Nûjiyan Erhan’ın izinden
Kadın Haberleri —
- Hêvîdar Şingalî, DAİŞ vahşetine 7 yaşında tanıklık etti. Êzîdî kadınlarının yaşadığı acıları, direnişlerini ve seslerini duyurmak için gazeteci oldu. Şehit Nûjiyan Erhan’ın izinde hakikati ortaya çıkarmak istiyor.
Hêvîdar Şingalî, Şengal’de gazeteci. “Bir süre sonra çetelerin sesi geldi. Saklandığımız evin etrafına bakıyorlardı. Kapıyı çaldılar. Yanımızda birkaç aylık bir bebek de vardı. Ses çıkarmasın diye annesi elini ağzına koydu ve bebeğim ölsün ama DAİŞ’in eline geçmeyelim” sözleriyle anlattığı DAİŞ saldırılarına tanıklık ettiğinde henüz 7 yaşındaydı.
Hêvîdar’ın ailesi fermandan önce Rebîa’da, bazı akrabaları da Digurê köyünde yaşıyordu. Saldırılar başladığında tüm aile bir arada olmak için Digurê’ye gitti.
Jinnews’e “Herkes kaçıyordu” sözleriyle fermanı anlatmaya başlayan Hêvîdar Şingalî, şöyle devam etti: “3 gün Digurê’de kaldık. Ardından Adîkay köyüne gittik, bir gün burada kaldık. Ertesi gün tekrar Digurê’ye döndük. Bir komşumuz vardı o da DAİŞ ve peşmergeyle birlik oldu. Bize ‘buradan çıkın, bir şey yok’ dediler. Ancak akşam DAİŞ’e de ‘iki aile var’ diye haber vermişlerdi. Annem avluya benzin getirdi, ‘DAİŞ gelirse kendimizi yakarız, onların eline geçmeyiz’ dedi. Bir süre sonra evimizden çıktık. Digurê’den çıkalım dedik. Ancak DAİŞ Digurê’ye girmişti. Arabalarımızı ve silahlarımızı aldılar. Bir arabaları önümüzdeydi ve peşimizden gelin dediler. Arkalarından gittik. Ancak bir sokağa geldiğimizde onlar bizi görmeden kendimizi bir eve attık. Bir süre sonra çetelerin sesi gelmeye başladı. Olduğumuz evin etrafına bakıyorlardı. Ablam çocukları yatakların içine koydu. Yine yanımızda bir bebek vardı birkaç aylıktı. Annesi sesi çıkmasın diye elini ağzına koydu. ‘Bebeğim ölsün ama çetelerin eline geçmeyelim’ dedi. DAİŞ’liler kapıyı çaldı ama kimse açmadı kapıyı. Onlar gittikten sonra çıktık ve tekrar evimize döndük.”
KDP ihanetini gördü
DAİŞ, Şengal’e saldırdığı gün Hêvîdar Şingalî’nin abisi de gerilla saflarına katıldı. O süreci, “Abim telefonla bizi aradı ve onlara ulaşmamızı söyledi. Peşmergelirin eline geçmeyelim diye arkadaşların giyimini tarif etti. Çünkü o zaman peşmerge ve DAİŞ bir olmuştu. Çıktık ancak DAİŞ bir kez daha bizi tuttu. Yakınımızda bir okul vardı. Oraya gitmemizi istediler. Okula yaklaştığımızda yönümüzü değiştirdik ve koridor yoluna yönümüzü verdik. Abim yine bizi aradı ve koridora gitmemizi istedi. Arkadaşların koridoru çetelerden temizlediklerini söyledi. Arabayla yönümüzü oraya verdik. Oraya ulaştığımızda arkadaşlar bize su ve yiyecek verdi. Arkadaşların açtığı koridordan biz Rojava’ya geçtik.”
Rojava ve Bakur’a
Hêvîdar ve ailesi Rojava’dan sonra Baacê kampına ardından da Bakurê Kurdistan’a yönünü verdi. Aile bir yıl burada kaldıktan sonra topraklarına dönmeleri için abisi yine telefon etti. Dedeleri ve neneleri Baacê Kampı’nda olduğu için bir kez daha kampa gittiler.
Şengal’e dönünce Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirleriyle tanışan Hêvîdar Şingalî ve ailesi, Şengal Özerk Yönetimi’nin inşasına katıldı. Hêvîdar ise yaşı küçük olduğu için öncelikle kültür ve sanat çalışmalarına geçti.
Nûjiyan’ın izinde
Ancak Êzîdîlerin ve özellikle kadınların yaşadıkları acıları dünyaya duyurmak için Şengal’deki kadın basın çalışmalarına dahil oldu. Hêvîdar, şunları dile getirdi: “Özsavunma eğitiminde sonra kendi isteğimle basın alanına geçtim. Amacım ve hedefim Şehit Nûjiyan gibi Êzîdî kadınların sesi olmak. Kadınlar fermandan sonra kendilerini nasıl örgütledi, nasıl öncülük düzeyine ulaştı bunu herkese göstermek istedim. Özellikle kadınların şahsında Êzîdî toplumunu ve inancını yok etmek isteyen düşmanlara bunu göstermek istedim.” ŞENGAL