Ordu pusuda beklerken ormanda doğum yapmak
Kadın Haberleri —
- Myanmar’da tırmanan savaşla yerinden edilen hamile kadınlar, doğum yapmak için hayatlarını riske atıyor.
Haziran ayında fırtınalı bir gecede, 25 yaşındaki ebe Mai Nightingale, Myanmar’ın Mindat ilçesindeki ıssız bir köydeki evinin karanlığında, doğum kasılmalarının pençesindeydi.
“Köyde sadece ikimiz yalnız kaldık. Evin tüm kapılarını ve pencerelerini kapattık ve sessizce içeride kaldık. Acı hissettiğinde, askerlerin onu duymasından korktuğumuz için ağzına bir battaniye koydum” diye anlatıyor Mai Nightingale, kendisiyle görüşen Al-Jazeera gazetesine.
Mai Nightingale gibi görüşülen diğer kadınlar da güvenlikleri için takma ad kullanıyor.
Rosemary’nin kasılmaları önceki gece başlamıştı, ancak askerler güney Chin State’deki köyüne yaklaşırken o ve diğer köylüler ormana kaçtı. Ancak amansız yağmurdan korunmak için uygun bir sığınak yoktu, bu yüzden Rosemary ve Mai Nightingale askerlerle karşılaşma riskini almaya ve ertesi sabah geri dönmeye karar verdiler.
Yerleşkeler boşaltılıyor
Rosemary’nin eşi, görülürse askerlerin onu yerel bir silahlı grubun üyesi sanacağından korktuğu için ona eşlik etmeye cesaret edemedi. 1 Şubat askeri darbesinden bu yana, büyük ölçüde av tüfekleri ve ev yapımı silahlarla donanmış sivil savunma güçleri, rejime karşı savaşıyor ve Mindat, Mayıs ayından bu yana savaşın odak noktası durumunda.
Ordunun on yıllardır silahlı bir isyanı bastırmak ve halkı terörize etmek için kullandığı taktiklere uygun olarak, askerler Mindat’a orantısız saldırılar düzenleyerek yerleşim bölgelerine topçu ateşi, roketatarlı el bombaları ve makineli tüfeklerle saldırırken, sıkıyönetim uygulayarak kasabayı boşalttı.
Hayatları risk altında
Rosemary, askerlerin sesi kesildikten kısa bir süre sonra bebeğini doğurdu. Mai Nightingale, göbek bağını, başka bir sterilizasyon yöntemi olmadığı için suda kaynattığı bir jilet ve bir miktar iplikle kesip bağladı. Rosemary ve bebeği sağlıklı ve zarar görmemiş olsalar da, doğum koşulları, annelerin ve yeni doğanların artan insani krizin ortasında karşı karşıya kaldıkları artan riskleri vurguluyor.
Mai Nightingale ve yerinden edilmiş kişilere anne ve yenidoğan sağlığı sağlayan diğer iki hemşire, “Hamile kadınlar ve yeni doğan bebekler için temel sağlık riskleri hayatlarıdır. Doğum sırasında veya sonrasında ölebilirler çünkü askerler saklandıkları yere yaklaştıklarında kaçmak zorunda kalıyorlar. Yeterli tıbbi ekipman ya da ilaç yok… Bebekler aşı ya da yeterli barınma alamıyor” diyor.
Çöken sağlık sistemi
Birleşmiş Milletler tahminlerine göre, darbeden bu yana yaklaşık 230 bin kişi yeni yerinden de edildi. Ordu sadece sivillere saldırmakla kalmadı, aynı zamanda çatışmalardan etkilenen insanların yiyecek ve su kaynaklarını kesti, göç kamplarını ve sığınak kiliselerini bombaladı, köylerinden pirinç almaya çalışan yerinden edilmiş insanları vurdu ve gıda ve tıbbi yardım malzemeleri ile birlikte yaktı.
Bu arada, Myanmar’ın sağlık sistemi neredeyse tamamen çöktü ve doğum yapmak veya bebekleri için aşı veya tedavi almak için kasabalarına veya köylerine dönme riskini almaya hazırlanan kadınlar için bile çok az seçenek bıraktı. Ülkedeki grevler nedeniyle bazı sağlık tesisleri tamamen kapandı. Ordu ayrıca sağlık uzmanlarına ve tesislere defalarca saldırdı ve hastaneleri işgal etti.
Rutin aşılar dahi yapılamıyor
BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) geçici Myanmar temsilcisi Alessandra Dentice, El Cezire’ye, darbeden bu yana yerinden edilen hamile kadınların büyük çoğunluğunun acil obstetrik bakıma erişemediğini, çocuklar için rutin aşıların “neredeyse tamamen durduğunu” söyledi.”
“Acil önlem alınmadığı takdirde, ülke çapında her yıl 600 bin yeni doğan çocuğun hayatta kalması ve uzun vadeli refahları için ciddi riskler yaratacağını tahmin ediyoruz” dedi ve yaklaşık 950 bin çocuğun da kritik aşılardan mahrum olduğunu sözlerine ekledi.
Süt içerken öldü
Haziran ayının başından bu yana tahmini 100 bin kişinin yerinden edildiği Kayah Eyaletindeki hamile kadınlar da tehlikeli bir durumla karşı karşıya. 8 Haziran’da BM Myanmar özel raportörü, askeri saldırılar nedeniyle Kayah’ta “açlık, hastalık ve maruziyetten toplu ölümler” ve ormana kaçanlara yiyecek, su ve ilaç blokajı konusunda uyardı.
Loikaw ilçesinde, Khu Meh, 8 Nisan’da yerel bir klinikte ikizlerini dünyaya getirdi. Biri ölü doğdu. Khu Meh, Mayıs ortasında hayatta kalan bebeğiyle kaçmak zorunda kaldı. “Çok uzaklara seyahat ettik ve bir yerden bir yere taşındık, bazen çalılıklarda uyuduk” diyor. Ancak yaklaşık üç hafta sonra, ikinci ikiz ormanda Khu Meh’in göğsünde süt içerken öldü.
Bambu altında doğum
Shan State’in Pekon ilçesinde Mary, yedi aydan fazla hamile olduğu Mayıs ayının son haftasında ordunu her gece açtığı ateş nedeniyle evinden kaçtı. Bir kiliseye sığındı, ancak 6 Haziran’da bombalandıktan sonra tekrar bir mısır tarlasına kaçtı ve burada bir erkek bebek olan beşinci çocuğunu yerel bir ebenin yardımıyla bir bambu ve branda sığınağı altında doğurdu. Sonraki hafta aşırı yağmur yağdı ve Mary’nin bebeği aniden öldü. Üzülmek için çok az zaman vardı. Mary ve kalan çocukları, yaklaşan askerler nedeniyle bir hafta sonra tekrar kaçmak zorunda kaldı.
Yazın risk artıyor
UNICEF’e göre Myanmar 2000 ve 2017 yılları arasında anne ölüm oranlarında ve beş yaş altı çocuk ölümlerinde düşüş görmüş olsa da, darbeden önce bile Güneydoğu Asya’da yeni anneler ve bebekler için en riskli yerlerden biri olmaya devam etti.
2017 yılında anne ölüm oranı 100 bin canlı doğumda 250 ölüm iken, beş yaş altı ölüm oranı 100 bin canlı doğumda 48 çocuktu.
Haziran ayında başlayan yağmur mevsimi, temizliği daha da zorlaştırdı ve soğuk algınlığı, grip veya sivrisinek kaynaklı hastalıklara yakalanma riskini artırdı.