Tepkiler örtbas edilmesini engelledi

• Çocuklar İçin Adalet Derneği (ÇİAD) Yönetim Kurulu Üyesi avukat Ömer Sansarkan, Narin dosyasının üzerine gidilmesinde toplumsal tepkinin önemli bir rolü olduğunun altını çizdi. Çocuk Çalışmaları Derneği Üyesi Dilan Yıldız ise “Narin vakasında da geç kalınan ve etkin olamayan soruşturmalar faillere örtbas için zaman kazandırmıştır" dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU / AMED

ÇİAD Yönetim Kurulu Üyesi Sansarkan, faili koruyan, saklamaya çalışan bir gücün olduğunu dosya boyunca gözlemlediklerini belirtti. Fail ya da faillerin aile içinden birilerinin olduğu şüphesinin varlığına işaret eden Sansarkan,  "Köy gibi küçük yerleşim yerlerinde yabancı birilerinin rahatça hareket edebilmesi olanaksızdır. Üstü kapatılmaya çalışılan Narin dosyasını toplumsal tepkiler engelledi. Bu toplumsal refleksin, gerçekleri yargıdan saklayan, adaletin tecelli etmesi önünde engeller koyan, failleri koruyan kişi ve kurumları tedirgin ettiğini de gösterdi. Bahsettiğimiz tepki olmasaydı belki de failler aramızda dolaşmaya devam edecekti” dedi.

 

 

Miraç dört yıldır kayıp

Dosyada gizlilik kararı bulunmasının sağlıklı bilgiye erişim yönünde engel oluşturduğunu kaydeden Sansarkan, “Küçük yaşta bir kız çocuğuna yönelik organize bu kadar büyük bir kötülük bu çağda artık kaldırabileceğimiz şeyler değildir. Örneğin; Miraç Çiçek, dört yıldır kayıp ve tek bir iz bile bulunamadı. O gün Miraç için de tüm ülkede ses çıkarılabilseydi belki Miraç ile ilgili faillere de ulaşılacaktı. Halkın, hak örgütleri ile sivil toplumun hep birlikte ses çıkarması olayın aydınlatılması açısından adli makamları harekete geçirmektedir” şeklinde konuştu.

İhlalin ve suçların sona ermesi için adil ve şeffaf yargılamanın olması ve BM çocuk hakları sözleşmesi ile çocuk koruma kanunu uygulanması gerektiğini vurgulayan Sansarkan, "Çocuk katillerinin cezasızlık ile korunduğu, çocuğa karşı şiddeti önleyici çalışmaların yapılmadığı görülmekte” dedi.

Faillere zaman kazandırıldı

Çocuk Çalışmaları Derneği Üyesi Dilan Yıldız ise ilk günden itibaren Narin ile ilgili gelişmeleri takip ettiklerini belirterek, “Narin vakasında da geç kalınan ve etkin olamayan soruşturmalar faillere olayı örtbas etme noktasında zaman kazandırmıştır. Narin’in naaşının bulunmasından sonra öğreniyoruz ki; soruşturmaya taraf olmayan kişiler gizlilik kapsamını aşabilmiş ve bireysel ilişkilerinden dolayı çocuk cinayetlerinde taraflı tutum almıştır. Bu durumun doğrudan iktidar politikaları ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Çocuğu koruyan güvencelerin uygulanmaması, çocuk katillerinin cezasızlıkla korunması, çocuk hak ihlallerinin giderek artmasına neden oluyor. Çocukların güvenli bir ortamda yaşayabilmesi bu iktidar politikalarının değişimiyle mümkün olabilir” diye konuştu.

Bu kez failler kazanmamalı

Çocuk cinayetleri, çocuğa karşı istismar vakalarının politik olduğunun altını çizen Yıldız, şunları ekledi: “Ne yazık ki Narin gibi katledilen birçok çocuk var. Bu da bize bu olayların bireysel suç değil, toplumsal bir problem olduğunu gösterir. Yönetimlerin, halkın, hepimizin sesini daha güçlü çıkarması gerekiyor. Narin olayında medyanın ve halkın gücünü gördük. Hukuk sisteminin, çocuğa dair yaklaşımlarda tarafsız, adil, hızlı ve şeffaf süreçler yürütmesi, çocuk hak ihlallerinin kaynağı ne olursa olsun cezasızlıkla sonuçlanmaması şarttır. Bu kez fail/faillerin kazanmasına izin verirsek hepimiz kaybedeceğiz.”