtçe konuşmalı, Kürtçe yazmalıdır. Kürtçe edebiyat gelişmelidir. Bu tür saldırılara en anlamlı cevap budur. Kürt kültürü, folkloru, sanatı, tiyatrosu, dengbêjliği, her dalı çok daha güçlü gelişmelidir. Kürt sineması gelişmelidir. Sanat, kültür çalışmaları adeta yıldız gibi parlamalıdır.

Ekokırıma karşı direnmeli

Kurdistan'ın doğasına karşı da sistematik bir kırım politikası yürütülüyor. Saldırı var. Her yerde ormanlar ateşe veriliyor. Neredeyse maden ocaklarının açılmadığı tepe, dağ, vadi yok gibi. Her yere maden ocağı, kum ocağı, barajlar, HES'ler. Doğa yıkılıyor. Bir doğa katliamı var, bir doğa soykırımı var. Ekokırım, soykırım politikasının parçası, devamı olarak Kudistan'da geliştiriyor. İnsansızlaştırmak, Kürtsüzleştirmek istiyor Kurdistan'ı. Buna karşı kıyamet kopmalıdır. Çok güçlü direnmek lazım."