Öcalan özgür olmalı, PKK listeden çıkmalı

Dünya Haberleri —

Fransız Sosyalist Parti Uluslararası İlişkiler Sekreteri Dylan Boutiflat

Fransız Sosyalist Parti Uluslararası İlişkiler Sekreteri Dylan Boutiflat

  • Fransız Sosyalist Parti Uluslararası İlişkiler Sekreteri Dylan Boutiflat, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkıyla doğrudan bağlantılı olduğunu söyledi. Boutiflat, “Öcalan otoriterliğe ve siyasi şiddete karşı çok güçlü bir muhalefeti temsil ediyor” dedi. 
  • Fransız sosyalist Boutiflat, solun Kürt sorununun çözümünde yalnız bırakıldığına, “biz ve soldaki tüm partiler Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü noktasında seferber olmuş durumdayız. Ancak biraz yalnız olduğumuzu hissediyoruz” sözleri ile dikkatleri çekti.  
  • PKK konusunda açık görüşlü olunmasını isteyen Boutiflat: “PKK konusundaki bu ikiyüzlülükten ve Avrupa Birliği'nin Erdoğan rejimiyle kurduğu pek de dürüst olmayan ilişkiden kurtulmamız gerekiyor. Bu mantıktan uzaklaşmalı ve PKK'yi terör örgütleri listesinden çıkarmalıyız”

 

Türk devleti 25 yılı aşkın bir süredir İmralı’da ağır tecrit altında tuttuğu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a, benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk rejimi uyguluyor. Uluslararası kampanyalara ve tekilere rağmen mutlak iletişimsizlik halinin sürdüğü uygulamaya tepkiler devam ediyor. Kürt halkının dostlarının başlattığı “Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” kampanyasına katılan 61 Fransız şahsiyet CPT’ye mektup göndererek İmralı’daki tecride karşı harekete geçilmesi çağrısında bulundu. Mektubun imzacılarından biri olan Fransız Sosyalist Parti Uluslararası İlişkiler Sekreteri Dylan Boutiflat ile Fırat Haber Ajansından (ANF) Serkan Demirel görüştü. 

Türkiye’nin tahammül edilemez ihlalleri 
Dylan Boutiflat, 60’dan fazla Fransız aydının CPT’ye gönderdiği mektup ve L’Humanité gazetesinde yaptığı ortak çağrıda, Abdullah Öcalan’ı unutmadıklarını hatırlattıklarına dikkat çekti. “Öcalan’ı üç yıldır ailesi ve arkadaşlarıyla her türlü iletişimden mahrum bırakan tutukluluk halinin kabul edilemez olduğunu ortaya koymak ve onunla dayanışma içinde olduğumuzu ifade edebilmekti” diyen Boutiflat, “bizler için asıl tahammül edilemez olan ise Türkiye’nin tüm bunları bir Avrupa Konseyi üyesi olarak yapmasıdır” dedi. 

Otoriterleşmenin panzehiri 
Abdullah Öcalan’a üç yılı aşkın bir süredir uygulanan mutlak iletişimsizlik halinin Kürtlerin meşru taleplerinin bastırılmasında bir araç olduğuna dikkat çeken Sekreter Boutiflat: “Öcalan’ın tartışmasız bir şekilde bütün Kürtler için bir lideri temsil ettiğini düşünüyorum. Öcalan, Türk iktidarını özellikle de 3. dönemine yeni başlamış Erdoğan’ı politik anlamda rahatsız eden biri. Yani Öcalan otoriterliğe ve siyasi şiddete karşı çok güçlü bir muhalefeti temsil ediyor. Kürt siyasetçilere karşı yapılan tüm suçlamalar çoğu zaman asılsız. Devlet güvenliğine zarar verme ve terörizm suçlamalarının ardında Kürtlerin taleplerini susturma arzusunun yattığının farkındayız”

Hayatının 25 yılı çalındı
“Abdullah Öcalan’ın nasıl bir tehdit olabileceğini anlayamıyorum” diyen Fransız siyasetçi, “Öcalan bana halklarının ulusal kurtuluşu için mücadele eden büyük şahsiyetleri hatırlatıyor. Öcalan'ı Nelson Mandela'ya benzetiyorum. Öcalan halkının özgürlük mücadelesine önderlik etti. Ancak yaşamının 25 yılı bugün Erdoğan’ın devam ettirdiği ve kendisinin de siyasi gündemi olan Türkiye'nin ‘varlık kaygıları’ sebebi tarafından çalındı” dedi. 
Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkıyla doğrudan bağlantılı olduğunu hatılatan Boutiflat, Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması, sevdiklerine kavuşması ve bir noktada Kürtlerin kendi kaderlerini özgürce belirleme güç ve meşruiyetinin tanınması meselesini gündeme getirmek için bugün tam anlamıyla seferber olmamız gerekiyor” diyerek seferberlik çağrısını yineledi. 

AB politikaları iki yüzlüdür
Birlik ülkelerinin ve yönetim aygıtının otokratik rejimleri görmezden geldiğini söyleyen Fransız Sosyalist temsilci Boutiflat, “Aslında olan şu ki, Avrupa'daki kamu otoriteleri Erdoğan'ın uluslararası otokratlar topluluğundaki rolünü unutmaya meyilli. Erdoğan’ın özellikle de terörist devletler, haydut devletler ve özellikle de İran gibi bir dizi ülkeyle sürdürdüğü bağlantılar ortada” dedi. 
“Sosyalist Parti Uluslararası İlişkiler Sekreteri ve Avrupalı ve enternasyonalist bir aktivist olarak, özellikle Avrupa Birliği tarafından izlenen kamu politikalarının bir yerlerde, özellikle de Türkiye konusunda ikiyüzlü olduğu düşüncesine sahibim…  Diğer otokratik devletler gibi Türkiye'nin de sorunlu bir ortak olduğu çok açık”

Avrupa suç ortağı konumunda
Avrupa’nın Kurdistan İşçi Partisine (PKK) dönük yasaklama ve ‘terör listesine’ dahil edilmesinin sorunları derinleştirdiğini söyleyen Sosyalist Partili Dylan Boutiflat, “Açıkçası, son 10-15 yıldır Avrupa Birliği Kürt davasına karşı kayıtsız kalmış durumda. Daha önce de söylediğim gibi, biz ve soldaki tüm partiler Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü noktasında seferber olmuş durumdayız. Ancak biraz yalnız olduğumuzu hissediyoruz. Yalnızız çünkü Avrupalı devlet başkanlarının, özellikle de Emmanuel Macron'un, tarif ettiğim Erdoğan yönetimine, Suriye’de DAİŞ’e  ve Irak’ta yani her türlü gericiliğe karşı mücadele eden Kürtleri desteklemenin önemini taktir etmediklerini hissediyoruz. Kürtler kendilerini adıyorlar, hayatları pahasına savaşıyorlar ve kültürleri, dilleri, halklarının varlığı bile inkâr ediliyor. Dolayısıyla Kürtlerin hak taleplerinin inkâr edilmesinde Avrupa Birliği'nin bu sorumluluk payını sorgulamalıyız. 

‘PKK’yi terör örgütleri listesinden çıkarmalıyız’
PKK konusundaki bu ikiyüzlülükten ve Avrupa Birliği'nin Erdoğan rejimiyle kurduğu pek de dürüst olmayan ilişkiden kurtulmamız gerekiyor. Bu mantıktan uzaklaşmalı ve PKK'yi terör örgütleri listesinden çıkarmalıyız… PKK konusunda son derece açık görüşlü olmalıyız. Erdoğan Avrupa'nın çelişki tutumu üzerine oynamaktadır. Bu nedenle Avrupalı demokratlarla birlikte oynamamız gereken önemli bir rol var… İlkelerimizden ve taleplerimizden geri adım atmamak için son derece kararlı olmalıyız.” PARİS

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.